google.com, pub-1772441188610312, DIRECT, f08c47fec0942fa0 2016 Üniversite Sınavında Çıkmış Dil Bilgisi Soruları I dinledebiyat
top of page

1. Sina Akyol, ÅŸiir yaÅŸamına Su Tadında’yla baÅŸladığı günden bu yana daima okurunu da iÅŸin içine katmış, hatta okurunu ÅŸair yapacak boÅŸluklar bırakmaya baÅŸlamıştır. Dizelerinde avazı çıktığı kadar susması bundan. Bu suskunluk, okur için bir saÄŸaltım süreci aynı zamanda. Akyol’u okumak; okuru besleyen, koruyan ve düÅŸündüren bir uÄŸraÅŸ...

 

Bu parçada geçen “avazı çıktığı kadar susmak” sözüyle anlatılmak istenen aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

A)Anlamı oluşturmada okurun da sorumluluk almasını sağlamak

B)Ä°lk ÅŸiirlerinden itibaren okurun düÅŸüncesine uygun yazmak

C)Åžiirinin anlam derinliklerini yüksek kültüre mensup okurlara açmak

D)Kısa şiirler yazarak okuru dinginleştirmek

E)Edilgen bir okur kitlesi oluÅŸturmaya çalışmak

 

 

 

 

 

 

 

2.Pek çok sanatçı, bayağılaÅŸmak korkusuyla hâlâ çoÄŸunluÄŸu yok sayarak eski yollarında ayak diriyor. Hâlbuki çoÄŸunlukla anlaÅŸmak, mutlaka bayağılaÅŸmak demek deÄŸildir. Yunan tragedyası çoÄŸunluÄŸun dilediÄŸi veya beÄŸendiÄŸi gibi olmakla bayağılaÅŸmamıştı. DeÄŸerini düÅŸürmeden büyük kalabalıklarla uzlaÅŸabilen bir sanattı. Zamanımızın istediÄŸi de bu olsa gerek.

 

Bu parçada geçen “çoÄŸunluÄŸu yok saymak” sözüyle anlatılmak istenen aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

A)Her zorluÄŸa göÄŸüs germek

B)Yaygın kanaatleri değiştirmek

C)GeniÅŸ kitleleri görmezlikten gelmek

D)Sanatı; sanat için deÄŸil, halk için yapmak

E)Sosyal hayatı gözden geçirmek

 

 

 

 

 

 

3.Son yirmi yılda akıllı teknolojik cihazların ---- tasarımları ile ilgi çekici ---- stratejileri, bu cihazların bir önceki sürümlerinin deÄŸerini kaybetmesine ve çöp ---- için potansiyel atık hâline gelmesine neden olmaktadır.

 

Bu cümlede boÅŸ bırakılan yerlere, düÅŸüncenin akışına göre, aÅŸağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir?

 

A)gösteriÅŸli - pazarlama - alanları

B)güzel - piyasa - bölgeleri

C)uygun - reklam - tesisleri

D)resmî - tanıtım - kutuları

E)sevimli - satış - merkezleri

 

 

4.“Kullanmak” sözcüÄŸü, aÅŸağıdaki cümlelerin hangisinde “sarf etmek” anlamında kullanılmıştır?

 

A)Ali, otomobildeki yedek lastiÄŸi ÅŸu ana kadar hiç kullanmadı.

B)Yasin, uzun süre bilgisayar kullanmanın olumsuz etkilerini araÅŸtıracak.

C)Hatice, kendisine gönderilen parayı idareli kullanması gerektiÄŸini biliyordu.

D)Sema, sabahları evinden iÅŸine giderken toplu taşıma araçlarını kullanıyordu.

E)Eymen, elindeki şemsiyeyi on yıldır kullandığına kimseyi inandıramadı.

 

 

 

5.DoÄŸaya tıpatıp uygun! -amma da yalan: Sığdırılabilir mi doÄŸa küçücük bir resme? DoÄŸanın en ufak parçası bile sonsuzdur!

Öyleyse ressam neyi çizer? DoÄŸada görüp sevdiÄŸini. Peki ya neyi sever? ResmedebildiÄŸini!

 

Bu mısraların bir bütün olarak içerdiÄŸi anlam aÅŸağıdaki cümlelerden hangisiyle ifade edilemez?

 

A)Ressamlar aslında eserlerinde kendi seçtikleri ögeleri resmederler.

B)Ä°ki ayrı ressamın aynı yere odaklanıp aynı resimleri üretmeleri beklenemez.

C)Ressamlar gördükleri yeri kendi tarz ve ruh hâllerinin süzgecinden geçirerek kâğıda aktarırlar.

D)Ressamların görsel dünyayı birebir tuvale aktardıkları tartışma götürmez.

E)Ressamın kendi yaptığı resmi beÄŸenme nedeni, resim için seçtiÄŸi ögeleri sevmesidir.

