google.com, pub-1772441188610312, DIRECT, f08c47fec0942fa0 2017 Üniversite Sınavında Çıkmış Dil Bilgisi Soruları I dinledebiyat
top of page

1. AÅŸağıdaki cümlelerin hangisinde verilen durum, "içi içine sığmamak" deyimiyle uyuÅŸmamaktadır?

 

A) Çocuk, babasının elindeki oyuncağı görünce avuçlarını birbirine vura vura ona koÅŸtu.

B) Yerinde duramıyor, ne zaman gelecekler diye gözlerini saatten bir an olsun ayıramıyordu.

C) Okullar kapandıktan sonra ailesiyle geziye çıkacağı günü iple çekiyordu.

D) Uzun bir süredir amirine söylemek isteyip de söyleyemedikleri için fırsat kolluyordu.

E) Kalabalığın içinde gözleri ona iliÅŸince kalbi yerinden çıkacak gibi atmaya baÅŸladı.

 

 

 

 

 

 

 

​

 

 

2.Kimi filmlerde kliÅŸe bir sahne (basmakalıp bir görüntü)

                                       I

vardır: Daktilosunun başına oturup yaratma sancıları

                                                                           II

çeken (bir ÅŸey üretmeye çabalayan) bir yazar... Bu

sahnede aktör, aklındakileri bir an evvel dışarı vurmak

                                                                            III

(yazıya dökmek) için daktiloya heyecanla beyaz bir kâğıt

takar. TuÅŸların sert sesleri eÅŸliÄŸinde birkaç satır yazar.

Bu arada, yardım umarcasına (ne yapacağını bilmeden)

                                  IV

kahvesinden birkaç yudum alır. Yazdıklarının içine

                                                                       V

sinmediÄŸi (yazdıklarından hoÅŸnut olmadığı) yüzündeki

ifadeden anlaşılır.

 

Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı, ayraç içindeki sözün anlamıyla örtüÅŸmemektedir?

 

A) I          B) II         C) III        D) IV       E) V

 

 

 

 

 

 

 

​

 

 

3. Bilim ve toplum hayatındaki geliÅŸmeler, ÅŸairleri kendi ÅŸiir sözlüklerini geniÅŸletmeye mecbur kılmıştı. Bu deÄŸiÅŸimin yarattığı yaÅŸam tarzı, dünyayı ÅŸiir içinde yeniden kurmak isteyen ÅŸairlere, eskimiÅŸ imgelerden yararlanma imkânını kapatmıştı. Öte yandan çaÄŸlarının gerisinde kalmakta ısrar eden ÅŸairlerin kendi kiÅŸisel ÅŸiir sözlükleriyle ilgili bir problemleri zaten yoktu.

 

Bu parçada geçen "ÅŸairlerin kendi ÅŸiir sözlüklerini geniÅŸletmesi" sözüyle anlatılmak istenen aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

A) Her sözcüÄŸe farklı anlamlar yüklemesi

B) Kullandığı sözcüklerle çağını peÅŸinden sürüklemesi

C) Yeni imgelerle anlatımını zenginleştirmesi

D) Ä°mge üretmek için sözlüklerden yararlanması

E) Özgün düÅŸünce dünyasını ÅŸiirine taşıması

​

​

​

​

​

​

 

4.Son zamanlarda genç yetiÅŸkin edebiyatının hızla

filizlendiÄŸi söylenebilir. J. K. Rowling'in Harry Potter

         I

kitaplarıyla canlanan ve S. Meyer'in Alacakaranlık

                           II

serisinin, kelimenin tam anlamıyla parlattığı

                                                               III

kahramanlarla devam eden süreç, özellikle S. Collins'in

Açlık Oyunları'yla taçlandırdığı yoldan ilerliyor. Bu sürece                              IV

yüksek bütçeli ve beyaz perdenin genç yıldızlarıyla

renklenen uyarlama filmlerin etkisi inanılmaz...

                                                                  V

 

Bu parçadaki altı çizili sözcüklerden hangisi mecaz anlamda kullanılmamıştır?

 

    A) I      B) II         C) III        D) IV       E) V

 

 

 

 

 

 

​

5.(I) ÖÄŸrenmeyi öÄŸrenme adı verilen sürecin temeli, merakla ve merak edilen ÅŸeyi tecrübe etmekle baÅŸlar.

(II)Farklı yaÅŸ gruplarındaki kiÅŸilerin ilgi duydukları ÅŸeyler deÄŸiÅŸtiÄŸinden edindikleri bilgilerle onlara ulaÅŸma yolları da farklılık gösterir. (III) ÖrneÄŸin çocukların oynayarak, dokunarak ulaÅŸtıkları yeni bilgiler belleklerinden kolay kolay silinmez. (IV) YetiÅŸkinlikteki kalıcı bilgiler ise görerek, okuyarak, araÅŸtırarak kazanılır.

