google.com, pub-1772441188610312, DIRECT, f08c47fec0942fa0 2015 Üniversite Sınavında Çıkmış Dil Bilgisi Soruları I dinledebiyat
top of page

1.Osmanlıların yetiÅŸtirdiÄŸi büyük sanatkârlar, icra ettikleri sanatı Hakk’a ulaÅŸabilmenin bir aracı olarak görmüÅŸtür. Ä°slam ahlakı ile yoÄŸrulmuÅŸ ve nice gün doÄŸumlarını arkasında bırakmış olan bu derin ve yüksek sanat algısının, günümüzde anlayanı ve talep edeni ne yazık ki bir elin parmakları kadar az kalmıştır.

 

Bu parçadaki altı çizili sözle sanat algısına yönelik olarak anlatılmak istenen aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

A)Büyük bir emek sonucu meydana gelmesi

B)Geniş bir boşluğu doldurması

C)Farklı anları bir bütün hâline getirmesi

D)Uzun süre devam etmiÅŸ olması

E)Geniş kitlelerde merak uyandırması

 

 

 

​

​

​

​

2.Ä°çtenlikle yaÅŸama sevinci içinde olan, güler yüzlü Anadolu insanı günlük hayatını, sevincini, hasretini türkü yapar kendisine. Kimsenin bilmesini istemediÄŸi inancı, sevdası; gönlünde buram buram tüten umudu... Hepsi türkülerin görünmez heybesinde taşınır.

 

Bu parçadaki altı çizili sözle türkülerle ilgili olarak anlatılmak istenen aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

A)Halkın sırlarını ve yaşadıklarını saklaması

B)Güncel sosyal olaylara tanıklık etmesi

C)Gelenek ve görenekleri günümüze aktarıp koruması

D)Halkın duygu ve düÅŸüncelerinden beslenmesi

E)Dilden dile gönülden gönüle dolaÅŸması

 

 

 

​

​

 

3.Yüksek maliyetlerle inÅŸa edilen ve ÅŸehir mimarisinde hacimli bir yer kaplayan yapıların, ---- yapılmasının en çözümsüz yanı; yapıldıktan sonra çok büyük bir gayret olmazsa eÄŸer, aynı çirkinlikle onlarca hatta yüzlerce yıl orada kalması ve genel manada manzarayı bozmasıdır.

 

Bu cümlede boÅŸ bırakılan yere, düÅŸüncenin akışına göre, aÅŸağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

 

A) geleneksel mimariyle yoğrulmamış olarak

B) çevre düzenlemesi iyi tasarlanmadan

C) rengârenk boyaların oluÅŸturduÄŸu farklı desenlerle

D) Batı mimarisine özenilerek

E) şehirden ve şehrin geleceğinden kopuk bir tasarımla

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

4.Åžair, geleneÄŸin sürüp giden hazır düÅŸünme kalıplarını parçaladığı zaman gerçek parıltıyı, yani iyi ÅŸiiri elde edebilir.

Bu cümleyle anlatılmak istenen aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

A) Åžiir alanında saÄŸlam bir yer edinebilmenin ön ÅŸartı, kendini geliÅŸtirmektir.

B) Bir ÅŸair için nitelikli ürünler ortaya koymanın yolu, alışılmışın dışına çıkmaktır.

C) Åžiirde sesini duyurmak isteyen bir genç sanatçı, kendinden öncekileri aÅŸmalıdır.

D) İyi şair olmanın yolu, başkalarını besleyecek kaynaklar ortaya koymaktır.

E) Åžiirde yerleÅŸik olan anlayışları yıkmak, genç sanatçılar için zordur.

 

​

​

​

​

​

5.Kavakların alerjik polen üreterek insan saÄŸlığını olumsuz etkilediÄŸi yönündeki yaygın inanış, son bilimsel çalışmalarla yerini farklı görüÅŸlere terk etmiÅŸtir.

 

Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

A) Kavakların alerjik polen üretmediÄŸi, son bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır.

B) Alerji bilimi araÅŸtırmaları, kesin sonuçlar verebilecek kadar ileri deÄŸildir.

C) Bilimsel gerçeklerle halk inanışları arasında ciddi bir çeliÅŸki vardır.

D) Hangi bitkilerin alerjiye neden olduÄŸu konusunda bilgi kirliliÄŸi söz konusudur.

E) Alerji araştırmaları sonucunda, benimsenmiş bazı bilgiler değişmektedir.

 

 

​

​

​

​

​

6.Tarihi XVIII. yüzyıla kadar uzanan ve UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınan Safranbolu Evleri, Türk mimarisinin önemli örneklerindendir.

Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

A) Safranbolu, Türk mimarisinin en önemli örneklerine ev sahipliÄŸi yapmaktadır.

B) Safranbolu Evleri, Dünya Kültür Mirası Listesi’ne yeni dâhil edilen mimari yapılar arasında yer almaktadır.

C) UNESCO, tarihî Türk mimarisine her geçen gün daha fazla ilgi göstermektedir.

D) Safranbolu Evleri’nin geçmiÅŸi birkaç yüzyıl öncesine kadar uzanmaktadır.

E) UNESCO, geleneksel Türk mimarisini araÅŸtırmak için önemli projeleri desteklemektedir.

