DİNLEDEBİYAT
Atın yiğidi kendine kamçı vurdurmaz.
CUMHURİYET EDEBİYATI'NDA FIKRA
-
Yazarın toplumsal ya da siyasi olaylarla ilgili kişisel görüşlerini akıcı bir üslupla ele aldığı günübirlik yazılardır.
-
Toplumun gündeminde olan konular ele alınır.
-
Gazete, dergi ya da internette yayımlanır.
-
İspatlama kaygısı yoktur.
-
Gündemde olmak kaydıyla her konuda yazılabilir.
-
İğneleyici, alaycı bir üslupla sohbet havasında da yazılabilir.
-
Türk Edebiyatında Tercüman-ı Ahval gazetesi ile beraber görülmeye başlanmıştır.
-
Giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinden oluşur.
-
Kısa ve anlaşılır cümleler kullanılır.
-
Amaç okuyucuyu etkilemektir.
-
Deyim ve nükteli sözlere yer verilir.
-
Yazar, gündelik olayları kendi görüş açısından, güzel bir üslupla, hiç kanıtlama gereği duymadan yazar.
-
Yazar düşüncelerini hiçbir kalıba bağlı kalmadan serbestçe ortaya koyarak bahsettiği konu üzerinde bir kamuoyu oluşturmayı hedefler.
-
Fıkralarda konu kısaca incelenir, ancak mutlaka bir sonuca varılır.
-
Fıkralar özgün ve yoğun bir anlatıma sahiptir.
-
Fıkraların amacı okuyucunun kimi sorunları tanımasını ve yazarın fikrine benzer bir düşünceye sahip olmasını sağlamaktır.
Cumhuriyet Döneminde Fıkra Yazarlarının Bazıları:
Ahmet RASİM (Şehir Mektupları)
Ahmet HAŞİM (Bize Göre)
Refik Halit KARAY (Bir İçim Su, Bir Avuç Saçma)
Necip Fazıl KISAKÜREK (Çöle İnen Nur )
Falih Rıfkı ATAY (Eski Saat, Pazar Konuşmaları)