google.com, pub-1772441188610312, DIRECT, f08c47fec0942fa0
top of page

Zengin bir adam bir kış günü konağının karşısında oturan fakir komşusuna acıyarak ona bir mont almış. Ama zengin adam konağa gelen her dostuna ve arkadaşına bunu anlatmış. Bu hadise dönmüş dolaşmış bizim fakir komşunun kulağına gitmiş ve onu çok üzmüş.

 

1. Yukarıdaki metne göre zengin adam yardımlaşmayla alakalı öncelikle hangi unsuru göz arda etmiştir?

 

  1. Yardımın ihtiyaca göre yapılması gerektiğini

  2. Yapılan yardımla övünmemeyi

  3. Yapılan iyilikleri başa kakmamayı

  4. Daha çok yardımda bulunulması gerektiğini

 

 

 

 

 

‘’Ey kavmim! Ölçüyü ve tartıyı tam olarak, adaletle yerine getirin, insanlara eşyalarını(haklarını) eksik vermeyin ve yeryüzünde (Allah’ın koyduğu sosyal ilkeleri değiştirerek) bozgunculuk yapmayın, kargaşa çıkarmayın!’’(Hud s.85.a)

 

"Çardaklı ve çardaksız (üzüm) bahçeleri, ürünleri çeşit çeşit hurmaları, ekinleri, birbirine benzer ve benzemez biçimde zeytin ve narları yaratan odur. Her biri meyve verdiği zaman meyvesinden yiyin ..." (En'âm s, 141.a)

 

2. Yukarıdaki ayetler sırasıyla aşağıdaki hangi yasalarla ilgilidir?

 

A) Toplumsal- Toplumsal                         B)Biyolojik- Toplumsal

C) Toplumsal- Biyolojik                             D)Fiziksel- Biyolojik

 

 

 

 

 

Elazığ'ın Sivrice ilçesinde 6,8 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Geniş bir bölgede hissedilen sarsıntı ne üzücü ki can kaybına neden oldu. Aynı fay hattı üstünde olmasına rağmen yan yana duran sitelerden birinin taş yığınına dönerken diğerinin hasarla depremi atlatması dikkat çekti. Taş yığınına dönen siteyi yapanlara dava açıldı. Ayrıca AFAD'dan yapılan açıklamada, "Afet bölgesindeki hasarlı yapılara kesinlikle girilmemesi gerekmektedir" denildi. Buna rağmen insanlar tüm tehlikeyi göze alarak geride sağlam kalan eşyalarını evlerinden çıkartmak için yarışa girdi.

 

3.Yukarıdaki metne göre aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

 

A) Hasarlı binalardan eşyalarını alan insanlar İslam dininin temel gayesi olan canın korunması ilkesini ihmal etmişlerdir.

B) Türkiye’nin Elazığ vilayetinden geçen fay hattı oranın deprem bölgesi olduğunu gösterir.

C) Yıkılan binaların yapımında müteahhitlerin sorumluluklarını yerine getirmeyip tedbirsiz davranmış olma ihtimaline karşı onlara dava açılmıştır.

D) Türkiye’nin her yerinden hissedilen depremin yaraları yine halk tarafından sarılmıştır.

 

 

 

 

İslâm dininde "başlık parası" değil, mehir vardır. Bazıları mehirle başlık parasını karıştırır. Mehir doğrudan kıza, erkeğin bir hediyesi olarak verilirken, başlık parası ise kızın ailesinin, kızına mukabil kendi hesabına istediği bir paradır. Oysaki mehrin tasarrufu sadece kıza aittir. Damat adayından istenen başlık parası evliliği maddî bir pazarlık mevzuu hâline getirmektedir. İslâm dini evlilik konusunda azamî kolaylığı sağlamış, evliliği zorlaştıran unsurlardan da sakındırmıştır. Çünkü evlilik soyun devamı için önemli görülmüştür. Başlık almak İslâm'da yasaklanmıştır. Müslümanların da dini değerleri ve emirleri koruması, bozmaması gerekir.

 

4. Yukarıda verilen bilgilere göre başlık parası alan kişi İslam dininin korunması gereken unsurlarından hangisini ihlal etmiş olur?

 

A) Neslin, aklın korunması

B) Canın, malın korunması

C) Dinin, neslin korunması

D) Malın, dinin korunması

 

 

 

 

 

 

Zekât ibadetinin, Kur’an-ı Kerim’de yirmi yedi ayette namazla birlikte zikredilmesi bu ibadete Allah’ın (c.c.) verdiği önemi göstermektedir. İslam dininde akıllı ve ergenlik çağına girmiş, nisab miktarından fazla mala sahip olan her zengin müslüman zekât vermekle mükelleftir. 