 

 

 

 

6.Türk edebiyatının önemli sanatçılarından YaÅŸar Kemal’in, düÅŸlerine sığınarak hayata tutunmaya çalışan sokak çocuklarının unutulmamaya mühürlenen hayat hikâyelerini anlattığı Neredesin Arkadaşım, büyük ustanın çocuklarla yaptığı söyleÅŸilerden oluÅŸmaktadır.

 

Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

A)Neredesin Arkadaşım adlı eser, YaÅŸar Kemal’in sokak çocuklarıyla yaptığı röportajların bir seçkisi olarak yayımlanmıştır.

B)YaÅŸar Kemal’in sokak çocukları üzerine yaptığı araÅŸtırmalar okurlarca beÄŸenildiÄŸi için bir araya getirilmiÅŸtir.

C)Sokak çocuklarından edindiÄŸi izlenimlerle YaÅŸar Kemal, Neredesin Arkadaşım adlı öyküyü sokak çocuklarına ithaf etmiÅŸtir.

D)Neredesin Arkadaşım adlı eseriyle YaÅŸar Kemal, ilk defa sokak çocuklarının sorunlarını bir öykü kitabında iÅŸlemiÅŸtir.

E)Sokak çocuklarının hayat hikâyelerini konu edinen Neredesin Arkadaşım adlı öykü kitabı üzerine YaÅŸar Kemal’le yapılan röportajlar bir kitap hâline getirilmiÅŸtir.

 

7.(I) Yahya Kemal’in ÅŸiirlerini ikiye ayırarak yarısına eski, yarısına yeni demek garip bir hatadır. (II) Bir ruh nasıl hem yeni hem eski olabilir, özellikle Yahya Kemal gibi kiÅŸiliÄŸi bilinen bir ÅŸairde birbirine karşıt iki dünya nasıl bir arada yaÅŸayabilir? (III) Herhâlde bu yanlışlık, onun gazellerini birer taklit olarak görmekten, Yahya Kemal’i taklitçi olarak deÄŸerlendirmekten ileri geliyor. (IV) Belki birçok kiÅŸi taklit yapabilir, taklitçi olabilir ama onun bu sınıflandırmaya girmediÄŸi kesinlikle doÄŸrudur. (V) O, yeni ÅŸiir anlayışıyla oluÅŸturduÄŸu gazellerinde Türkçenin lezzetine ve öz ÅŸiire susamış bir ÅŸair olarak çıkar karşımıza.

 

Yahya Kemal’in anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aÅŸağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

 

A)I. cümlede, ÅŸiirlerine yönelik oluÅŸmuÅŸ bir yanılgıdan söz edilmiÅŸtir.

B)II. cümlede, kiÅŸiliÄŸiyle ilgili araÅŸtırmaların yetersizliÄŸine deÄŸinilmiÅŸtir.

C)II. cümlede, ÅŸaire iliÅŸkin bir görüÅŸün sebebi belirtilmiÅŸtir.

D)IV. cümlede, kimi ÅŸairlerden ayrılan yönüne dikkat çekilmiÅŸtir.

E)V. cümlede, ÅŸairin dil ve ÅŸiir anlayışındaki duyarlılık ifade edilmiÅŸtir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

8.(I) Bugünlerde bazı eleÅŸtirmenler tarafından ÅŸiirin, ÅŸiirimizin geçmiÅŸe göre gerilediÄŸi iddia ediliyor. (II) Hatta günümüzde büyük ÅŸairlerin de artık çıkmadığı, insanları derinden etkileyen güçlü ÅŸiirlerin de yazılmadığı söyleniyor. (III) Ben bu iddialara ve onun delillerine inanmadığım gibi aslına bakılırsa inanmak da istemiyorum. (IV) Fakat bu iddiayı hazırlayan pek çok nedenin sorgulanmasını ve konunun mutlaka aydınlığa kavuÅŸturulmasını istiyorum. (V) Aslında roman ve öyküde ortaya çıkan çalışmaların niceliksel artışı düzyazıyı ön sıraya taşımışa benziyor. (VI) Åžiirde ise niceliksel artışın onun niteliÄŸine katkı saÄŸlaması her zaman mümkün olmamasına raÄŸmen bu alanda bir gerileme varmış gibi görünüyor.

 

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde çıkarım yapılmıştır?

 

A) I. ile II.                 B) II. ile III.                   C) III. ile IV.

 

                D) IV. ile V.            E) V. ile VI.

 

 

9.(I) Dizüstü bilgisayar ekranları çaprazlama, bir köÅŸeden ters köÅŸeye genellikle 12 ile 20 inç arasında boyutlara sahiptir. (II) Büyük ekranların çözünürlükleri daha yüksek olduÄŸundan görüntü daha keskin olur.(III) Büyük ekranlar daha çok yer kaplar, daha ağır olur ve pil ömrünü kısaltır. (IV) Dizüstü bilgisayar; film izlemek, oyun oynamak veya video izlemek için kullanılır. (V) Temel iÅŸlemler için kullanacak veya sıkça yanınızda taşıyacaksanız daha küçük ve hafif bir ekran tercih etmelisiniz.