​

​

​

​

​

7.(I) “Bir ÅŸiiri ilk okuyuÅŸta anlıyorsanız o, ÅŸiir deÄŸildir.” der Ä°lhan Berk. (II) Burada söylenmek istenen, ÅŸiirin anlamsız olduÄŸu deÄŸil, ÅŸiirdeki imgenin ve anlamın yalnızca aklımızla kavradığımız anlamı aÅŸtığı ve bu anlama ulaÅŸabilmek için aklımız kadar sezgilerimizi de kullanmamız gerektiÄŸidir. (III) Bir örnek vermek gerekirse “Yalnızlığı soruyorlar, yalnızlık bir ovanın düz oluÅŸu gibi bir ÅŸey.” dizesiyle yalnızlığı imgeleyen Cemal Süreya’yı yalnızca akılla kavramak isteyen okur ÅŸöyle diyebilir: “Yalnızlık boÅŸluk gibi bir ÅŸey, bomboÅŸ bir yer yani!” (IV) Oysa bu dizenin imgelediÄŸi ÅŸey “bomboÅŸ” yalnızlık deÄŸil, düzlüktür; tekdüzelik ve yavanlıktır. (V) Dahası, bu dizenin neyi imgelediÄŸini sözcüklerle anlatmaya çalışmamız, anlamsız deÄŸilse de kesinlikle yetersiz kalmaya mahkûmdur.

 

Åžiir ve imge iliÅŸkisinin anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aÅŸağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

 

A) I. cümlede, bir ÅŸaire ait düÅŸünceye yer verilmiÅŸtir.

B)  II. cümlede, daha önce ifade edilen bir yargının açıklaması yapılmıştır.

C) III. cümlede, ÅŸiirdeki anlam örgüsünün dayanakları belirlenmiÅŸtir.

D) IV. cümlede, anlamla ilgili bir yanılgı düzeltilmiÅŸtir.

E) V. cümlede, imgenin ÅŸiirdeki etkisine dair bir yargı ortaya konmuÅŸtur.

 

 

​

​

​

 

8.(I) Tire’ye gidince camileri görmeden sakın dönmeyin. (II) ÇoÄŸu XV. yüzyıla ait olan camilerin gerek kubbelerinde gerekse minarelerinde tuÄŸla iÅŸçiliÄŸinin en güzel örneklerini bulabilirsiniz. (III) Bu minarelerin kimi “zencirek formu”yla kimi de “çam kozalağı” tarzında yapılmış. (IV) Bu arada ÅŸunu da söylemeden geçemeyeceÄŸim: Tire’nin daracık sokakları “el sanatları müzesi” sanki. (V) Bu yaşıma raÄŸmen bazı eÅŸyaların nasıl yapıldığını ilk kez orada gördüm. (VI) ÖrneÄŸin semerin, urganın ve keçenin yapılışını, bunların son ustalarını izleyerek öÄŸrendim.

 

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aÅŸağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

 

A) I. cümlede, ziyaretçilere yönelik bir öneride bulunulmuÅŸtur.

B) II. cümlede, bazı yapılarda hangi malzemenin kullanıldığı belirtilmiÅŸtir.

C) III. cümlede, yapılarda kullanılan yapım tekniklerinden söz edilmiÅŸtir.

D) IV. cümlede, tarihî yapılarla ilgili bilgi verilmiÅŸtir.

E) VI. cümlede, önceki cümlede belirtilenle ilgili bir açıklama yapılmıştır.

 

​

​

​

​

​

9.(I) Çocuk, anne babasını örnek alarak, onlarla özdeÅŸleÅŸerek kiÅŸilik geliÅŸtirir. (II) Gerçekten çocuklukta anne babaya benzemek çocuÄŸa yetmektedir. (III) Çünkü çocuÄŸun gözünde anne babası en akıllı, en yanılmaz kiÅŸilerdir. (IV) Ä°lkokul çağında ise öÄŸretmen en iyi, en üstün örnektir onun için. (V) Ergenlik döneminde anne baba artık kusursuz örnek olmaktan çıkar. (VI) Genç; eleÅŸtirici gözle baktıkça beÄŸenmediÄŸi, kendine aykırı gelen pek çok özellik bulmaya baÅŸlar.

 

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden itibaren çocukta, anne babasıyla ilgili düÅŸünce deÄŸiÅŸikliÄŸinden söz edilmektedir?

 

A) II.      B) III.     C) IV.     D) V.      E) VI.

 

 

 

 

 

 

 

​

10.Edebiyat tarihi; edebî eserlerin kronolojik bir sıra içinde oluÅŸturdukları ve birbirleriyle ilgisi olmayan

                   I

eserler yığını deÄŸil, edebî olarak ÅŸimdiki zamanda yaÅŸayan sanat eserlerinin oluÅŸturduÄŸu organik bir

    II

bütünün sonucudur.  Bu organik bütün içinde yer alan

                         III

sanat eserleri, birbirine benzeyen nitelikleriyle belli

                                                   IV

bir kültürün ve o kültürün ait olduÄŸu medeniyetin

 

oluÅŸturduÄŸu bir edebiyat geleneÄŸi meydana getirir.

                                                      V

Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerin hangisinde birden fazla ses olayı vardır?

 

A) I.       B) II.         C) III.                  D) IV.                    E) V.

 

 

​

​

​

​

11.(I) Roman kahramanları; gerçek dediÄŸimiz insanlar gibi hatta onlardan daha çok düÅŸünen, sevinen ve acı duyan kiÅŸilerdir. (II) Onların da bizim gibi yaÅŸadıklarını hangimiz düÅŸünmedik ki? (III) Dünyamız, hayalî dediÄŸimiz ancak hakikatte bizden daha canlı olan roman kiÅŸileriyle doludur. (IV) O kiÅŸiler aramızda dolaşıp dururlar. (V) Hele sıkıntılı zamanlarımızda aradıklarımız onlardır fakat roman kahramanları bütün gerçeklikleri ile asıl kendilerini ortaya çıkaranlar için vardır.

​

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aÅŸağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

 

A)I. cümlede, baÄŸlaç vardır.

B)II. cümlede, edat kullanılmıştır.

