google.com, pub-1772441188610312, DIRECT, f08c47fec0942fa0 8.Sınıf kelime anlamı konu anlatımı I Türkiye I dinledebiyat
top of page

Bütün 8.Sınıf Konuları ve Konu Testleri için tıklayınız...

​

​

​

8. SINIF SÖZCÜK ANLAMI 

Gerçek Anlam:

Bir kelimenin akla ilk gelen anlamıdır. Kelimenin sözlükte ilk verilen anlamıdır da diyebiliriz.

​

​ Örnekler:

​

​- Buradan yola çıkabiliriz.

​

- YaÄŸmur yağınca ayaklarım Ä±slandı.

​

- Ä°nsanın canı sıcak bir çorba çekiyor.

​

- Fındık aÄŸaçlarının arasından güzel bir geyik çıkıverdi.

​

​

Mecaz Anlam:

 

 Bir kelimenin asli anlamıyla bir yönden benzerlik iliÅŸkisi kurularak farklı bir anlamda kullanılmasıdır. Yani bir kelimenin kendi gerçek anlamı dışında farklı bir kelimenin anlamında kullanılmasıdır.

​

Örnek:  "Arkadaşının tatlı bir konuÅŸması vardı." cümlesinde tatlı sözcüÄŸü gerçek anlamda ağızdan alınan ve zevk veren gıdalar için kullanılan bir kelime iken yukarıdaki cümlede kulaÄŸa gelen seslerin verdiÄŸi zevki anlatmak için kullanılmıştır. 

 

Örnekler: 

​

Halası onun ince düÅŸüncesine hayran kalmıştı.

​

Arkadaşının sözlerine kırıldı.

​

Adamın boÅŸ konuÅŸmaları bizi çok bunalttı.

​

Sana bu konuyu bir daha açma dedim. 

​

​

Terim Anlam: 

​

Herhangi bir spor, sanat vb. alanla ilgili olarak kullanılan, cümle içinde kullanılışına  göre o alana özel anlam taşıyan sözcüklere denilir.

​

Örnek: "Üç perdelik bir oyun yazdım." sözcüÄŸünde  perde sözcüÄŸü kullanıldığı cümlede güneÅŸi engelleyen bir kumaÅŸ parçası anlamında deÄŸil, tiyatro ile ilgili özel bir kelime anlamında kullanılmıştır.

 

Örnekler: 

​

Artık gitarda notaları çıkarabiliyorum.

​

Oyuncu yanlışlıkla topu taca attı.

​

Bilgisayara ram aldım.

​

Ä°ki meridyen arasında 111 km. olduÄŸunu öÄŸrendim.

Yan Anlam: 

​

Temel anlamlı bir sözcüÄŸün yakıştırma ya da benzerlik ilgisi ile yeni bir anlamda kullanılmasına denir.

​

Örnek: Kör bıçağı bileÄŸi taşına sürttüm. ( Keskin olmayan)

​

             Masanın ayağı kırılmış. (Masanın desteklerinden birisi)

​

​​

​

Örnekler: 

​

Kapının kolu kırıldı.

​

MaÄŸaranın aÄŸzı depremle beraber kapandı.

​

Uçağın kanadının alev aldığını gördüm.

​

Tek başına üç çocuÄŸa bakıyor. 

2- ANLAM Ä°LÄ°ÅžKÄ°LERÄ° BAKIMINDAN KELÄ°MELER

​

EÅŸ Anlam:

​

Farklı yazılıp farklı okunabilen ancak aynı varlık ya da kavramı karşılayan yani aynı anlama gelen sözcüklere denilir.

​

Örnek: "YüreÄŸi hızlı hızlı çarpıyordu." cümlesinde "yürek" sözcüÄŸünün eÅŸ anlamlısı kalp'tir

 

​

Örnekler: 

​

talebe- öÄŸrenci

​

siyah- kara

​

bellek- hafıza

​

acayip- garip

​

​

​

Yakın Anlam:

​

EÅŸ anlamlı sözcükler gibi farklı okunup farklı yazıldığı halde anlam benzerliÄŸi bulunan sözcüklerdir. EÅŸ anlamlı sözcükler genel olarak her durumda birbirinin yerine kullanılabilirken yakın anlamlılar bazen kullanılabilir, her zaman kullanılamaz. Çünkü yakın anlamlı kelimelerde anlam aynılığı deÄŸil anlam benzerliÄŸi vardır.