 

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde hem bir karşılaÅŸtırma hem de öneri söz konusudur?

 

A) V.       B) IV.       C) III.       D) II.        E) I.

 

 

 

 

 

 

10. Çevresi büyük bir piknik alanı olarak düzenlenip halka

              I

açılan Mogan Gölü’nün kuÅŸların kuluçka ve

 

yavrulamasına ayrılan doğal park kısmında

                                   II                               III

kıvrımlı ahÅŸap yayla yolları ve kuÅŸ gözlemevleri

   IV                                  V

 

yapılmış.

 

Bu cümledeki altı çizili sözcüklerin hangisinde ünlü düÅŸmesi yoktur?

 

A) I.                  B) II.               C) III.       D) IV.         E) V.

 

 

 

 

 

11.Yapılandırıcı dil yaklaşımına göre dinleme, geliÅŸimsel ve etkileÅŸimsel bir süreçtir.

 

AÅŸağıdaki cümlelerin hangisi, ögelerin diziliÅŸi bakımından bu cümleyle aynıdır?

 

A)Dil öÄŸrenme süreci dinleme yoluyla anne karnında baÅŸlar.

B)Dinleme, sadece iletiÅŸim kurmak için yapılan bir etkinlik deÄŸildir.

C)Etkili bir dinleme için dinleyici ön bilgilerini harekete geçirmelidir.

D)Dinleme becerisinin geliÅŸtirilmesi için etkinlik önemli bir unsurdur.

E)Dinleme eğitiminin bir diğer amacı zihinsel becerilerin geliştirilmesidir.

 

 

 

 

 

12.(I) ÇiÄŸdemlerden sonra gök rengindeki elbisesiyle yeni açmış sümbül görünür. (II) Gözleri yaÅŸlı, saçları dağınık ve hâli periÅŸandır. (III) Güzel kokusundan sarhoÅŸa dönen ÅŸair, ona bu gönül okÅŸayıcı kokuyu nereden, hangi aktardan aldığını sorar. (IV) Sümbülün verdiÄŸi cevap çiÄŸdemin cevabına karşılık gelmektedir.(V) Önceleri ezel bağında henüz açılmadık bir gonca olan ve güzel kokusunu sevgilinin rüzgârından alan sümbül, bu bahar ülkesinden hicran sahiline atılmıştır.

 

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi, yüklemin türü bakımından ötekilerden farklıdır?

 

A) I.         B) II.        C) III.       D) IV.      E) V.

 

 

 

 

 

13.AÅŸağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili söz, eylemin nasıl gerçekleÅŸtiÄŸini bildirmektedir?

 

A)Zaman hızla akarken çoÄŸu kez, çevremizdeki güzelliklerin farkına varamıyoruz.

B)Güvercinler yiyecek bulmak için her zaman buraya gelirlerdi.

C)Ä°ÅŸinin akÅŸama kadar biteceÄŸini umuyordu ama düÅŸündüÄŸü gibi olmadı.

D)Genleriyle oynanmış tohumların kullanımı hızla yaygınlaşıyor.

E)Biraz sonra, yaklaşık iki saat sürecek maceralı bir yolculuÄŸa çıkacağız.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

14.Kendisine 2’inci Aristo sıfatı verilen Farabi, insan

                           I

ihtiyaçlarının farklılığı nedeniyle toplum içindeki

 

iÅŸ birliÄŸinin önemli olduÄŸunu vurgulamıştır.

        II

Özel mülkiyeti kabul eden Farabi, topluma ait pek çok

      III                      IV

malın herkesçe kullanılması gerektiÄŸini belirtir. Ona göre

                   V

devlet, toplumsal sözleÅŸmeye dayanarak adaleti saÄŸlar.

 

Bu parçadaki altı çizili sözcüklerden hangisinin yazımı yanlıştır?

 

A) I.         B) II.        C) III.       D) IV.      E) V.

 

 

 

15.MutluluÄŸun en önemli sırlarından bazıları bence ÅŸunlardır ( ) ömrümüzün sonuna dek çalışmak ( ) yeteneÄŸimiz elverdiÄŸi ölçüde yararlı yapıtlar ortaya koymak ( ) gücümüz yettiÄŸince ailemize ve çevremize destek olmak ( )

 

Bu parçada ayraçlarla ( ) belirtilen yerlere, aÅŸağıdakilerin hangisinde verilen noktalama iÅŸaretleri sırasıyla getirilmelidir?

 

A) (;) (,) (.) (...)                                      B) (:) (,) (,) (...)

 

C) (:) (;) (,) (.)                                       D) (:) (;) (,) (...)

