google.com, pub-1772441188610312, DIRECT, f08c47fec0942fa0 Edebi Sanatlar Konu Anlatımı I dinledebiyat
top of page

EDEBÄ° SANATLAR

​

Ä°fadeye zenginlik katmak, anlatımı güçlendirmek gibi amaçlarla kullanılan ifadelere “edebi sanat” ya da  “ söz sanatları” denir.

 

TeÅŸbih:

 Aralarında iliÅŸki  bulunan iki kavram ya da varlıktan zayıf olanın güçlü olana benzetilmesidir.

 

Bir benzetmede 4 temel öge bulunur:

 

 

  • Benzeyen           :  Bir güçlü özellik kazanacak olandır.

  • Benzetilen          : Güçlü özelliÄŸe sahip olup onu “benzeyen”e verecek olandır.

  • Benzetme Yönü  : Güçlü olanın güçlü özelliÄŸidir. Bu özellik açısında benzetme gerçekleÅŸecektir.

  • Benzetme Edatı  : Benzetmede kullanılan edatlardır.( gibi, kadar ...)

 

    Dört ögenin de kullanıldığı benzetmelere “tam teÅŸbih” denilir:

 

Örnekler:

​

  • Aslan       gibi     güçlü   asker  ( Asker güçlülük açısından aslana benzetilmiÅŸtir.)

 

  • Tilki      gibi      kurnaz     çocuk  ( Çocuk kurnazlık yönünden tilkiye benzetilmiÅŸtir.)

 

​​

 

 

 

       Benzetme ögelerinden birinin kullanılmadığı teÅŸbihlere “kısaltılmış teÅŸbih” denilir: 

 

Örnekler:

​

  • Babası     aslan       gibidir, dikkatli olmalısın.

    Benzeyen  Benzetilen  B. Edatı

 

( Benzetme yönü “güçlü” kullanılmamış.)

​

  • Yılan        gibi        adam 

    Benzeyen  B. Edatı   Benzetilen                

 

(Benzetme yönü “sinsi” kullanılmamış.)

​

Benzetme ögelerinden sadece benzeyen ve benzetilenin kullanıldığı benzetmelere “güzel benzetme” ya da “teÅŸbih-i beliÄŸ” denir.

 

Örnekler:

 

  • Kömür gözlüm

( Kömür→ benzetilen  / göz     → benzeyen)

​

  • Kalem kaÅŸlım    

​( kalem → benzetilen  /  kaÅŸ     → benzeyen)

​

  • Aslan asker      

( aslan   → benzetilen  /  asker → benzeyen

​

​

Ä°stiare:

 

Bir tam teÅŸbihin ögelerinden sadece “benzeyen” ya da “benzetilen” ile yapılan edebi sanata denilir.

 

İstiare ikiye ayrılır:

 

a.Açık Ä°stiare:

 

Benzetme ögelerinden sadece kendisine “benzetilenin” kullanıldığı benzetmeye denir.

“Arslanlarımız düÅŸmana karşı hazır bekliyorlar.” cümlesinde “arslan” sözcüÄŸü ile “askeri” kastettiÄŸi cümleden anlaşılabiliyor.  Ancak “asker” sözcüÄŸü cümlede kullanılmamış.  O yüzden bu cümlede açık istiare kullanılmıştır.

 

Örnekler:

  • Gülüm, bugün hava çok güzel.

 

        ( Gül     gibi      güzel     sevdiÄŸim.)

 Benzetilen  B. Edatı  B. Yönü  Benzeyen

 

  • Gözüne baktım, çevresindeki oklardan korktum.

      ( Ok gibi sivri kirpik)

  

  

b. Kapalı Ä°stiare:  

Benzetme ögelerinden sadece "benzeyenin" kullanıldığı benzetilenin kullanılmadığı tamlamalara denilir.

 “Askerlerimiz kükreyerek saldırdı.” cümlesinde benzeyen “asker” sözcüÄŸü var ancak benzetilen “aslan” sözcüÄŸü yok. Ancak cümlenin genel anlamından asker sözü ile aslana benzetme olduÄŸu çıkarılabiliyor. O halde kapalı istiare kullanılmıştır.

Örnekler:

Sözlerin yüreÄŸimi delip geçti.

     Mızrak    gibi    delip geçen   sözler)

 Benzetilen   B. Edatı  B. Yönü    Benzeyen

​

Yalnızlık süzüldü gözlerinden.

       ( Gözyaşı   gibi    acı veren    yalnızlık)

     Benzetilen  B. Edatı  B. Yönü  Benzeyen

 

 3.TeÅŸhis ( KiÅŸileÅŸtirme):

   Ä°nsan dışı varlık ya da kavramlara insana ait özellikler yüklemeye teÅŸhis ya da kiÅŸileÅŸtirme denilir.