C)III. cümlede, birinci çoÄŸul iyelik eki almış sözcük vardır.

D)IV. cümlede, iÅŸaret zamiri kullanılmıştır.

E)V. cümlede, dönüÅŸlülük zamiri vardır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

12.(I) Mimari, heykel, resim, müzik, edebiyat olmak üzere beÅŸ ana daldan oluÅŸan güzel sanatlar, insanın ve insanlık tarihinin inkâr edilmez bir gerçeÄŸidir. (II) Hangi çaÄŸa, hangi coÄŸrafyaya, hangi milletin tarihine bakarsanız bakın, sanat hep var olmuÅŸ. (III) Belki güzel sanatlardan bazıları öne çıkmış, bazıları nitelikleri yönüyle bugünkünden farklılıklar göstermiÅŸ ama sanat hep var olmuÅŸtur. (IV) Çünkü sanat, insan ruhunun vazgeçilemez aÅŸklarından biri olan güzelliÄŸi esas alan bir insan faaliyetidir. (V) GüzelliÄŸin; insan eli, dili ve sesinde var olan somut hâlidir.

 

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aÅŸağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

 

A)I. cümlenin yüklemi, belirtili isim tamlamasından oluÅŸmuÅŸtur.

 

B)II. cümlede, soru sıfatı kullanılmıştır.

 

C)III. cümlede, belgisiz zamir özne görevindedir.

 

D)IV. cümle, isim cümlesidir.

 

E)V. cümle, bağımlı sıralı bir cümledir.

​

​

​

​

13.Bana kalırsa “Edebiyat eserleri ne zamandır okurların arzusuna göre biçimlendirilir oldu (I)” diye sormanın zamanı geldi (II) Ortada aslında aynı noktada buluÅŸan iki cevap var (III) Birincisi, popüler edebiyat ürünleri ulaÅŸtıkları okur sayısını gerekçe gösterip nitelikli edebiyat ürünleri arasında (IV) yer almayı beklemeye baÅŸladığından beri (V) ikincisi, edebiyat gerçek deÄŸerini kaybedip pazarlama ürünü olduÄŸundan beri.

 

Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine herhangi bir noktalama iÅŸareti koymaya gerek yoktur?

 

A) I.       B) II.      C) III.     D) IV.    E) V.

 

 

14.          Bu soru iptal edilmiÅŸtir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

15.I. Salep üretimi için yapılan orkide toplayıcılığında kullanılan yöntemler acı faturaları ortaya çıkarmaktadır.

 

Ä°Ä°.Türkiye’de de orkidelerin korunmasıyla ilgili giriÅŸimler yapılmıştır.

 

Ä°Ä°Ä°.Ülkemizde orkide sayısının azalması bir yana, bazı türler, uzun aramalara raÄŸmen artık bulunamamaktadır.

 

IV. Orkideler Avrupa’da koruma altına alınmış bitkilerdir.

 

V.Ancak bu giriÅŸimlere raÄŸmen Türkiye’de her yıl 120 milyon orkide, salep yapımı için toplanmaktadır.

 

yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluÅŸturacak biçimde sıralandığında hangisi baÅŸtan dördüncü olur?

 

A) I.       B) II.      C) III.     D) IV.    E) V.

​

​

​

​

 

 16.I. Çevremizde zaman zaman yaÅŸlı insanların, iÅŸe yaramayan mobilyalarını atmak istemediÄŸine ÅŸahit oluruz.

 

II.Bu yaÅŸlıların yetiÅŸkin yaÅŸtaki çocukları ise ana babalarının bu tavrını anlamakta güçlük çekerler.

 

III.EskimiÅŸ komodinlerinden, kontrplakları çıkmış dolaplarından, yüzü aşınmış koltuklarından vazgeçemezler.

 

IV. Bazen o eski eşyaları oldubittiye getirip atar, yerine yeni ve sağlam mobilyalar koyarlar.

 

V.Oysa bu eÅŸyalar, yaÅŸlıların benliÄŸinin bir parçası, geçmiÅŸ yaÅŸamlarının bir özetidir.

 

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluÅŸturması için hangilerinin birbiriyle yer deÄŸiÅŸtirmesi gerekir?

 

A) I. ile II.            B) II. ile III.          C) II. ile V.

 

 

                  D) III. ile IV.      E) IV. ile V.

 

 

 

 

 

 

 

17.(I) Birkaç üniversiteden araÅŸtırmacıların ortaklaÅŸa gerçekleÅŸtirdiÄŸi çalışmalar sonucunda laboratuvar ortamında kök hücre üretmek için kullanılabilecek yapay kemik iliÄŸi üretildi. (II) DoÄŸal kemik iliÄŸinin sahip olduÄŸu yaÅŸamsal özelliklere sahip olan yapay ilikten yakın gelecekte lösemi hastalığının tedavisinde yararlanılabileceÄŸi belirtiliyor. (III) Alyuvarlar veya bağışıklık hücreleri gibi kan hücreleri, kemik iliÄŸindeki kök hücreler tarafından devamlı olarak yenileniyor.

(IV) Lösemi gibi hastalıklarda, hastanın yapısı bozulmuÅŸ hücrelerinin yerini saÄŸlıklı kök hücreler alıyor.(V) Dünyada bu tür hastaların ihtiyacına cevap verebilecek sayıda bağış olmaması önemli bir sorun. (VI) Kök hücrelerin çoÄŸaltılmasıyla bu sorunun giderilebileceÄŸi düÅŸünülüyor.

 

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle baÅŸlar?

 

A) II.      B) III.               C) IV.          D) V.      E) VI.