​

Örnek:  "arkadaÅŸ" sözcüÄŸünün yakın anlamlısı  "dost" tur. Dost da arkadaÅŸ kiÅŸiye maddi ve manevi yönden yakındırlar. Ancak dost arkadaÅŸtan daha yakındır.

 

Örnekler

​

Kırgın- küskün

​

hısım- akraba

​

Tanıdık- bildik

​

Saçmak- dağıtmak

​

​

​

Zıt Anlam:

​

Anlam bakımından birbiri ile çeliÅŸen sözcüklere denir. Bir kelimenin olumsuzluk eki almış hali zıttı deÄŸildir, olumsuzudur.

​

Örnek: "Gelmek" sözcüÄŸünün zıttı "gelmemek" deÄŸil, " gitmek"tir.

                       

              "Gelmemek" gitmek sözcüÄŸünün olumsuzudur.

 

Örnekler: 

​

siyah- beyaz

​

iyi-kötü

​

güzel- çirkin

​

​

EÅŸ Seslilik:

​

Yazılış ve okunuÅŸ bakımından aynı olan ancak anlam bakımından farklılık gösteren sözcüklere denilir. 

 

Örnekler: 

​

  • Yüzmeye gidiyorum . / Cebimde yüz lira var.

  •  

  • BaÄŸa gidip üzüm toplayacağım. / Ä°neklerin bağı çözülmüÅŸ.  

​

​

Yansıma:

​

DoÄŸadaki seslerin taklidine yansıma denir. 

​

​​

Örnekler: 

​

Kuzuların "mee" diye ses çıkarması, suyun "şırr" sesi, köpeklerin "hav" sesi birer yansımadır.

Yansımadan kelime türetilebilir.

​

Yılanın tıslaması karşısında donup kalmıştım.

Tavukların cıyaklaması üzerine kümese koÅŸtu.

Köpekler sabaha kadar havladı.

​

​

3- KELÄ°ME ÖBEKLERÄ°

​

Ä°kileme:

​

Anlatımı kuvvetlendirmek ve etkileyici kılmak için bazı kelimelerin art arda ifade edilmesine ikileme denir.

​

Ä°kilemelerin arasına virgül konulmaz ve ayrı yazılırlar.

 

Örnekler: 

​

  • YavaÅŸ yavaÅŸ konuÅŸmaya baÅŸladı.( Aynı kelimenin tekrarı ile)

  • AÅŸağı yukarı elli yaşında vardı.( Zıt anlamlı kelimelerin tekrarı ile)

  • Evimdeki tüm Ä±vır zıvırı attım. ( Ä°kisi de anlamsız kelimelerin tekrarı ile)

  • Ben iyi miyi anlamam, kızarım.( Biri anlamlı biri anlamsız kelimelerin tekrarı ile)

  • Su ÅŸÄ±rıl şırıl akıyordu.( Yansımaların tekrarı ile)

  • EÅŸ dost birlikte olmuÅŸtuk sonunda.( Yakın anlamlı sözcüklerin tekrarı ile)

​

​

​

Deyimler:

​

En az iki sözcüÄŸün bir araya gelerek kendi temel anlamlarından uzaklaÅŸarak beraberce ortak bir anlam ortaya çıkardıkları kelime grubuna deyim denir.

​

Deyimlerden kelime çıkarılamaz, deyimlere kelime eklenemez.

Normal ÅŸartlarda deyimi oluÅŸturan kelimelerden birisi fiil olur.

Deyimler daha çok cümle içinde kullanıldığında anlamlı bir yargı bildirir. Kendi baÅŸlarına deÄŸil.

​

Örnekler: 

​​

  • KonuÅŸulanlara çaktırmadan kulak kabartmıştı

  • Pabucunun dama atılacağını zannetti çocuk.

  • Gözden düÅŸmek istemiyordu hiçbir çalışan.

  • Babası üzülecek diye ödü kopuyordu.

​

​

Atasözler:​

​

Söyleyeni belli olmayan, tecrübeler sonunda ortaya çıkan, doÄŸruluÄŸu kesinleÅŸen özlü sözlere denir.

 

Atasözlerinden kelime çıkarılamaz, atasözlerine kelime eklenemez.

Kendi başlarına yargı bildirirler..

 

Örnekler: 

​

Damlaya damlaya göl olur.

AÄŸaç yaÅŸ iken eÄŸilir

Sakla samanı gelir zamanı

bottom of page