 

                            E)(;) (,) (;) (.)

​

​

​

16.I. Evet, Ä°zmit ve Bursa gibi büyük sanayi ÅŸehirlerini ve körfezdeki dev fabrikaları hatırlatan bir görüntü bu.

II.Sabaha karşı ÅŸehre girerken yolun solunda sis, duman ve alevler içindeki Karabük Demir Çelik Fabrikası’nın silo ÅŸeklindeki dev bacaları hafızalarımızı yokluyor.

III.Gece yollara düÅŸüyoruz, sabahın erken saatlerinde Safranbolu’dayız.

IV. Yolda birkaç dakika seyrettiÄŸimiz bu devasa fabrikayı geçtikten sonra Karabük ÅŸehir merkezine giriyoruz.

 

V.Yalnız Safranbolu’dan önce Karabük’ten kısaca bahsetmek istiyorum.

 

Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluÅŸturacak biçimde sıralandığında hangisi baÅŸtan üçüncü olur?

 

A) I.         B) II.        C) III.       D) IV.      E) V.

 

 

 

 

17.I. Kehribar, bir aÄŸacın milyonlarca yılda oluÅŸan reçinesidir.

II.Sadece iki ülkede olduÄŸunu bildiÄŸimiz ve ileriki yıllarda artık kalmayacağını düÅŸündüÄŸümüz bu malzemenin yurt dışına çıkarılması yasak.

IIIÄ°.Bu pahalı reçinenin; sarılık, guatr ve stres baÅŸta olmak üzere çoÄŸu hastalığa ciddi faydası vardır.

IV. Bu nedenle doktorların guatr hastalarına kehribar kolyesi tavsiye ettiği bilinir.

V.Bu kadar uzun sürede oluÅŸtuÄŸu için fiyatı oldukça yüksektir.

 

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluÅŸturması için aÅŸağıdakilerden hangilerinin birbiriyle yer deÄŸiÅŸtirmesi gerekir?

 

A) I. ile III.              B) II. ile III.             C) II. ile IV.

 

D) II. ile V.              E) III. ile IV.

 

 

 

18.(I) Hikâye etme ve masal anlatma, DoÄŸu kültüründe önemli bir yere sahiptir. (II) Yakın DoÄŸu ve Orta DoÄŸu ülkelerinin halk edebiyatları; efsane, hikâye ve masallarının çokluÄŸuyla bunu ispatlar. (III) Bunların derlenmesiyle oluÅŸturulmuÅŸ kitaplar da birçok ailenin kütüphanesinde bulunur. (IV) OlaÄŸanüstü ögelerin, hikâyelerde önemli bir yer tuttuÄŸu inkâr edilemez.

(V) Ama Türkler, Orta Asya bozkırlarında yaÅŸadıklarını hikâye, masal ve efsane olarak Ä°slam dünyasına taşımıştır. (VI) Ä°ÅŸte bu nedenle Türk edebiyatında hikâyenin, baÅŸlangıçtan itibaren daha “gerçekçi” bir söyleyiÅŸ kazandığı görülür.

 

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle baÅŸlar?

 

A) II.        B) III.       C) IV.       D) V.       E) VI.

​

​

​

19.(I) XIX. yüzyılda dışarıdan gelebilecek herhangi bir salgın hastalık tehlikesine karşı karantina idaresi kurulmuÅŸ. (II) Karantina, Ä°talyancadan alınmış ve “kırk, kırklık, kırktan ibaret” anlamına gelen bir sözcük.(III)Salgın hastalık tehlikesine karşı Ä°stanbul’dan sonra ikinci karantina idaresi 1840’ta Ä°zmir’de kurulmuÅŸ.(IV) Önce gemiler Ä°zmir Karantina Ä°daresinin bulunduÄŸu sahilde kırk gün bekler ve yolcular barakalarda kalırmış.(V)1846’da Mithat PaÅŸa Meslek Lisesinin yanındaki yerde bir karantina binası inÅŸa edilmiÅŸ ve o günden sonra semtin adı Karantina olarak kayıtlara geçmiÅŸ. (VI) 1863’te Karantina Ä°daresi Urla’ya taşınsa da semt sakinleri arasında bu ismin kullanımı günümüze kadar devam etmiÅŸ.

 

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düÅŸüncenin akışını bozmaktadır?

 

A) II.        B) III.       C) IV.       D) V.       E) VI.

 

 

 

​

​

2016  YGS Çıkmış Türkçe Soruları

20.(I) Fatih Balkış, Baht DönüÅŸü adlı romanında, kiÅŸisel müzik çalışmalarına ara veren bir piyanistin hayatının müzik üzerinden sorgulanmasını iÅŸliyor. (II) Önemli olan müzisyenin müzik aletini asla yarı yolda bırakmaması ve ihanet etmemesidir. (III) Eline aldığı her müzik aleti, evrenin en uzak noktalarından buralara gelen bir canlıymış hissi uyandırmalıdır onda. (IV) Sanatçının piyanosunun suskunluÄŸu, bitirilmemiÅŸ eserlerinin yalnızlığı hepimizin matemi sayılmaz mı?