​

​

​

​

 

18.(I) YaÅŸatmaya çalıştığım romanlar bir gün sahiden yaÅŸamaya karar verdiler. (II) Üstelik hesap da soruyorlardı. (III) Her Gece Bodrum, aynı adı taşıyan bir tatil kasabasında neler bulduÄŸumu soruyor; Ölüm Ä°liÅŸkileri’yse “Günlük hayattaki iliÅŸkilere hiç deÄŸinmeyecek miyiz biz?” diye öfkeli öfkeli söyleniyordu. (IV) Çehov’un Martı’sında geçen bu sözle ince bir aÅŸk üçgeni kuracaktım. (V) Cehennem Kraliçesi’ne gelince bu Fellini Visconti havasından ne zaman kurtulacağımın tasasına düÅŸmüÅŸtü. (VI) Bir AkÅŸam Alacası ise söyleyecekleri için sırada bekliyordu.

 

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düÅŸüncenin akışını bozmaktadır?

 

A) I.       B) III.     C) IV.     D) V.      E) VI.

​

​

​

​

​

19.(I) Özgün imgelerle ÅŸiir yazılması ve ozanın o imgelere yaslanarak sesini bulması, kuÅŸkusuz baÅŸarıdır. (II) Ama bence, imgesiz, olaÄŸan bir içerikle sadece bilgi veren geliÅŸigüzel bir özden ÅŸiir üretmek daha büyük bir baÅŸarıdır. (III) Çünkü böyle bir ÅŸiirde imgeler dünyasına sığınmak söz konusu deÄŸildir. (IV) Ama bunu da aÅŸan bir baÅŸarı yok mudur? (V) Bana sorarsanız var: O da, o güne dek eskitilmiÅŸ, ağızlarda sakız olmuÅŸ, bayağı diyebileceÄŸimiz bir içeriÄŸi ÅŸiire dönüÅŸtürmek olsa gerek.

 

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra, düÅŸüncenin akışına göre, “Büyüyü oluÅŸturan, salt, sözcüklerin dizimidir.” cümlesi getirilmelidir?

 

A) I.       B) II.      C) III.     D) IV.    E) V.

 

 

​

​

​

​

​

​

​

​

​

20.BaÅŸrol oynamak önemli miydi derseniz benim için önemli deÄŸildi. Åžehir Tiyatrosu’nda çalışırken sinemayı hiç önemsemiyordum. Arada ek iÅŸ olsun diye, sinemada figüran rollerine çok çıktım. Dans eden kalabalığın arasında, kahvede oturan, mafya liderinin dövdüÄŸü biri...

Arzu Film’de 1975 yılında Hababam Sınıfı’nda Badi Ekrem’i oynamamla birlikte yepyeni bir dönem baÅŸladı. Ä°lk baÅŸrol teklifi de geldi Ertem EÄŸilmez’den. Benden kırsal kesimdeki uyanık adam tiplemesini baÅŸrolde canlandırmamı istedi. Ben de sadece istediÄŸim projelerde yer alacağımı söyledim. Namuslu filmi de öyle çıktı. Ondan sonrası da geldi; DeÄŸirmen, Muhsin Bey, Selamsız Bandosu ve EÅŸkiya’ya kadar...

 

Bu parçanın anlatımında aÅŸağıdakilerden hangisi yoktur?

 

A) Amaç-sonuç iliÅŸkisi             B) Öyküleme

 

C) Eksiltili cümle                       D) Benzetme

 

                               E)Devrik cümle

 

 

 

  

 

 

 

 

 

21.Artık çoÄŸu ÅŸeyin arasında fark kalmadığından mı yoksa farkları göreceÄŸimizden emin olmadıklarından mı nedir, çoktandır dergilerde, benzer iki resim arasındaki yedi farkı bulmamızı istemiyor kimse bizden. Oysa biz, birbirinin aynı görünen iki resme baktığımızda, “Aralarında bir fark yok!” deyip geçmez, farkları bulup çıkarır, neÅŸeyle çıktığımız basamakların bizi götürdüÄŸü yerde bir cümlenin altını çizerdik: Benzerlikler yanıltır.

 

Bu parçanın anlatımında aÅŸağıdakilerden hangisi vardır?

 

A)Açıklamaya baÅŸvurma

B)Örneklere yer verme

C)Alıntıdan yararlanma

D)KoÅŸul öne sürme

E)Soyut kavramları somutlaştırma

2015  YGS Çıkmış Türkçe Soruları

22.Bir sanatçının doÄŸal çevresi, elbette içinde yaÅŸadığı ülkedir. Onun bu çevreyle içten baÄŸlantılı olmaması düÅŸünülemez kuÅŸkusuz. Ancak konu, tek başına estetik bir deÄŸer taşımadığından, nereden alınırsa alınsın sanatçının yaratıcı kiÅŸiliÄŸiyle kaynaÅŸarak sanat eserine dönüÅŸür. ----.

 

Bu parçanın sonuna, düÅŸüncenin akışına göre, aÅŸağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

 

A)Dolayısıyla yabancı bir konuyla yerli bir eser vermek her zaman mümkündür

 B)Yani estetik yaratımı besleyen güç, sanatçının baÄŸlı olduÄŸu gelenektir

 C)BaÅŸka bir deyiÅŸle, eserin belirleyeni yazarın yaÅŸadığı çevredir

 D)Kaliteyi elde etmek ancak bu yolla mümkündür

 E)Bu bakımdan sanatçının baÅŸarılı olması iÅŸlediÄŸi konuya baÄŸlıdır

 

  

23.Åžiirden söz ederken onu edebiyat ötesi veya edebiyat üstü bir konuma yerleÅŸtirenlere rastlanır öteden beri. Bir yanıyla doÄŸrulanabilir bu yaklaşım. Åžiiri “edebiyat”ın gövdesinden taşıran, musikinin veya matematiÄŸin sonsuz arayış hizasına yaklaÅŸtıran kimi özelliklerden söz edilebilir. Gelgelelim, onu büsbütün “edebiyat”ın üstüne, ötesine yerleÅŸtirmeye çalışmak özünü ve varoluÅŸ ÅŸartlarını çarpıtmak anlamını da taşıyabilir. En iyisi, ----.

