google.com, pub-1772441188610312, DIRECT, f08c47fec0942fa0 Kişisel Hayatı Konu Alan Metinler I dinledebiyat
top of page

Kişisel Hayatı Konu Alan Metinler:

​

​

1- Hatıra (Anı):

​

Ä°nsan yaÅŸamında iz bırakan olayların daha sonrasında olayı yaÅŸayan kiÅŸi tarafından kaleme alınması ile ortaya çıkan yazı türüne denilir.

​

Özellikleri:

​

  • Tarihsel belge niteliÄŸi omamasına raÄŸmen tarihe ışık tutan eserlerdir.

  • Birinci kiÅŸi anlatımı söz konusudur.

  • Açık, sade içten bir anlatımı vardır.

  • Öyküleyici, betimleyici, açıklayıcı anlatım türleri kullanılır.

  • Jean Jacques  Roussau’ nun “Ä°tiraflar” adlı eseri batı edebiyatında en bilinen anı türündeki eserdir.

  • Türk Edebiyatında ise Muallim Naci’nin “Ömerin ÇocukluÄŸu”, Ziya PaÅŸa’nın “Defter’i Amal”ı, Ahmet Rasim’in “Falaka”sı, Hlit Ziya’nın “Kırk Yıl”ı, Hüseyin Cahit’in “Edebi Hatıralar”ı, ve Falih Rıfkı Atay’ın “Çankaya”sı bu alanda en bilinen eserlerdir.  

2- Günlük:

​

Bir kiÅŸinin gün içinde yaÅŸadığı ilgi çekici olayları günü gününe yazmasına denilir. Günlükte tarih belirtilir. Olayların gün içinde ne zaman gerçekleÅŸtiÄŸi de anlatım içinde verilir.

 

Özellikler:

​

  • YaÅŸanılan olay, hissedilen duygular, düÅŸünülen hayaller günü gününe yazılır.

  • Birinci kiÅŸi anlatım söz konusudur.

  • Öznel yargıların yoÄŸunlukta olduÄŸu yazılardır.

  • GünlüÄŸü yazan kiÅŸinin psikolojik yapısını ortaya koyar.

  • Tarihi olayların öÄŸrenilmesinde objektif olmayan kaynak konumundadırlar.

 

Günlük ÇeÅŸitleri:

​

1- Ä°çe Dönük Günlükler:

​

Yazarın günlükte kendi kendine hitap eder tarzda yakınma, dertleÅŸme söz konusudur. Çevrenin, toplumun, yaÅŸadığı olayların yazar üzerinde bıraktığı psikolojik izleri rahatça görebiliriz.

Stendhal’in, Andre Gide ve bizim edebiyatımızda Nurullah Ataç’ın bu alanda eserlerii vardır.

 

​

​

2.Dışa Dönük Günlük:

​

Bu tür günlüklerde yazar günlük olayların kendi ruh dünyasında bıraktığı izleri deÄŸil de toplum üzerindeki etkisini ele alır. Dönemin sanat, siyaset, edebiyat gibi alanları ile toplumsal olaylar öykü tekniÄŸi kullanılarak eleÅŸtirisel bir üslupla ele alınır. Bu yönleri ile bu tür günlükler tarihi olaylara ışık tutma özeeliÄŸine sahip olurlar.

Andre Gide’nin Kalpazanlar adlı eseri bu türün en önemlilerindendir.

3- Mektup:

​

HeberleÅŸmede kullanılan bir yazı türüdür. HaberleÅŸme bireyler arasında olabileceÄŸi gibi resmi ya da özel kurumlar arasında ya da bireyler ile kurumlar arasında da olabilir.

 

Mektup ÇeÅŸitleri:

​

 1.Özel Mektuplar:

​

ArkadaÅŸ, dost, akraba gibi kendimize yakın hissettiÄŸimiz insanlara yazdığımız doÄŸal ve samimi üslupla yazılan mektuplardır.