(V) Müzisyenin yolculuÄŸu, o müzik aletinin lisanıyla açıklanabilecektir.

 

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde anlatım bozukluÄŸu vardır?

 

A) I.         B) II.                        C) III.       D) IV.                      E) V.

 

 

 

 

21.(I) “Yazdıklarım boyumu aÅŸtı!” diyenlerden deÄŸilim. (II) Ben de elimden geldiÄŸince iyi eserler vermeye çalıştım. (III) Ama bu eserlerdeki kaliteyi ve yeterli olup olmadığını ben deÄŸil, toplum söyleyecek. (IV) Ben de sorumluluk sahibi her insan gibi toplumsal birikime katkıda bulunmaya devam edeceÄŸim. (V) SaÄŸlığım el verirse çok yakın bir zamanda yeni bir romanda okurlarımla buluÅŸmayı düÅŸünüyorum.

 

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde anlatım bozukluÄŸu vardır?

 

A) I.         B) II.        C) III.       D) IV.      E) V.

 

 

 

 

 

 

 

 

22.Bolu’nun bence en güzel ilçesi Göynük, Ä°stanbul’la Ankara’nın tam ortasındadır. GörünüÅŸü ilk bakışta bile etkiler insanı: vadinin tabanında akan incecik dere, kıyı ve yamaçlarında eski Türk evleri, tepede yenilenmiÅŸ saat kulesi, aÄŸaçlar, çiçekler... Usta ressamın elinden çıkmış resim gibidir Göynük. Bu tablodaki her ÅŸey çok dengeli. Abartılı renk, güzelliÄŸi bozan çirkinlik yok. Friglerden Osmanlıya birçok uygarlık bu topraklardan geçmiÅŸ, hepsi de iz bırakmıştır.

 

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisi söylenemez?

 

A)            Karşıt anlamlı sözcükler kullanılmıştır.

B)            Betimlemelerden yararlanılmıştır.

C)            Benzetme yapılmıştır.

D)            Sayısal verilere yer verilmiÅŸtir.

E)            Öznellik söz konusudur.

23.Orhan Veli Kanık kendisiyle yapılan ve öykülerinin toplandığı HoÅŸgör Köftecisi’nde yer alan söyleÅŸide sanatla edebiyatı birbirinden ayırdığını söyler. Åžiiri sanata sokar, öyküyü ise roman ve tiyatroyla birlikte edebiyata. Orhan Veli, “Fikir sanatta yer alamıyor ama edebiyat fikre dayanıyor.” diye açıklar edebiyatla sanatın farkını. Ve ÅŸöyle de devam eder: “Bu itibarla edebiyatın halk kitlelerine bir ÅŸeyler söylemesi lazım. Okur ve yazarları halka doÄŸru götüren bir edebiyat isterim. Yani edebiyatın çoÄŸunluÄŸa hitap etmesini istiyorum. ÇoÄŸunluk okuyup anlamalıdır.”

 

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisi söylenemez?

 

A)            Alıntıya yer verilmiÅŸtir.

B)            Tanık gösterilmiÅŸtir.

C)            Nesnel anlatımdan yararlanılmıştır.

D)            KarşılaÅŸtırma yapılmıştır.

E)            Tahminde bulunulmuÅŸtur.

 

24.Türkiye’nin programlı modernleÅŸme çabalarıyla Türk romanının ortaya çıkışı eÅŸ zamanlı olmuÅŸtur. Batı Avrupa’nın doÄŸusundaki kimi ülkelere ait romancılar gibi Türk romancıları da çoÄŸu zaman aÅŸağılık duygusuna varan bu gecikmiÅŸlik duygusunu, yakın zamanlarda roman küresel bir yönelime girinceye kadar üstlerinden atamadılar. ----.

 

Bu parçada boÅŸ bırakılan yere, düÅŸüncenin akışına göre, aÅŸağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

 

A)Ne yazık ki aradan koca bir yüzyıl geçmesine raÄŸmen Türk romanı beklenen atılımı henüz gerçekleÅŸtirememiÅŸtir

B)ÇaÄŸdaÅŸ Türk romanının sorunlarını ve içinde bulunduÄŸu durumu daha iyi anlayabilmek için Tanzimat yıllarına kadar gitmek gerekmektedir

C)GecikmiÅŸlik hissini uzun süredir üzerinden atamayan Türk romancısı, çaÄŸdaÅŸlarına yetiÅŸmiÅŸ bir durumda ve Türk romanı, Batı romanından daha parlak bir vaziyettedir

D)Türk romancıları çaÄŸdaÅŸ romanın anlatı stratejilerini yeniden iÅŸleyerek dünyaca benimsenen tema ve üsluplarla çaÄŸdaÅŸlarına önceden olduÄŸu gibi yol göstermektedir

E)Böylelikle, Türkiye’de romanın ilk evresindeki bocalama, bir uygarlığın dönüÅŸüm yaratma çabalarını gösteren bir sorun olarak deÄŸerlendirilebilir

 

 

 

25.Durmadan artıyor edebiyata iliÅŸkin tutarsızlıklar. ----. Bir yandan da belgesiz savlar, yanlış anlamalar, aldatıcı ön yargılar kaplıyor ortalığı.