 

5. Buna göre, aşağıdakilerden hangisi zekât vermek zorunda değildir? 

 

A) Bir yıldır 85 gr altın sahip olan Ahmet Bey

B) İki daireden kira geliri elde eden Fatma Hanım

C) Her ay üç bin lira kazanan ancak elli bin lira borcu olan Hüseyin

D) Beş yıl önce babasından miras kalan yirmi bir yaşındaki Ali

Hatemü'l-Enbiyâ (Peygamberlerin sonuncusu) Efendimizin  (a.s.m.) pâk ruhları artık a'lâyı illiyyine (en yüksek makama) yükselmiş, vefatı gerçekleşmişti. Bunu haber alan bazı sahabeler paniklemiş, ne yapacağını ve ne diyeceğini şaşırmıştır. Hatta cesaret ve adalet timsali Hz. Ömer bile kendisini bu dehşetli ânın tesirinden kurtaramadı;  herkesten daha çok dehşete kapılarak şöyle bağırdı: "Resûlullah ölmemiştir ve sağdır. Kim Muhammed öldü derse onu kılıcımla iki parça ederim.’’ Efendimizin yürekleri dağlayan vefat haberini duyan Hz. Ebu Bekir koşarak Efendimizin evine gelir. Sonra da Ehl-i Beyte teselli verir. Hz. Ömer'in "Resûlullah vefat etmedi." sözlerini duymuştu. Bunun üzerine şöyle konuştu:

"Kim ki Muhammed'e (a.s.m.) tapıyorsa, bilsin ki, Muhammed (a.s.m.) ölmüştür. Kim ki Allah'a ibadet ve kulluk ediyorsa bilsin ki, Allah Hayy'dır, ölümsüzdür."

Sonra da şu âyet-i kerimeyi okudu:

"Muhammed ancak bir peygamberdir. Ondan önce de nice peygamberler gelip geçti. O ölür veya öldürülürse gerisin geri mi döneceksiniz? Kim geri dönerse Allah'a en küçük bir zarar vermiş olmaz. Fakat şükredenlere Allah mükâfatını verecektir."

 

6. Buna göre Hz. Ebu Bekir İslam dininin korunması gereken unsurlarından hangisini korumaya çalışmıştır?

 

A) Neslin korunması

B) Canın korunması

C) Malın korunması

D) Dinin korunması

 

 

Bir insanda azim yoksa her şeyi kaybetmiş demektir. Azim hedefe varmanın, başarmanın anahtarıdır. Bir işte azmeden ve ona dört elle sarılan kişi başarısız olsa da ders alıp yoluna devam etmeyi bilir.  Azimli olmak için, en başta inanmak, sonra gayret mücadele ve kararlılık gerekir. Azim insanı hayata bağlar, yaşama sevincini artırır, canlı ve güçlü tutar. Azim insanın amacı için zorlukları göze almasıdır. Azim sabır göstermek ve sebat etmektir. Azimli insanlar kolay kolay zorluklara boyun eğmezler. Amaçlarını gerçekleştirmek için doğru olan her yolu denerler.. Unutmayın ki, Fatih Sultan Mehmet tarih boyunca 28 defa kuşatılmış, ama alınamamış İstanbul'u 29.kuşatmada aldı. Önemli olan "Azim, gayret, mücadele ve kararlılıktır."

 

7. Yukarıdaki metinde yazar kaderle ilgili hangi kavramlara vurgu yapmıştır?

 

     A) Emek- Rızık                    B) Emek –  Başarı             

     C) Sağlık- Başarı                  D) Kader- Kaza

Sadaka-i cariye; insanın ölümünden sonra da sevabı devam eden sadakadır. Etkisi devam eden kalıcı hayır işleri öldükten sonra da bu hayırları yapan kimselere sevap kazandırırlar. Hz. Peygamber "İnsan ölünce üç şey dışında ameli kesilir: Sadaka-i cariye (faydası kesintisiz sürüp giden sadaka), kendisinden faydalanılan ilim ve kendisine dua eden hayırlı evlat." Buyurmuştur.

 

8.Yukarıdaki metne göre aşağıdakilerden hangisi kişiye öldükten sonra da sevap kazandıran unsurlardan biri değildir?

 

A) Köyünün yolunu yaptırmak               

B) Hayırlı evlat yetiştirmek

C) Köprü yaptırmak                                                  

D) Evini yaptırmak

 

 

 

Bir Müslümanın kendisi ve ailesinden bakmakla yükümlü olduğu kimselerin yeme, içme, barınma, giyinme, sağlık, eğitim, ulaşım gibi giderleri İslam’a göre temel ihtiyaçlardır. Bu nedenle temel ihtiyaçlar kapsamına giren malların zekâtı verilmez.

 

9.Yukarıdaki metne göre aşağıdakilerden hangisi bir kişinin sahip olması gereken temel ihtiyaçlardan değildir?

 

     A) Ev                                       B) Araba

 

     C) Bilgisayar                         D)Hastane

 

 

 

Gözümde canlanır, koskoca mazi

Sevdiğim nerede? Ben neredeyim?

Suçumuz neydi ki, ayrıldık böyle

Kaybolmuş benliğim, ben ne haldeyim

 

Efkârım birikti sığmaz içine

Bin sitem etsem de, azdır kadere

Gülmeyi unutan, yaşlı gözlere

Mutluluktan haber ver dilek taşı

 

10) Yukarıdaki şarkı sözleriyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

 

A) Geçmişte yaşananları sorgulamaktadır.

B) Geçmişte yaşanılanlardan kader sorumlu tutarak yanlış kader anlayışını ortaya koymaktadır.

C) Dilek taşından medet umarak dinin temel ilkelerine aykırı davranılmıştır.

D) Suç işleyenler gülmeyi unuturlar, hiçbir zaman mutlu olamazlar.

Cevaplar
1- C
2- C
3- D
4- B
5- C
6- D
7- B
8- D
9- A
10- D

bottom of page