Örnekler:          

Mezarlıkta aÄŸlayan selvileri görünce üzüldüm. ( Selvi aÄŸaçlarının aÄŸlaması)

Kuşlar toplanmış, sohbet ediyorlardı.( Kuşların sohbet etmesi)

Bir balina köpek balığını azarlıyordu.( Balinanın azarlaması)

​

4. Ä°ntak(KonuÅŸturma):

​İnsan dışı varlıkların insan gibi konuşmalarına denilir.

 

Aslan: − Burası benim krallığım, dedi.

Yukarıdaki örnekte aslan için kullanılan “dedi” yüklemi intak deÄŸil teÅŸhistir. Çünkü bir ÅŸey demek insana ait bir özelliktir. Ancak dediÄŸi ÅŸey olan konuÅŸmanın kendisi intaktır. Kısaca “ Burası benim krallığım” cümlesi intak, “dedi” sözcüÄŸü ise teÅŸhistir, diyebiliriz.

  Örnek:

  • Horoz: − Bana bak kaz, canımı sıkmaya baÅŸladın!

            Kaz: - Hadi ya, bak ÅŸimdi çok korktum!

           Tilki ( Sinsice arkadan yaklaÅŸarak)− Hey beyler, Birisi korkmaktan mı bahsetmiÅŸti?

​

​

5. Kinaye:

​Bir sözün ya da söz grubunun iki anlama gelecek ÅŸekilde kullanılmasıdır. Ancak verilmek istenen mesaj ilk anlamında deÄŸil ikinci anlamındadır.

 

“Hamama giden terler.” cümlesinde hamama iden her insanın normal ÅŸartlarda terleyeceÄŸini herkes bilir. Bu sebeple gerçekten terleme anlamında kullanılması gereksiz olur. Bundan dolayı ikinci anlama dikkat ederiz. Ä°kinci anlam ise “Sonucu iyi bir iÅŸe girmiÅŸsen sıkıntısına katlanacaksın.” demektir.  

 

Örnekler:

  • Gülü seven dikenine katlanır. (sıkıntıya katlanma= güzel sonuç)

  • Mehmet eli uzun biridir. ( eli uzun= hırsız)

  • Mum dibine ışık vermez.

​

​

6. Tevriye:

Kinayede olduÄŸu gibi iki anlama gelecek ÅŸekilde kullanım söz konusudur. Ancak burada hangi anlamın kastedildiÄŸi kinayedeki gibi açık seçik belli deÄŸildir. Anlam örtülüdür yani. Sözü duyan kiÅŸi her zaman söylenen anlamın dışındaki uzak anlamı yani ikinci anlamı anlayamaz. Anlasa bile ispat edemez.

Örnekler:

 

  • Fuzuli ile Ruhi adlı iki ÅŸair yolda giderken yol kenarında bir köpek leÅŸi görmüÅŸler. Ruhi:

  • Baksana ÅŸu köpek leÅŸi çok fuzuli, demiÅŸ. Fuzuli sözü ile  “gereksiz” anlamı ortaya koyarken aslında arkadışının da gereksiz olduÄŸunu örtülü olarak kastetmiÅŸ. Yerdeki köpek leÅŸi ile alaka kurmuÅŸ. (Fuzuli- gereksiz)

 

Fuzuli ise:

  •   Vur kıçına çıksın içindeki ruhi, diyerek cevap vermiÅŸ. Bu söz ile de köpeÄŸin canını söylüyor gibi görünse örtülü olarak Ruhi adlı arkadaşını katetmiÅŸtir. (ruhi= ruh)

  • “Sarımsak da acı ama her eve lazım bir diÅŸi.”  Cümlesinde görünen anlam: “ her evde en az bir diÅŸ sarımsak bulunmalı.” Görünmeyen tevriyeli anlam ise “diÅŸi” sözünün “kadın” anlamına gelecek ÅŸekilde kullanımıdır. Yani “Her evde mutlaka bir kadın olmalıdır.”  Demek isteniyor.

​

​

7. MübalaÄŸa (Abartma):

Söylenecek ya da yazılacak düÅŸüncenin daha etkili olması için olduÄŸundan fazlaymış gibi aktarılmasına denilir.

Örnekler:

  • Ä°çimde ateÅŸler yanıyor. → Sıkıntılarını çokluÄŸunu ya da büyüklüÄŸünü anlatmak istemiÅŸ.

  • ​Onu dünyalar kadar seviyorum.→ Sevgisinin büyüklüÄŸü ifade etmiÅŸ.

  • ​Şüheda fışkıracak toprağı sıksan ÅŸüheda.→ Åžair çok ÅŸehit verildiÄŸini ifade etmek istemiÅŸ.