 

Bu parçada boÅŸ bırakılan yere, düÅŸüncenin akışına göre, aÅŸağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

 

A)Åžiir, hikâye ve roman okuyanların sayısı büyük bir hızla artıyor

B)Yazarın kimlik arayışını doğal olarak bu arayışın bunalımı izliyor

C)Masum umutlarla yola çıkmış yeni kalemler yaÅŸatıyor dergileri

D)Yazarların magazin programlarına nesne olacağı günler geliyor

E)Kitap satışları ve dergi abonelikleri gün geçtikçe düÅŸüyor

 

 

 

26.Genelde mistik DoÄŸu’nun, özelde Türk edebiyatının en büyük mutasavvıflarından biridir Mevlana. Halk ve Hak âşığı olan Mevlana, kiÅŸisel geliÅŸim serüvenini “Hamdım, piÅŸtim, yandım.” ifadesiyle özetler.

 

Mevlana bu sözleriyle aÅŸağıdakilerden hangisini anlatmak istemiÅŸtir?

 

A) Bu dünyanın geçici olduÄŸunu

B) Her insanın kendine özgü bir serüveninin olduÄŸunu

C) OlgunluÄŸun aÅŸamalar sonucu gerçekleÅŸtiÄŸini

D) Ä°nsan ruhunun mükemmelleÅŸmek zorunda olduÄŸunu

E) Hiçbir geliÅŸmenin sebepsiz olmayacağını

 

27.Çok defa bir romancı, romanına girerken hatta bir ÅŸair, ÅŸiirine baÅŸlarken kelimeler onu takar peÅŸine ve götürür götüreceÄŸi yere. Ne konu kalır ne plan. Yazarlar ve ÅŸairler her zaman konularına tam hâkim olamaz. Ben bir saniye sonra kullanacağım cümlenin bir kelimesini ÅŸimdiden size söyleyebilir miyim?

 

Bu parçada asıl anlatılmak istenen aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

A) Kelimeler, sanatçının varacağı noktayı belirleyen esas unsurlardır.

B) Yazıda plan yapmak, yazarın düÅŸ dünyasını sınırlandırır.

C) Üslup kaygısı edebî metnin temel dinamiÄŸidir.

D) Plan, kurgunun saÄŸlamlığı açısından yazarın vazgeçilmez rehberidir.

E) Sanatçı temel yapıyı kurduktan sonra yazma iÅŸi kolaylaşır.

 

 

 

 

 

28.Dünyada arasanız da benden daha küreselini bulamazsınız. Hangi memlekete gitsem yalnız orada oturduÄŸumu sanıyorlar. Küreselim ve bütün insanların dostluk, kardeÅŸlik, barış içinde sevgi ve saygıyla yaÅŸamasını, yardımlaÅŸmasını istiyorum.

 

Bu parçada yazar, aÅŸağıdakilerden hangisini vurgulamaktadır?

 

A)            Farklı ülkeleri gezmeyi çok sevdiÄŸini

B)            Her memlekette bir evi olduÄŸunu

C)            Farklılıklara saygı duyulması gerektiÄŸini

D)            Bütün dünyayı kendi evi gibi hissettiÄŸini

E)            Her insanın bir bütünün parçası olduÄŸunu

 

 

 

 

​

 

29.ReÅŸat Nuri Güntekin’e atfedilen güzel bir söz var: “Niye kitap okumuyor demek, niye piyano çalmıyor demek gibi bir ÅŸeydir. Kafayı kitap okumaya alıştırmak, parmakları piyanoya alıştırmaktan daha kolay deÄŸildir.”

 

Bu parçada kitap okumayla ilgili olarak anlatılmak istenen aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

A) Zihinsel yönüyle öne çıkan bir edinim olması

B) Okuma becerisinin zaman ve çaba gerektirmesi

C) Küçük yaÅŸta kazanılabilecek bir davranış olması

D) İnsanın sonradan geliştirdiği bir eylem olması

E) Uzun zamanda edinilecek bir alışkanlık olması

 

 

30.Indiana Üniversitesinden bir grup araÅŸtırmacının gerçekleÅŸtirdiÄŸi çalışmaya göre uzun süre oturma durumunda kalanların saatte bir beÅŸ dakika yürümesi, bacak atardamarlarının zarar görmesini önlüyor. Oturma pozisyonundayken kalbe kan pompalayan gevÅŸek kaslar yeterince kasılmıyor. Kan, bacaklarda birikebiliyor ve bu durum artan kan akışından dolayı damarların geniÅŸleme özelliÄŸini olumsuz etkileyebiliyor. AraÅŸtırmaya göre uzun süreli oturmanın, damarların artan kan akışına karşı geniÅŸleme özelliÄŸini bozduÄŸu, bunun da kalp ve damar hastalıklarının iÅŸaretçisi olduÄŸu belirtiliyor.

