DİNLEDEBİYAT
Atın yiğidi kendine kamçı vurdurmaz.
MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI
Milli Edebiyat’ ın Genel Özellikleri:
Hamid ve Hüsnü adlı iki arkadaşın kurdukları Hüsün ve Şiir adlı dergi sonradan başyazar olan Ali Canip’in önerisi ile Genç Kalemler dergisi adı altında çıkmaya başlar.
Kısa bir süre sonrada Ali Canip, Ziya Gökalp ve Ömer Seyfettin ile değişik vesilelerle tanışır. Üçünün hemfikir olması ve İttihat ve Terakki’nin de desteği ile Yeni Lisan hareketi kurulur. Merkez üssü de Genç Kalemler dergisi olur. Ali Canip bu derginin başmuharriri olur.
Teknik olarak Yeni Lisan Hareketi’nin başlangıcı olarak Ömer Seyfettin’in “Yeni Lisan Makalesi” nin dergide yayımlanma tarihidir. Dilimizin nasıl olması gerektiği ile ilgili olan bu makale Milli Edebiyat’ ta dil anlayışını ortaya koyar.
M. Fuat Köprülü, Refik Halit Karay, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Ali Canip Yöntem, Hamdullah Suphi, ve Şahabettin Süleyman ecr-i Ati topluluğu dağıldıktan sonra Milli Edebiyat akımına katılmıştır.
Yeni Lisan Makalesi’ nin ve aynı zamanda Milli Edebiyat' ın Dil Anlayışı'nın ana hatları:
1. Millî gelişme olabilmesi için millî dil olmalıdır.
2. Arapça ve Farsçanın ve sonra da Fransızcanın etkileriyle dilimizi doğallıktan uzaklaştırmıştır.
3. İstanbul Türkçesi yazı dili olmalıdır.
4. Dilimizde sadece Türkçe kurallar uygulanmalı; yabancı dillerden gelen gramer kurallarına yer verilmemeli; tamlamalar Arapça, Farsça kurallara göre değil, Türkçenin kendi kurallarına göre kurulmalıdır.
5. Halkın benimsediği Arapça, Farsça kökenli sözcükler dilden atılmamalıdır.
6. Yabancı kökenli sözcükler dilimizde nasıl söyleniyorsa öyle yazılmalıdır.
7. Türk dilinin lehçelerinden sözcük alınmamalıdır.
8. Servet-i Fünuncuların Fransız Edebiyatı’nı taklitleri dilimizin bozulmasına en büyük etkiyi yapmıştır.