 

Özellikleri:

​

  • SaÄŸ üst köÅŸeye tarih ve yer kaydı düÅŸülür.

  • Mektubun yazılacağı kiÅŸiye yakınlık ya da kiÅŸinin konumuna uygun bir hitapla baÅŸlanır.

  • SaÄŸ alt köÅŸeye ad ve soyad yazılıp altına imza atılır.

  • Sol alt köÅŸeye adres bilgileri girilebilir.

  • Sonda selam, saygı, hasret gibi ifadeler kullanılır.

 

 

2. Edebi Mektuplar:  

​

Özel mektupların sanatçı ya da edebiyatçılar arasında sanatsal ya da edebi konularda yazılan türüne denilir.  Eskiden mektup ÅŸeklinde yazılan eserlere “mektubat” denilirdi. Kınalızade Ali Åžir Nevai gibi edebiyatçıların bu tarzda eserleri mevcuttur.

Modern anlamda mektup türü edebiyatımıza Tanzimat Döneminde girmiÅŸtir. Namık Kemal ile Abdulhak Hamit’in birbirlerine yazdıkları mektuplar bu türe ait ilk örneklerdendir.

 

 

3.Resmi Mektuplar:

​

Resmi kurumların kendi aralarında birbirlerine yazdıkları  ya da kiÅŸilerin baÅŸvurularına verdikleri yazılara denilir.

Bu tür mektuplarda hitap baÅŸlığı, sıra no’su, konusu belirtilmelidir. Ä°lgi hanesine sayı ve tarih, konu hanesine amaç yazılır. Açık anlaşılır ve yoruma meydan bırakmayacak bir üslup olmalıdır.Mektubun sonu alt makama ya da kiÅŸiye yazılıyorsa “.. rica ederim.” Üst makama yazılıyorsa “...arz ederim.” Åžeklinde bitirilir.

 

En alt sağa ise mektubu yazanın adı soyadı makamı ve imzası eklenir.

 

Dilekçe:

 Resmi mektupların bir çeÅŸididir diyebiliriz. Dilekçe resmi ya da özel kurumlara verilebilir. Hiçbir kurumun dilekçeyi kabul etmeme hakkı yoktur. Özel ya da resmi kurum dilekçeyi cevaplamakla yükümlüdür. EÄŸer dilekçe kendisi ile ilgili deÄŸilse yine de cevap verilmeli, kendisi ile ilgili olmadığı açık bir üslupla anlatılmalı ve nereye baÅŸvurulması gerektiÄŸi belirtilmelidir.

​

  • Dilekçe hitapla baÅŸlar. Hitap Kelimelerinin tümü ya da kelimelerin ilk harfleri büyük harfle baÅŸlamalıdır.

  • Daha sonra dilekçeyi yazan kendisini tanıtarak problemi açık ve anlaşılır biçimde izah etmeli ve kurumdan isteÄŸini bildirmelidir.

  • En sondaki istek cümlesi “... arz ederim. “ ÅŸeklinde bitirilir.

  • SaÄŸ alt köÅŸede ad soyad tarih ve imza bulunur.

  • Sol altta ise iletiÅŸim bilgileri yer alır.

 

​

​

​

4.İş Mektupları:

​

Özel kurumların kendi aralarında ya kiÅŸilerle olan iÅŸ ile ilgili mektuplarına denilir.Çok deÄŸiÅŸik nitelikte iÅŸ mektubu vardır:

​

  • Tavsiye mektupları

  • SipariÅŸ mektupları

  • Satış mektupları

  • Åžikâyet mektupları

  • Alacak mektupları vb. gibi.

 

 

 

5.Açık Mektup:

​

Bir düÅŸünceyi aktarmak, bir tezi savunmak amacı ile halka ya da ulaşılması zor bir yetkili ya da yetkililere hitaben kiÅŸi ya da kurum adına yazılan ve yayın organları tarafından yayımlanan mektuplara denilir.

4- Gezi Yazısı:

​

Gezilip görülen yerlerin anlatıldığı yazılara denir. Eskiden bu tür yazılara “seyahatname” denilirdi.