 

Bu parçada aÅŸağıdakilerin hangisine deÄŸinilmemiÅŸtir?

 

A)Duruş pozisyonunun insan sağlığına olan etkisine

B)Kalp ve damar hastaklıklarını tetikleyen bazı nedenlere

C)Bacaklarda meydana gelen kan birikiminin sebeplerine

D)YürüyüÅŸün damar saÄŸlığı açısından önemine

E)Bacaklarda meydana gelen kas erimesinin nedenlerine

 

 

 

​

 

 

 

 

 

31.Erkek diliyle yazan kadınlara rastladığım da oluyor, eserlerini okuduÄŸumda kadın olduklarına yemin edebileceÄŸim erkekler de tanıyorum. Cinsiyetin yazıdaki yansımaları özellikle dikkatimi çekiyor. Erkeklerin erkeklikleriyle, kadınların kadınlıklarıyla nasıl hesaplaÅŸtığını izlemek, cinsel kodların nasıl da kolayca sızıp yazıda kendine yer açtığını görmek hem can sıkıcı hem öÄŸretici. Bunun farkında olabilmek ve ötesine geçerek yazabilmek benim için çok önemli.

 

AÅŸağıdakilerden hangisi bu parçadan çıkarılabilecek bir yargı deÄŸildir?

 

A)Yazarın cinsel kimliÄŸiyle dilsel seçimleri arasındaki iliÅŸkiyi çözümlemek, okur için ilginç olabilir.

B)Bir metinde, cinsiyete ait kodlar bilinçli ya da bilinçsiz bir ÅŸekilde kendine yer bulabilmektedir.

C)Yazarlar dil ve söylemleriyle kendi cinsel kimliklerini eserlerine yansıttıklarını fark etmeyebilirler.

D)Eserlerinde karşı cinsin hassasiyetlerini dikkate alan bir yazar, ustalığa ulaşmış sayılmalıdır.

E)Yazarın eserini yaratırken kendi cinsel kimliÄŸinin dışına çıkabilmeyi baÅŸarması, pek kolay deÄŸildir.

 

 

 

32.Edebiyat eleÅŸtirileri, edebiyat tarihlerine öncülük etmek gibi ciddi ve önem gerektiren bir iÅŸlevi yerine getirir. Bunun bilincine varmamış birçok uzman eleÅŸtirmenimizin de amatörce eleÅŸtiri yazanlar gibi ideolojik bir tavır sergilemeleri gözden kaçmayan bir gerçektir. Bunun acı sonucu; eleÅŸtirmenlerin yazarları ve eserleri kamplara bölüp etiketleyerek kendi ideolojileri doÄŸrultusunda olmayanları yok saymaları ve bu etiketlemenin saÄŸlıklı olup olmadığını dahi araÅŸtırma zahmetine girmeyiÅŸleridir.

 

Bu parçadan aÅŸağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?

 

A)Edebiyat eleÅŸtirmenleri okurları yönlendirirken büyük bir sorumluluk üstlenmiÅŸ olurlar.

B)Usta eleÅŸtirmenlerin de sıradan eleÅŸtirmenlerle aynı hatalara düÅŸtükleri yadsınamaz bir gerçektir.

C)Kimi eleÅŸtirmenlerin zaman zaman eleÅŸtirilerinde tarafsız olmadıkları gözlemlenmektedir.

D)EleÅŸtirmenlerin, bir eseri kendi dünya görüÅŸlerine göre deÄŸerlendirmeleri yanlış bir tutumdur.

E)Yaptığı iÅŸin ciddiyetini kavrayan eleÅŸtirmenlerin sayısı her geçen gün artmaktadır.

 

 

​

 

 

 

 

33.Hiç kimse yalancı veya sahtekâr olmak istemez. Fakat baÅŸkalarıyla iletiÅŸimimizde, içimizden geçenleri olduÄŸu gibi açıkça söylersek iç dünyamızın reddedilme tehlikesini de göze almışız demektir. Herkes, her yerde ve her zaman bu riski göze alamaz. Onun için çoÄŸu kez maskelerimizin arkasına sığınıp bir korunma davranışı içine gireriz. Bunu öylesine sık yaparız ki bu göstermelik davranışımız bizim artık ikinci doÄŸamız olur.

 

Bu parçadan aÅŸağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?