(V)Fakat bu iki öÄŸrenme düzeyinde dikkati çeken ortak yön, merak ve keÅŸfetme arzusudur.

 

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde neden-sonuç iliÅŸkisi vardır?

 

A) I            B) II          C) III           D) IV                 E) V

 

 

 

 

 

 

​

 

6.(I) Uykusuzluk hastalığı; uykuya dalmada sorun yaÅŸama, uyuduktan kısa bir süre sonra uyanıp yeniden uykuya dalamama, ışığa aşırı duyarlı olma ve uykuda dinlenememedir. (II) TeÅŸhisi için henüz tıbbi bir test kullanılmasa da sıklıkla rastlanan hastalıklardandır.

(III) Ä°lerleyen yaÅŸlarda ortaya çıkma ihtimali artan bu hastalık, gençlerde de görülebilmekte ayrıca kadınlarda erkeklere oranla iki kat fazla ortaya çıkmaktadır.

(IV) Uykusuzluk hastalığı; hafıza problemleri, sinirlilik ve dikkat dağınıklığı gibi sorunlara yol açmaktadır. (V) Uzun yıllar hastalığın baÅŸlıca nedeninin tansiyon ve stres olduÄŸu düÅŸünülmüÅŸse de son araÅŸtırmalar, hastalığın ortaya çıkmasında fizyolojik ve psikolojik pek çok etkenin olabileceÄŸini göstermektedir.

 

Bu parçada "uykusuzluk hastalığı"yla ilgili olarak aÅŸağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

 

A)I. cümlede bir tanım yapılmıştır.

B)II. cümlede bir nedenden söz edilmiÅŸtir.

C)III. cümlede saptamaya yer verilmiÅŸtir.

D)IV. cümlede yarattığı etkiler sıralanmıştır.

E)V. cümlede güncel bilgilere deÄŸinilmiÅŸtir.

 

7.(I) Türkiye'de bazı alanlarda olduÄŸu gibi yayıncılıkta da ekonomik ve kültürel pek çok sorundan söz etmek mümkün ama bu sorunlar, yayıncılar dâhil, kimin umurunda! (II) Sanırım, burada herkes ÅŸikâyet etmekten ve dinlemekten yorulduÄŸundan birtakım yanlışların deÄŸiÅŸmesi için küçük de olsa bir ÅŸeyler yapmak, çözümler üzerine düÅŸünmek gerek. (III) Butik yayıncılığın iÅŸlevi, tam da bu "bir ÅŸeyler yapma" ihtiyacıyla örtüÅŸüyor. (IV) Sadece onunla da deÄŸil; birey olmayla, edebiyat ve sanatın geçirdiÄŸi dönüÅŸüm ve baÅŸka dünya arayışlarıyla da... (V) Yeri gelmiÅŸken ülkemizde, pek çok konuda olduÄŸu gibi, butik yayıncılıkla ilgili de bir kavram karmaÅŸası bulunduÄŸunu belirtelim.

 

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde öneri vardır?

 

A) I          B) II                 C) III        D) IV                      E) V

 

 

 

 

 

 

​

 

 

 

 

8.(I) Genç ÅŸairin kitabını, "Acaba son dönem ÅŸiirimizde ne yönde geliÅŸmeler görülüyor, gençler nelere ilgi duyuyor, ne tarz ÅŸiirler yazmaya çabalıyor?" diyerek merakla okudum. (II) Öncelikle söylemek gerekirse ÅŸiirlerini hem teknik hem biçim bakımından hatasıza yakın yazıyor ÅŸair. (III) Bu hatasızlığın içinde okuyanı etkileyen özgün bir ifadeye rastlamak zor. (IV) Teknik ve biçim bakımından kusursuz olan bu dizeler, öÄŸrenilmiÅŸ bir ÅŸiir hissi uyandırıyor. (V) Hâlbuki ÅŸiirde bir ÅŸair trajedisine, ÅŸairin varlığına ihtiyaç var.

 

Genç bir ÅŸairin eserinin deÄŸerlendirildiÄŸi bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisi söylenemez?

 

A)I. cümlede genç kuÅŸaklarca beÄŸeniyle takip edildiÄŸi vurgulanmıştır.

B)II. cümlede yapı yönünden olgun bir düzeye eriÅŸtiÄŸi dile getirilmiÅŸtir.

C)III. cümlede anlatım bakımından kendine özgülükten uzak olduÄŸu söylenmiÅŸtir.

D)IV. cümlede kimi yönleriyle eskiyi tekrar eden özelliklere sahip olduÄŸu sezdirilmiÅŸtir.

E)V. cümlede ÅŸairin kendi ÅŸiiriyle iç içe olması gerektiÄŸi ifade edilmiÅŸtir.