 

Özellikleri:

​

  • Gezi yazıları tarihsel kaynak olma özelliÄŸine sahiptirler.

  • Daha çok betimleme tekniÄŸi kullanılır. Gözlem gücü çok önemlidir.

  • Gezilip görülen yerler ile ilgili  resim ya da fotoÄŸraflarında verilmesi etkileyiciliÄŸi artırır.

  • Gezi yazısı her zaman objektif bilgiler içermek zorunda deÄŸildir. Gezilip görülen yerlerin yazar üzerinde bıraktığı etkiler öznel deÄŸerlendirmelerle ifade edilebilir.

  • Dünya Edebiyatında bu alanda Ä°bn-i Batuda, Marco Polo, ve Herodotos önde gelen edebiyatçılardır.

  • Türk Edebiyatında Seydi Ali Reis’in “Mirat-ül Memalik ( Memleketlerin Aynası)” adlı eseri, Evliya Çelebi’nin “Seyahatname”si, Katip Çelebi’nin “Cihannuma”sı bu alanda en ünlü eserlerdir.

  • Tanzimat Döneminde tekrar canlanan bu türün Tanzimat ve sonrasındaki temsilcileri:

 

→ Ahmet Mithat (Avrupa’da Bir Cevelan)

→ Cenap Åžehabettin (Hac Yolunda, Avrupa Mektupları)

→ Ahmet HaÅŸim ( Frankfurt Seyahatnamesi)

→ ReÅŸat Nuri Güntekin (Anadolu Notları)

5- Biyografi

​

Bir kiÅŸinin hayatını yazmaya denilir. Genel olarak sanat, spor, edebiyat, iÅŸ dünyası gibi alanlarda ünlenmiÅŸ insanların hayat hikayelerini yazmak ÅŸeklinde tanımlar vardır. Ä°ÅŸin aslı hayat hikayesinin biyografi sayılabilmesi için ünlü birinin hayatını anlatması diye bir ÅŸart yoktur. Herhangi birinin hayat hikayesi de biyografi türü içine girer. Ancak bir eserin ortaya çıkarılış amaçlarından birisinin okuyucuların ilgisini çekmek olmasından dolayı ünlü insanların hayat hikayelerinin ele alınıp yayımlanması söz konusu olmuÅŸtur. Çünkü sıradan insanların biyografileri geniÅŸ okuyucu kitlelerinin ilgisini çekmez. Ancak ünlü birinin hayat hikayesi özellikle  ilgili alanda olan ya da söz konusu alana ilgi duyan kesimlerce tercih edilecektir.

 

Biyografinin Özellikleri:

​

  • Tarafsız olunmalıdır.

  • Gelge, fotoÄŸraf ve tanık gibi verilere dayanmalıdır.

  • Biyografgisi anlatılacak kiÅŸinin hayatı kronolojik sıralamaya uygun verilmelidir.

  • Åžahıs tek bir yönü ile deÄŸil bütün yönleriyle ele alınmalıdır.

  • Subjektif ifadelerden mümkün olduÄŸuncakaçınılmalıdır.

  • Açık, sade ve anlaşılır bir dil kullanılmalıdır.

 

Biyografi ÇeÅŸitleri:

​

1.Bilimsel Biyografi:

​

Hayatı verilecek kiÅŸinin biyografisi kronolojik sıraya uygun biçimde, bilgi, belde, veri, tanık gibi etmenlerle desteklenerek verilir.

 

2.Biyografik Roman:

​

KiÅŸinin yaÅŸamını konu alan romanlara denilir. Biyografinin roman kurgusu içerisinde ele alınmasıdır da diyebiliriz.

 

3.Nekroloji:

​

KiÅŸi öldükten kısa bir süre sonra kiÅŸiyi tanıyanla ve sevenler tarafından o kiÅŸinin üstün özelliklerinin gazete ve dergi gibi yayın organlarında ele alınmasıdır.

bottom of page