 

A)Bizim dışımızdaki insanların gerçek düÅŸüncelerimizi bilmesini istemeyiz.

B)Ä°ç dünyamızı, farklı davranışlarla baÅŸkalarından saklamaya çalışırız.

C)Başkalarına baskı uygulayarak eleştirilmekten kurtulacağımızı sanırız.

D)Eksik ve noksanlarımızın başkaları tarafından bilinmesinden hoşlanmayız.

E)Dışlanmaktan korktuÄŸumuz için olduÄŸumuzdan farklı görünmeye çalışırız.

 

 

 

 

 

34.          - 35. soruları aÅŸağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

 

(I)Barnum Müzesi’ndeki öykülerin zengin bir hayal

gücü, dünyaya epey farklı bakan bir göz ve keskin bir zekâyla yazıldıkları aÅŸikâr. (II) Ancak öykülerin esas ayırıcı özelliÄŸi; hayal, düÅŸ ve gerçeklik arasındaki o kalın ve tozlu perdeleri kaldırıp yerine ince birer tül çekmelerinde. (III) Bu bakımdan Barnum Müzesi’ni kütüphanelerinizdeki Borges ve Poe külliyatının yanına yerleÅŸtirmek yerinde olacaktır. (IV) Hem Poe Eureka’nın başında, “Bu kitabı düÅŸlerin tek gerçeklik olduÄŸuna inananlara adıyorum.” demiyor muydu? (V) Sahiden soruyorum o zaman, nedir bu gerçek?

 

 

 

34.Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra, düÅŸüncenin akışına göre, “Nitekim bu yazarlar rüya ile gerçek arasındaki sınırda gezinir dururlar.” cümlesi getirilebilir?

 

A) I.                   B) II.              C) III.                       D) IV.      E) V.

 

 

35. Bu parçada geçen “kalın ve tozlu perdeleri kaldırıp yerine ince birer tül çekmek” sözüyle anlatılmak istenen aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

A)            Benzerlikleri ortaya koymak

B)            Birbirine yaklaÅŸtırmak

C)            Anlamları somutlaÅŸtırmak

D)            Kapsamı belirginleÅŸtirmek

E)            Farklılığa dikkat çekmek

 

 

36.          - 37. soruları aÅŸağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

 

Tanzimat Dönemi’nde eleÅŸtiri yapanların amaçları

estetik deÄŸerlendirmeler ve metin çözümlemesi yapmak

deÄŸildi kuÅŸkusuz. Bu dönem yazarları roman, tiyatro ve

anı gibi türlerin ilk örneklerini verirken nasıl “bakir” bir

alanda ilerliyor idiyseler eleÅŸtiri alanında da önlerinde

örnek olabilecek çalışmalardan yoksun olarak iÅŸe

baÅŸladılar. Fransız edebiyatının çoÄŸu zaman geliÅŸigüzel

olarak seçtikleri ürünlerini model aldılar. Ancak bir

yanlarıyla da eskiye bağlı olan ilk Tanzimat kuşağının

Fransız eleştirisinden gerektiği gibi yararlanmadığını,

kendilerine özgü birer eleÅŸtiri anlayışı geliÅŸtirdiklerini de

belirtmek gerekir. Çünkü onlar için sanat yapıtı “kendi

için” incelenecek, çözümlenecek bir yaratı deÄŸil;

toplumsal düÅŸüncelerini yaymak için bir “araç”tı.

 

36.Bu parçaya göre aÅŸağıdakilerden hangisi, Tanzimat Dönemi yazarlarının özelliklerinden biri deÄŸildir?

 

A)            Çok yönlü bir eleÅŸtiri kültürüne sahip olmaları

B)            Pek çok edebî türün ilk örneklerini vermeleri

C)            Edebiyat anlayışlarında geçmiÅŸin izlerinin de olması

D)            Genellikle Fransız edebiyatından esinlenmeleri

E)            Mesaja odaklı bir sanat anlayışı geliÅŸtirmeleri

 

37.Bu parçaya göre, Tanzimat Dönemi sanatçılarını Fransız sanatçılardan ayıran en önemli özellik aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

A)Fransız edebiyatında görülmeyen türleri üretmeleri

B)Eserlerinde iÅŸledikleri konuları farklı alanlardan seçmeleri

C)Sanattan toplumsal fayda beklemeleri

D)Her edebî türü aynı yaklaşımla incelemeleri

E)Eski sanat anlayışına bağlı kalmaları

 

TÜRKÇE

1. A

2. C

3. A

4. C

5. D

6. A

7. B

8. E

9. A

10. E

11. D

12. B

13. D

14. A

15. B

16. B

17. D

18. C

19. A

20. B

21. C

22. D

23. E

24. C

25. D

26. C

27. A

28. E

29. B

30. E

31. D

32. E

33. C

34. C

35. B

36. A

37. C

38. E

39. B

40. E

bottom of page