  • ​Evliya Çelebi Erzurum’da, “Damdan dama atlarken bir kedi havada donmuÅŸ, bahar gelince çözülmüÅŸ karşı dama düÅŸmüÅŸ, sonra da gitmiÅŸ.” ÅŸeklindeki cümlesi ile Erzurum’un kışlarının sertliÄŸini anlatmak istemiÅŸtir.

​

​

8. Tenasüp:

Uygunluk demektir. Aralarında ilgi bulunan birden fazla kelimenin bir arada  kullanılmasına denir.

Örnekler:

  •   “Okulda öÄŸrenci kalem taşır

          Defter ve silgi hep yanındadır.”  → eÄŸitim ile ilgili ilgili materyaller bir arada verilmiÅŸ.

​

  • “Sabah akÅŸamı kovalar

         Arada sessiz öÄŸlen var.”    →Bir günün bölümleri verilmiÅŸ. Hepsi zaman bakımından birbiri ile ilgilidir.

​

​

9. Tecahül-i Arif:

​Herkesçe bilinen bir ÅŸeyi bilmemezlikten gelmeye denir.

Örnekler:

  • Saçlarına yıldız mı düÅŸmüÅŸ senin? → Saçların beyazlamasından bahsediliyor.

  • Ä°nanmıyorum, bu elleri nasırlı adam ben miyim? →  Kendisi olduÄŸunu aslında biliyor.

  • Su insanı boÄŸuyormuÅŸ iÅŸte.→ BildiÄŸi bir ÅŸeyi daha iyi idrak etme durumunda söylenmiÅŸ.

​

​

10. Ä°stifham:

Cevap istemek amacıyla değil de anlatımı kuvvetlendirmek amacıyla soru sorma sanatıdır. Kısaca cevabı istenmeyen soruya denir, diyebiliriz.

Örnekler:

  • Ne kadar yakışıklı olduÄŸumu görüyor musun?

  • Bu mahallede kim bana bulaÅŸabilir ki?

  • Kim benden daha hızlı koÅŸabilir ki?

​

​

11. Mecaz-ı Mürsel:

Benzetme ilgisi olmadan bir sözün baÅŸka bir söz yerine kullanılmasına denilir.

Örnekler:

  • Çantaları giriÅŸe teslim edin.→ GiriÅŸteki görevli / görevliler

  • Bugün Elif Åžafak’ı okudum. → Elif Åžafak’ın kitabı

  • Tabağımı yiyince annem çok sevindi. → Tabaktaki yiyeceÄŸi

  • Sobayı yaktın mı?→ Sobanın içindeki odunları / kömürleri

​

​

12. Hüsn-i Talil:

​Zaten gerçekleÅŸen bir olayı güzel farklı bir nedene baÄŸlamaya denilir.

Örnekler:

  • Seni kıskandığı için güneÅŸ daÄŸların ardına kaçtı.→ GüneÅŸ zaten daÄŸların ardında batacak.

  • Diken gülü kıskandığı için onun yakınından ayrılmıyor.→ Diken zaten gülün yakınında olur.

  • Ay senin yüzünü görebileyim diye bulutların arasından sıyrıldı. → Ay zaten hareket halindedir.

​

​

13. Tezat:

Anlam bakımından zıt kavramları bir arada kullanma sanatına denilir.

Örnek:

  • Ä°yi kötü geçinip gidiyoruz iÅŸte.

  • Hem aÄŸlarım, hem de gülerim .

  • Bu akÅŸam “Güzel ve Çirkin” adlı filmi izleyeceÄŸiz.

​

​

14.Telmih ( Hatırlatma):

Herkes tarafından bilinen bir olay, kişi, ya da eserden bahsederek anlatılanın etkili ve kuvvetli olması sağlamaya denir.

Örnekler:

  • Bu gidiÅŸle sonum Ferhad gibi olacak. → Ferhad ile Åžirin kıssası hatırlatılmış.

  • Benim atalarım daÄŸları delip geçmiÅŸ, bu maÄŸaradan mı kurtulamayacağım. → Ergenekon destanı

  • Elindeki sopayı Musa’nın asası mı sandın? → Hz. Musa’nın denizi yaran asası

  • Sultan Süleyman gibi kuÅŸlar ile konuÅŸabilseydim keÅŸke. → Hz. Süleyman’ın diÄŸer canlılar ile iletiÅŸim kurabilmesi.

​

​

15.  Tariz

Söylenilen sözün tam tersini kastederek muhatap ile alay etmek amacını taşıyan edebi sanata denir.

Örnekler:

  • (Saçları az ya da hiç olmayan birine ) Sırma saçlım nasılsın?

  • MaÅŸallah oÄŸlumuz çok zeki, sadece iki senede bir sınıf atlıyor!