 

Bu parçanın sonuna, düÅŸüncenin akışına göre, aÅŸağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

 

A)şiirin edebiyat alanından uzaklaşmasına neden olan etmenlerin peşinden gitmektir

B)taÅŸkın özelliklerini kabul etmekle birlikte ÅŸiirin bir edebiyat türü olduÄŸu üzerinde uzlaÅŸmaktır

C)ÅŸiiri biçimsel yönden kusursuz bir yapıya kavuÅŸturup okurun beÄŸenisine sunmaktır

D)edebiyattan öte bir düzeye yükseltirken ÅŸiirin asıl gayesi okuyucunun beÄŸenisini elde etmektir

E)sonrasını ve öncesini belirlerken ÅŸiirin diÄŸer disiplin alanlarından nasıl etkilendiÄŸini araÅŸtırmaktır

 

24.Çok sayıda okuyucusu olmayan her edebî eseri büyük saymak aklımdan geçmez. Ama itiraf edeyim ki zamanımızda yüzbinlerce satan kitaplardan çok, daha az alıcısı olanlara güvenim vardır. Basılır basılmaz çok satılan kitaplar bende hep kuÅŸku uyandırmıştır. Bunların büyük bir kısmı, uyandırdıkları ilgiyi bir esere ölümsüzlük kazandıran biçim ve öz üstünlüklerine deÄŸil, o anda gündemde olan türlü sanat dışı oyunlara borçludur. Bunlar sıcaklıklarını kaybedince eser de unutulup gider. Edebiyat tarihi bunların kalıntılarıyla doludur. ----.

 Bu parçanın sonuna, düÅŸüncenin akışına göre, aÅŸağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

 

A)Bu nedenle, bir eserin çok okunması bir deÄŸer ölçütü sayılamayacağı gibi okunmaması da deÄŸersizlik ölçütü sayılmaz

B)Ä°ÅŸte bu yüzden kimi eleÅŸtirmenlerin edebiyatı güncelden uzak tutma düÅŸüncesine katılmıyorum

C)Zaman içinde böyle eserlerin okuyucusu sayıca azalır ama asla tükenmez

D)KuÅŸkusuz her okuyucunun sanat eserinden bir beklentisi vardır, sanatçı bu isteÄŸe kayıtsız kalamaz

E)Bu nedenle, iyi bir eserin, er veya geç gerçek okuyucusunu bulacağına inanıyorum

25.Bir ülkenin edebiyatıyla o ülkenin toplumsal yapısı arasında sıkı bir etkileÅŸim vardır. Edebî eserleri toplumsal açıdan deÄŸerlendiren eleÅŸtirmenler ve edebiyat kuramcıları, sık sık bu gerçeÄŸin altını çizerler; edebiyatla toplumsal deÄŸiÅŸmeler arasındaki iliÅŸkiyi vurgularlar. Toplum hayatında oluÅŸan her türlü deÄŸiÅŸimin edebî ürünlere de yansıyacağını kanıtlamaya çalışırlar. Toplumsal hayatı, edebî ürünlere doÄŸrudan etki eden ve onları biçimlendiren temel etkenlerin başında sayarlar.

 

Bu parçadan çıkarılacak en kapsamlı yargı aÅŸağıdakilerin hangisidir?

 

A)Yazarlar, eserleri aracılığıyla yaÅŸadıkları toplumu biçimlendirirler.

B)Edebî eserler, toplumsal durum ve geliÅŸmeleri yansıtır.

C)Yazarlar, eserlerinde öznel görüÅŸlerini açıklarlar.

D)Bir ülkedeki toplumsal olaylar, aydınlarca izlenmelidir.

E)Edebî eserler, gerçeklerin gözlenip yorumlanmasıyla oluÅŸur.

 26.Gençken, yazdıklarına daha bir güvenir, onları önemser ÅŸair, ayıklamak deÄŸil çoÄŸaltmak ister dizelerini: “Biraz daha yazmalıyım… Daha, daha…” diye düÅŸünür. Sanır ki ne kadar çok yazarsa o kadar ağırlıkla kanıtlayacaktır kendisini. Åžiirini önemserken kendini önemsemektedir aslında: Bütün güzel dizeleri o yazmıştır! Oysa yaÅŸlandıkça yazdıklarını daha fazla irdeleyip onlar üzerinde daha çok düÅŸünür.

 

Bu parçada asıl anlatılmak istenen aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

A)Åžair olgunlaÅŸtıkça daha titiz ve seçici bir kimliÄŸe bürünür.

B)Åžairler kendi ÅŸiirleriyle ilgili gerçekçi deÄŸerlendirmeler yapamazlar.

C)Åžairi ÅŸiir yazmaya iten asıl neden kendini benimsetme düÅŸüncesidir.

D)Gençlik döneminde yazılan ÅŸiirlerin kalıcılık oranı yüksektir.

E)Åžairlerin okur kitleleri dönemsel olarak deÄŸiÅŸmektedir.