 

 

 

 

​

9.(I) Ä°nsan iliÅŸkilerinin pek çoÄŸu akılla kavranamayacak, kavransa bile açıklanamayacak kadar karmaşıktır.

(II) Hayranlık, nefret, sevgi ve kıskanma gibi duygularla biçimlenen iliÅŸkileri; sebebi ve sonucuyla açıklayamıyoruz. (III) Bu konuyla ilgili olarak hemen her dilde ve kültürde pek çok eser yazıldı, pek çok deÄŸerlendirme yapıldı. (IV) Ne var ki okuduklarımızın ve dinlediklerimizin çoÄŸu, kiÅŸisel bir görüÅŸ olmaktan öteye gitmiyor. (V) Tüm kültürlerde bunları tanımlayan ve sınıflayan deÄŸer yargıları oluÅŸmadan, söylenenlerin hiçbirini geçerli sayamayız.

 

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisi söylenemez?

 

A) I. cümlede öznel bir deÄŸerlendirme yapılmıştır.

B) II. cümlede, I. cümledeki düÅŸünce örneklendirilmiÅŸtir.

C) III. cümlede bir çıkarım yapılmıştır.

D) IV. cümlede bir genelleme yapılmıştır.

E) V. cümlede bir durum koÅŸula baÄŸlanmıştır.

 

 

 

 

 

 

10.ÖÄŸretmen olmanın, o küçücük çocukların hayatlarına dokunmanın benliÄŸinde bıraktığı derin iz, zaman ilerledikçe onu daha mutlu eder olmuÅŸtu. ÖÄŸrencilerine yeni ÅŸeyler öÄŸretme hazzı, geçmiÅŸine olan özlemini çoktan alıp götürmüÅŸtü.

 

Bu parçada aÅŸağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?

 

A) Ünsüz düÅŸmesi                B) Ünsüz türemesi

C) Ünlü daralması                D) Ünsüz benzeÅŸmesi

                                E) Ünlü düÅŸmesi

 

 

 

 

 

 

 

 

 

11.Edebiyat-estetik baÄŸlantısı üzerinde duran Tanpınar,

                                         I

gençlik yıllarından hayatının sonuna kadar denilebilir ki

                    II                                III

yalnız güzel eserleri önemsemiÅŸ, onlardan daha üstün

                                         IV              V

bir deÄŸerin varlığını tanımamıştır.   

 

Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangileri hem yapım hem de çekim eki almıştır?

 

A) I ve              II    B) I ve IV                C) II ve IV

 

              D) III ve V         E) IV ve V

 

 

 

 

 

 

 

​

 

12. (I) Arkeologlar yeni kalıntılar ortaya çıkarmak ve daha fazla bilgi elde etmek için teknolojik geliÅŸmelerden yararlanıyorlar. (II) Ama geçmiÅŸte olup bitenler hakkındaki her ÅŸeyi tam olarak bilemeyecekler. (III) Zira eski kalıntıların önemli bir bölümünün, zamanın yok edici gücüne dayanamadığını görebiliyoruz. (IV) GeçmiÅŸe ait düÅŸünceler ve inançlar gibi çok önemli ÅŸeyler, hemen hemen hiç iz bırakmadan yitip gidebiliyor. (V) Bu yüzden arkeologlar, buldukları en küçük parçalar üzerinde büyük bir dikkatle çalışıyorlar.

 

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinin öge sıralanışı "özne - zarf tümleci - yüklem" ÅŸeklindedir?

 

A) I          B) II        C) III         D) IV                     E) V

 

 

 

 

 

 

 

​

 

13.AÅŸağıdakilerin hangisinde altı çizili sözcükler tür bakımından aynıdır?

 

A)Bu yaşıma kadar dedemin hasta olduÄŸunu hiç görmedim.

   Tek başına kaldığı zamanlarda hasta düÅŸünceler beynini

   kemiriyordu.

 

B)Bütün bu sorumlulukları yalnız göÄŸüslemen iÅŸini zorlaÅŸtırır.

   Yarınki toplantıyla ilgili düÅŸüncelerimi yalnız sen biliyorsun.

 

C)AkÅŸamüzeri tepeler uzaktan bakır bir zirve gibi görünüyordu.

   GüneÅŸin ışıkları vurdukça ışıl ışıl parlıyordu bakır saçları.

 

D) Ahmet’le Hüseyin'i yan yana gördüÄŸünü akÅŸam söylemiÅŸti.

    AkÅŸam, günün bütün telâşını bitirmiÅŸ; ÅŸehre bir sakinlik getirmiÅŸti.

 

E) Nasıl olur da bana yapılanları bildiÄŸi hâlde hâlâ beni suçlar?

    Atandığım yerin nasıl bir ortamı olduÄŸunu merak ediyordum.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

14.Hayatta çalışmaktan hiç korkmadım ama yaÅŸlanmak zor iÅŸ. Her gün yeniden kurulan dünyaya biraz daha eskimiÅŸ olarak uyanıveriyor kendi içinde insan.