  • Ä°nsanların hayvanlara olan bu engin merhameti devam ederse yakında hayvanların nesli tükenecek.

​

​

16. Tekrir:

Anlatımı etkileyici kılmak için belli söz ya da sözleri anlatım içinde tekrar tekrar kullanmaya denilir.

Örnekler:

  • Söz ola kese savaşı / söz ola kestire başı / Söz ola aÄŸulu aşı /YaÄŸ ile bal ede bir söz

  • Derdime derman arardım / Derdim bana derman imiÅŸ

  • Bir ben var bende, benden ileri benden içeri

​

​

17. Leff ü NeÅŸr:

 Genel olarak ÅŸiirde karşımıza çıkan bir edebi sanattır. Birinci dizede  anlatılanlarla ilgili ikinci dizede benzerlik, açıklama ya da karşıtlık üzerinden bilgi vermeye denir.

“Gözlerin alev, duruÅŸun vaha su

 Biri ısıtıyor, öbürü can veriyor.”  beyitinde alev –ısıtma / su- can verme  ilgisi kurulmuÅŸ.

 

 

Leff-ü NeÅŸr ikiye ayrılır:

 

1. Mürettep Leff-ü NeÅŸr:

Bunda birinci dizede verilen ile ikinci dizedeki ilgili sözcük sırası aynıdır. Yani bir düzen söz konusudur.

 

Örnek:  

“Ben bulutum, sen bir azgın nehir

            ↓                       ↓

  Ben doldururum sen boÅŸaltırsın.”   (Bulut→ doldurmak / nehir→ boÅŸaltmak)

 

(Bulut nehirlerin su kaynağı olarak onları doldurur, nehirlerde sularını göl ya da denizlere boÅŸaltırlar.)

 

 

 2. Gayri Merettep Leff-ü NeÅŸr: Sıra gözetilmeden yapılan leff-ü neÅŸre denir.

 

Örnek: (Yukarıdaki ÅŸiiri ele alalım)

 

“Ben bulutum, sen bir azgın nehir

                   ↙↘ 

Sen boÅŸaltırsın ben doldururum.”  GörüldüÄŸü gibi mürettep leff-ü neÅŸr den farklı olarak  sıra gözetilmemiÅŸ.

 

 

Örnekler:

 

  • “Ben bir sedefim, sen nisan bulutu,

        Ver damlaları, al yuvarlak inciyi.”          → Gayrı mürettep

 

  • “Bakışların fırtına, DuruÅŸun durgun su,

        Biri alabora eder, biri boÄŸar.”                → Mürettep

​

​

18. Tedric:

Birbiri ile ilgili kavramların belirli bir sıra gözetilerek ifade edilmesidir.

 

Örnek:

  • Dünya dünyalıktan, ülke ülkelikten, ÅŸehir ÅŸehirlikten sıkılmışa benziyor.

  • Acaba çizmemi alsam ya da bot, olmazsa bir ayakkabı, belki de bir terlik ...

​

​

19. Nida:

Heyecan, coşku gibi duyguların sesle ifadesine nida denilir.

 

  • Heyt, benim aslan yiÄŸidim geliyor!

  • Heyyy, bu daÄŸlara yan gele!

  • Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü!

​

​

20. Cinas:

Yazılış ve okunuÅŸları aynı anlamları farklı sözcüklerin  bir arada kullanılmasına denilir.

 

Örnek:

Asmaya

Kapımdaki asmaya

Ben yârimden ayrılmam

Götürseler asmaya→ (ikinci dizede üzüm asması, son dizede idam etme ÅŸekli olan asma.)

 

 

  • Biraderim BeyÅŸehir  Gölü yanında sazların içinde saz çalıyordu. → saz, kamış  / saz→ çalgı aleti

​

21. Aliterasyon:      

​ Birbirini takip eden kelimeler içinde ardı ardına aynı ünlünün bulunmasına denilir. Bu ÅŸekilde bir ritim oluÅŸur. Buna aliterasyon denilir.

Örnek:

  • Beni bende eÄŸleyene ben ne deyeyim→” e” ünlüsü sıkça tekrar edilmiÅŸ.

​

22. Asonans:

Birbirini takip eden kelimeler içinde ardı ardına aynı ünsüzün bulunmasına denilir. Bu ÅŸekilde bir ritm oluÅŸur.

Buna asonans denilir.

Örnek:

  • Bin gencin en naif olanı nerededir.→ “n” ünsüzü sıkça tekrar edilmiÅŸ.

​

23. Seci:

Düz yazıdaki kafiyeye seci denilir.

Ayrıldım senden, ayırdılar benden, sevdim seni yeniden, bedenim uzaklaÅŸsada, ruhum ayrılmaz senden

bottom of page