 

 

​

 

 

27.          ÇocukluÄŸum, ıssız olmasa da ulaşılması güç olan Anadolu kasabalarında geçti. Annem bana kitap sevgisini aşıladığında daha okumayı sökmemiÅŸtim. Oralarda kitap edinmek kolay deÄŸildi, ulaÅŸabildiklerimi “kutsal emanet” bellerdim. Ortaokuldan itibaren okul kütüphanelerinin genellikle tek ziyaretçisi olurdum. Ä°ÅŸte o an ben “kütüphanenin efendisi”ydim. Böyle bir yer açma düÅŸüncesi, bende o günlerde bilinçaltıma sızmış olmalı. Özel kitap avcılığım ise otuz beÅŸimden sonra baÅŸladı, bilgi ve maddi birikimim hazır olunca.

 

Bu sözler, aÅŸağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak söylenmiÅŸ olabilir?

 

A)Kitapla ilk olarak ne zaman karşılaştınız?

B)Kütüphane kurma fikri sizde nasıl oluÅŸtu?

C)Çocukluk dönemlerinizde kitaba ulaÅŸmak niçin zordu?

D)Kütüphane kurmak için nasıl bir hazırlık yapmak gerekir?

E)Åžimdiki kütüphanelerle eski dönemdekileri karşılaÅŸtırabilir misiniz?

 

28.Günlük küçük dertlerimizi önemsemez görünüp kendimizi “büyük sorunların” adamı olarak göstermek çoÄŸumuzun zaaflarındandır. Kendi “küçük sorunlarını” halledememiÅŸ olmamızın hıncını, kendimizi büyük sorunlara adamış gibi gösterip böbürlenerek çıkartmaya çalışırız sanki. Gündelik, küçük sıkıntılarımızdan söz açmak bizi küçük düÅŸürür, öyle mi?

 

Bu parçada asıl anlatılmak istenen aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

A)Büyük sorunları çözme çabalarımızın önündeki en büyük engel küçümsediÄŸimiz gündelik sorunlardır.

B)Kendimizi büyük sorunların çözümüne adarken küçük sorunlarımızı görmezlikten gelmemeliyiz.

C)Küçük sorunlarla uÄŸraÅŸarak sorun çözme becerisini geliÅŸtirmek, insanları olduÄŸundan büyük gösterir.

D)Sorun çözme becerisi olmayan bazı insanlar, kendilerini kabul ettirmek için sorunsuzmuÅŸ gibi görünürler.

E)Büyük sorunlar, çözmekten kaçındığımız küçük sorunların bir kar topu gibi büyümesinden oluÅŸur.

 

 

 

 

29.Bir yazar olarak tercihim okura iç huzuru vermek veya vermemek düÅŸüncesinden çok, onu eÄŸlendirmektir. Bazen uçan halı sererim öykünün tabanına ve okur, gönlünce istediÄŸi yere gider; olayların akışı gökyüzü gibi her an deÄŸiÅŸebilir, türlü sürprizlere açıktır daima. Böylesi hoÅŸuma gidiyor, çünkü hayal gücü bir maÄŸara gibidir, derinliÄŸini bilmezsiniz ve okuru, bu derinliÄŸe ne kadar inebileceÄŸi konusunda küçümsememek gerek. Asıl heyecan buradadır yani bazen sonunu bilmek iyidir, bazen de sonunu bilmeden yaÅŸamak.

 

Bu parçada aÅŸağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur?

 

A)Her öykünün varmak istediÄŸi bir yer mutlaka vardır, diyebilir miyiz?

B)Bir yazar olarak eserlerinizde endişeyi mi, heyecanı mı uyandırmak istersiniz?

C)Bir öykünün sonunu bilmek, o öyküyü okuyanı sakinleÅŸtirmektedir. Bazı öykülerinizin bu nitelikte olmadığını söyleyebilir misiniz?

D)Öykü bittiÄŸinde kahramanın başına geleceklerle ilgili okurun kafasında soru iÅŸaretleri kalıyor mu?

E)Öykü kahramanlarınız sevecen bir dille kendilerini sorgulamaktadır. Bu durum bireyin kendisine ve dünyaya katlanabilmesinin bir yolu mudur?

 

 30.Ä°ngiliz asıllı yazar Christopher Isherwood’un yarı otobiyografik eseri HoÅŸça Kal Berlin; 1930’lu yılların Berlin’ini, Almanya’nın o günkü durumunu altı hikâye etrafında anlatan ilginç ve önemli bir eser. YaÅŸantılarını HoÅŸça Kal Berlin’de görselliÄŸi gözeten bir anlatımla romanlaÅŸtırmış yazar. Kısa sahnelerden oluÅŸan, hızlı ve tempolu olayların kenarında duran bir gözün egemen olduÄŸu bu sinematografik üslup, yazarın romancılığının en önemli teknik özelliÄŸi olarak gösteriliyor.

 

Bu parçaya göre Isherwood’un eseri okuru;

 

I.kuÅŸak çatışmaları, II. gerçeklik,

 

III. kiÅŸisel birikimler

 

konularından hangileriyle buluşturur?

 

A) Yalnız I            B) Yalnız II           C) Yalnız III

 

 

D) I ve II               E) II ve III

 

 

 

 

 

 

 

31.Çevresi acılar içinde kıvranırken sanatçının, mutluluk ÅŸarkıları söylemeye dili varmaz. Bütün acıları kendi acısı bilmeyen kiÅŸiye sanatçı denemez. Romantizmin “En iyi yazar, kuÅŸ gibi öten yazardır.” görüÅŸünü Sartre, elinin tersiyle iterek ÅŸöyle der: “ azar kuÅŸ deÄŸildir.” Evet, yazar kuÅŸ deÄŸildir. azar niçin yazdığını bilmek zorundadır. Ä°nsan olmanın bir gereÄŸidir bu.

 

Bu parçadan hareketle sanatçılarla ilgili olarak aÅŸağıdaki yargılardan hangisine varılamaz?

