google.com, pub-1772441188610312, DIRECT, f08c47fec0942fa0
top of page

7. SINIF EDEBİ SANATLAR

7. SINIF EDEBİ SANATLAR

İfadeye zenginlik katmak, anlatımı güçlendirmek gibi amaçlarla kullanılan ifadelere “edebi sanat” ya da  “ söz sanatları” denir.

 

Teşbih:                                                                       

Aralarında ilişki  bulunan iki kavram ya da varlıktan zayıf olanın güçlü olana benzetilmesidir.

Bir benzetmede 4 temel öge bulunur:

 

  • Benzeyen           :  Bir güçlü özellik kazanacak olandır.

  • Benzetilen          : Güçlü özelliğe sahip olup onu “benzeyen”e verecek olandır.

  • Benzetme Yönü  : Güçlü olanın güçlü özelliğidir. Bu özellik açısında benzetme gerçekleşecektir.

  • Benzetme Edatı  : Benzetmede kullanılan edatlardır.( gibi, kadar ...)

 

    Dört ögenin de kullanıldığı benzetmelere “tam teşbih” denilir:

 

Örnekler:

  • Aslan       gibi     güçlü   asker  ( Asker güçlülük açısından aslana benzetilmiştir.)

 

  • Tilki      gibi      kurnaz     çocuk  ( Çocuk kurnazlık yönünden tilkiye benzetilmiştir.)

 

 

       Benzetme ögelerinden birinin kullanılmadığı teşbihlere “kısaltılmış teşbih” denilir: 

 

Örnekler:

  • Babası   aslan    gibidir, dikkatli olmalısın. ( Benzetme yönü “güçlü” kullanılmamış.)

       Benzeyen     Benzetilen       B. Edatı

 

  • Yılan        gibi        adam  (Benzetme yönü “sinsi” kullanılmamış.)

        Benzeyen    B. Edatı     Benzetilen              

 

Benzetme ögelerinden sadece benzeyen ve benzetilenin kullanıldığı benzetmelere “güzel benzetme” ya da “teşbih-i beliğ” denir.

Örnekler:

 

  • Kömür gözlüm ( Kömür→ benzetilen  / göz     → benzeyen)

  • Kalem kaşlım    ( kalem → benzetilen  /  kaş     → benzeyen)

  • Aslan asker       ( aslan   → benzetilen  /  asker → benzeyen

 3.Teşhis ( Kişileştirme):

      

 İnsan dışı varlık ya da kavramlara insana ait özellikler yüklemeye teşhis ya da kişileştirme denilir.

 

Örnekler:          

 

  • Mezarlıkta ağlayan selvileri görünce üzüldüm. ( Selvi ağaçlarının ağlaması)

 

  • Kuşlar toplanmış, sohbet ediyorlardı.( Kuşların sohbet etmesi)

 

  • Bir balina köpek balığını azarlıyordu.( Balinanın azarlaması)

 

4. İntak(Konuşturma):

İnsan dışı varlıkların insan gibi konuşmalarına denilir.

 

Aslan: − Burası benim krallığım, dedi.

 

Yukarıdaki örnekte aslan için kullanılan “dedi” yüklemi intak değil teşhistir. Çünkü bir şey demek insana ait bir özelliktir. Ancak dediği şey olan konuşmanın kendisi intaktır. Kısaca “ Burası benim krallığım” cümlesi intak, “dedi” sözcüğü ise teşhistir, diyebiliriz.

 

  Örnek:

  • Horoz: − Bana bak kaz, canımı sıkmaya başladın!

            Kaz: - Hadi ya, bak şimdi çok korktum!

           Tilki ( Sinsice arkadan yaklaşarak)− Hey beyler, Birisi korkmaktan mı bahsetmişti?

 

Mübalağa (Abartma):

 

Söylenecek ya da yazılacak düşüncenin daha etkili olması için olduğundan fazlaymış gibi aktarılmasına denilir.

 

Örnekler:

 

  • İçimde ateşler yanıyor. → Sıkıntılarını çokluğunu ya da büyüklüğünü anlatmak istemiş.

  • Onu dünyalar kadar seviyorum.→ Sevgisinin büyüklüğü ifade etmiş.

  • Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda.→ Şair çok şehit verildiğini ifade etmek istemiş.

  • Evliya Çelebi Erzurum’da, “Damdan dama atlarken bir kedi havada donmuş, bahar gelince çözülmüş karşı dama düşmüş, sonra da gitmiş.” şeklindeki cümlesi ile Erzurum’un kışlarının sertliğini anlatmak istemiştir.

bottom of page