 

A)Toplumun bütün acılarını kendi yüreÄŸinde duymalıdır.

B)Toplumdaki gelişmelere ve değişmelere kayıtsız kalmamalıdır.

C)Her zaman gerçekçi olmalı ve neyi, hangi nedenle söylediÄŸini bilmelidir.

D)Toplumun sıkıntılarını unutturmak için umut dolu ÅŸeyler söyleyebilmelidir.

E)Öncelikle içinde yaÅŸadığı toplumun bir üyesi olduÄŸunu unutmamalıdır.

 

 

32.Kendisini yazdıracak olan ÅŸeyi bulduktan sonra iç içe geçen iki sorun yaşıyorum. Birincisi öykünün ilk cümlesi, diÄŸeri bu öyküyü kim anlatacak? Yazar mı, tanık olan mı, yaÅŸayan mı? Genellikle birinci tekil kiÅŸi aÄŸzından anlatmayı tercih ediyorum. Yazdıklarıma asla acımıyorum. Bu yüzden bir öykü için yüzlerce sayfa yazsam da geriye pek az sayfa kalıyor. Benim için öykünün baÅŸlangıcını yazmak bir iÅŸkence, sonunu yazmak ise gerçek bir haz. Galiba sondaki hazzı yaÅŸamak için baÅŸtaki iÅŸkenceye katlanıyorum.

 

Bu parçada kendisinden böyle söz eden bir yazar için aÅŸağıdakilerden hangisi söylenemez?

 

A)Üslup konusunda hassas davranmaktadır.

B)Yazdıklarına karşı eleştirel bakabilmektedir.

C)Bireysel konulara ağırlık vermektedir.

D)Anlatıcı kimliÄŸini önemsemektedir.

E)Amacına ulaşma yolunda sıkıntılara katlanmaktadır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

33.Åžiirlerle baÅŸlayan bir yolculuktu benimki. Onun dillerde gezen dizeleri, bir yerlere kaydedilen sözleri ilgimi çekmiÅŸti her zaman. Çevirileriyle buluÅŸtuÄŸumdaysa onunla ilgili pek çok ÅŸeyi öÄŸrenmiÅŸtim. Zamanın dönüÅŸümünü anlatan ÅŸairin yaÅŸamındaki renklilik, yazıda gezindiÄŸi yerleri ortaya çıkarma serüvenini de anlatıyordu bana. Åžiirine bakarken dipten akıp giden zenginliÄŸi hissediyordum. Ama adım attığı düzyazıda, bambaÅŸka bir seyrin kapılarını açması için biraz beklemem gerekiyordu.

 

Bu parçada sözü edilen yazar ve eserleriyle ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisi söylenemez?

 

A)Yabancı dilden tercümeler yaptığı

B)Anlam derinliÄŸine önem verdiÄŸi

C)Eserlerinde yaşamından izlere rastlandığı

D)Åžiirdeki baÅŸarısını öteki türlerde de gösterdiÄŸi

E)Belleklerde bir yer edindiÄŸi

 

 

34.          - 35. soruları aÅŸağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

 

(Ä°)           Sanat ve edebiyat kültürü ve buna baÄŸlı olarak medeniyet ÅŸuuru Tanpınar kadar geniÅŸ olan, çok az sanat adamımız vardır. (II) Nitekim yazar, çeÅŸitli vesilelerle söylediÄŸi “devam ederek deÄŸiÅŸmek, deÄŸiÅŸerek devam etmek” ilkesini benimsemiÅŸ ve medeniyet kriziyle baÅŸlayan yeni edebiyat hareketinin öne çıkardığı yeni deÄŸer hükümlerini, geçmiÅŸle baÄŸlantı kurarak açıklamaya çalışmıştır. (III) Bu arada bazı kültürel motiflerin de bu devamlılığı saÄŸladığını tespit etmiÅŸtir. (IV) Eserlerini Batılı gibi ele alan ve bir kimlik bunalımına yol açan kültür çevreleri karşısında yazar çoÄŸu zaman bağımsız kalmayı baÅŸarır. (V) Böylece, medeniyet ÅŸuurunun gereklerine uyarak, üzerinde durduÄŸu “devam” fikriyle de hem geleneÄŸin gücünü hem de sanat ve kültürün onsuz deÄŸer ifade edemeyeceÄŸini büyük bir açıklılıkla ortaya koyar. (VI) O yüzden de gelenekten söz edildiÄŸi ve ondan faydalanmanın tartışıldığı bir dönemde yeniden okunması anlamlıdır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

34.Bu parçadan hareketle Tanpınar ile ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisi söylenemez?

 

 

A)Milli  bilinçten uzaklaÅŸan kültür çevreleriyle ortak hareket etmemiÅŸtir.

B)Edebiyat alanındaki yenilikleri geçmiÅŸle iliÅŸkilendirerek deÄŸerlendirmiÅŸtir.

C)Sanat ve kültürün gelenekten kopmaması gerektiÄŸi düÅŸüncesini savunur.

D)Türk edebiyatının Batılı ölçütlere göre incelenmesinde öncülük etmiÅŸtir.

E)Sanatın gelenekle iliÅŸkisi konusundaki düÅŸünceleri geçerliliÄŸini korumaktadır.

 

 

35.Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi, kendinden sonraki cümlede belirtilen yargının nedenini açıklamaktadır?

 

A) I.       B) II.      C) III.     D) IV.    E) V.

 

 

 

 

36.          - 37. soruları aÅŸağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

 

Günümüzde bilim ve teknoloji alanındaki yenilikler sona rmiÅŸ deÄŸildir. Bu yenileÅŸme çok hızlı artmıştır ve

insanlar günden güne yenilikleri takip etmenin boÅŸunabir çaba olduÄŸunu düÅŸünmeye baÅŸlamışlardır.

Bilimsel-teknolojik devrimden önce sanayi, geleneksel

yaÅŸama biçimlerinin yerine endüstri toplumunun

ÅŸartlarını getirmek gibi bir hedef sahibiydi. Fakat bugün herhangi bir teknolojik araç veya fabrika 5-6 yılda modası geçmiÅŸ hâle gelebilmektedir. Bu deÄŸiÅŸme de bilimsel ve teknolojik alanda insan bilgisinin sürekli ve hızlı biçimde artmasıyla saÄŸlanmaktadır. Bu bakımdan araÅŸtırma, laboratuvar çalışması, teorik hazırlıklar birinci sırada öneme sahip olmuÅŸtur. Ne var ki araÅŸtırmacılık düzeyindeki teorik çalışmalar, bilimsel-teknolojik bilgi piramidinin en üst katını oluÅŸturur. Uygulamanın yerine getirilmesi, uygulamaya konmuÅŸ aygıtlar kompleksinin

çalıştırılması ve korunması ise ayrı ayrı bilimsel ve

teknolojik çalışma alanlarıdır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

36.Bu parçada bilim ve teknolojinin aÅŸağıdaki özelliklerinden hangisine deÄŸinilmemiÅŸtir?

 

A)Hızlı bir biçimde aÅŸama kaydettiÄŸine

B)Bazı olumsuz sonuçlar doÄŸurduÄŸuna

C)Geleneksel düÅŸünce tarafından tepki gördüÄŸüne

D)Bilgi artışıyla paralellik gösterdiÄŸine

E)YenileÅŸmeyi de beraberinde getirdiÄŸine

 

 

37.          I.  YenileÅŸme

II.            GeliÅŸim süreci

III.          Günlük hayata etkisi IV. GeliÅŸtirme maliyeti

 

Bu parçada bilim ve teknolojinin yukarıdakilerden

hangisiyle baÄŸlantısından söz edilmemiÅŸtir?

 

 

A) Yalnız I

B) Yalnız IV

C) I ve II

D) I ve III

E) III ve IV

 

 

 

38.          - 40. soruları aÅŸağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Yazarın bir toplumsal benliÄŸi, bir de meydana getirdiÄŸi metin vardır. Onun oluÅŸturduÄŸu bu metin dilsel olarak kapandı mı artık bir eserdir, sonuçlanmış bir nesnedir. Ama aynı zamanda bu metin bir üretim kaynağıdır, okurla buluÅŸtuÄŸu zaman. Bu üretim kaynağının içinde sürekli yazarın yaratıcı benliÄŸini görürüm, anlatıcı olarak vardır o benim için artık. O anlatıcıyı, yazar veya herhangi bir üçüncü kiÅŸi gibi algılayabilirim. Buradaki ben diye konuÅŸan kiÅŸi beni yazara gönderebildiÄŸi gibi, göndermeyebilir de. Okur olarak metindeki ben ile aramdaki iliÅŸkiyi ortaya koyuyorum, bunun yorumunu yapıyorum, katmanlarını saptıyorum. Belli bir ana dek hep metnin içinde kalıyorum ama gerektiÄŸinde metin dışına da çıkıp yazarın metin dışı ideolojisini de bir inceleme nesnesi olarak alabilirim.

 

 

 

 

 

 

 

38.Bu parçadan aÅŸağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?

 

A)Yazarla yarattığı ürün arasında her zaman bir yaÅŸanmışlık iliÅŸkisi vardır.

B)Edebî eserler dilsel olarak tamamlanmış olsa da her okunuÅŸta yeniden oluÅŸturulur.

C)Okuyucu veya eleÅŸtirmen öncelikle eserin içeriÄŸiyle ilgilenmelidir.

D)Eleştirmenler yazarın yaşantısını değil, onun yaratıcılığını değerlendirmelidir.

E)Bir edebî eserin anlaşılabilmesi için gerektiÄŸinde yazarın düÅŸünce yapısı da sorgulanır.

 

39.Bu parçada geçen “Bu metin dilsel olarak kapandı mı artık bir eserdir.” sözüyle asıl anlatılmak istenen aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

A)Edebî eserler, kendi içlerinde anlam derinliÄŸine sahiptir.

B)Bir metin, dil ve üslup bakımından üst düzeye eriÅŸmedikçe sonlandırılmamalıdır.

C)Bir edebî eser, yazarının kullandığı dille var olabilmektedir.

D)Bir metnin yazarı son sözünü söylemeden, yazdıkları eser hâline gelmiÅŸ olmaz.

E)Metinlerin eser olabilmesi için mutlaka sonuç bölümlerinin olması gerekir.

 

 

 

 

40.Bu parçada geçen “Aynı zamanda bu metin bir üretim kaynağıdır.” sözüyle edebî eserlerle ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisine deÄŸinilmiÅŸtir?

 

A)Her okunuÅŸta yeni anlamlar çıkarıldığına

B)Kendi dışındaki yapıtlara da ilham kaynağı olduğuna

C)Okurlarının duygu dünyasına nüfuz ettiÄŸine

D)Okurlarını farklı düzeyde etkilediÄŸine

E)Yazarını yeni eserler yazmaya sevk ettiğine

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

CEVAPLAR

1-D

2-A

3-E

4-B

5-E

6-D

7-C

8-D

9-C

10-D

11-D

12-E

13-D

14- Ä°PTAL

15-A

16 B

17-B

18-C

19-C

20-D

21-A

22-A

23-B

24-A

25-B

26-A

27-B

28-B

29-E

30-E

31-D

32-C

33-D

34-D

35-E

36-C

37-E

38-A

39-D

40-A

bottom of page