 

Bu parçayla ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisi söylenemez?

 

A) Ä°sim ve fiil cümleleri vardır.

B) Tezlik fiili kullanılmıştır.

C) İsimden fiil yapan ek vardır.

D) GeçiÅŸli yüklem vardır.

E) DönüÅŸlülük zamiri kullanılmıştır.

 

 

 

 

 

​

 

 

15.(I) Küçük Asya’nın en fark edilemeyen noktası Anamur...  (II) Dâhil olduÄŸu bölgenin sanki dışında, karadaki ada misali yalnız kalmış bir yer. (III) Hakkında etraflı bilgi edinmek için kaynakları karıştıran birine küçük çapta bir hayal kırıklığı da yaÅŸatabilir. (IV) Çünkü keÅŸfedilmemiÅŸ gibi gizemli. (V) Kimsenin tanımadığı ama anlatacak çok ÅŸeyi olan bir yabancı gibi...

 

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aÅŸağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

 

A) I. cümlede derecelendirme zarfı vardır.

B) II. cümlede sıfat-fiil kullanılmıştır.

C) III. cümlede kiÅŸi zamiri bulunmaktadır.

D) IV. cümlede edat kullanılmıştır.

E) V. cümlede baÄŸlaç yer almaktadır.

 

 

 

 

 

​

 

16. Her zamanki gibi bir sabahtı. O gün de yandaki taÅŸ binanın yüksek tavanlarına ve eskimiÅŸ pencerelerinden odaya sızan renk renk ışıklara merhaba demiÅŸti.

 

Bu parçada aÅŸağıdakilerden hangisi yoktur?

 

A) Ä°lgi ekiyle türemiÅŸ sıfat

B) İkilemeyle oluşmuş sıfat

C) Belgisiz sıfat

D) İşaret sıfatı

E) Sıra sayı sıfatı

 

 

 

 

 

 

 

 

17.Büyük Ä°skender… Kimileri ,  onu insanlığın iyiliÄŸi uÄŸruna

                                                  I

zaferden zafere koÅŸan bir ülkü adamı olarak görmüÅŸtür.

Kimileri de davranışlarının  ,  nedeninin katıksız bencillik

                                            II

olduÄŸunu ,  ateÅŸli tutkusunun onun yolunu aydınlattığını

              III

düÅŸünmüÅŸtür. Bazıları, oynamış olduÄŸu büyük oyunda

sürdüÄŸü her taşın ,  yaptığı her hamlenin ona muazzam

                           IV

bir zekâ tarafından dikte edildiÄŸi görüÅŸündedir.

Bazılarıysa onun, düÅŸünmeden ,  kendine çok

                                                  V

güvenerek talihini güle oynaya izlediÄŸine inanmıştır.

 

Bu parçadaki numaralanmış virgüllerden hangisi yanlış kullanılmıştır?

 

A) I          B) II         C) III        D) IV       E) V

 

 

 

 

​

 

 

18.Yazma sadece Orta DoÄŸu’nun Mısır ve Mezopotamya

                                          I

gibi oldukça büyük uygarlıklarına özgü bir eylem

            II

olagelmiÅŸken Homeros denen dev; MÖ IX. veya

        III

VIII. yüzyıl içinde, tarihin derinliklerinden gelen tüm

destanlardan, efsanelerden ve masallardan aldıklarını

bir senteze kavuÅŸturdu ve bize daha önce hiç kimsenin

                                                                           IV

kapılarını aralamadığı sıradışı insanlık serüvenleri

                                       V

anlattı.

 

Bu parçadaki altı çizili sözlerden hangisinin yazımı yanlıştır?

 

A) I        B) II             C) III            D) IV                       E) V

 

 

 

 

 

​

 

19. (I) Türkiye'nin konut mimarisine yönelik farkındalığı 1970'lerde kurumsallaÅŸmaya baÅŸladı. (II) 1973 yılında çıkarılan Eski Eserler Kanunu ile cami, kervansaray, hamam gibi yapıların yanı sıra yöresel konutlar ve kentsel sit alanları da koruma altına alındı. (III) Ardından 1976 yılında, eski evlerin korunması için Türkiye Tarihî Evleri Koruma DerneÄŸi kuruldu. (IV) DerneÄŸin amacı, tarihî evlerin ortak bir kültürel mirasın parçası olduÄŸunu halka göstermekti. (V) Evlerin bakımına katkı saÄŸlamak adına ev sahiplerine yardımda bulunmak da derneÄŸin öncelikleri arasındaydı. (VI) Türkiye Tarihî Evleri Koruma DerneÄŸi için son derece anlamlı bir logo tasarlandı.

(VII) Osmanlı Dönemine ait tipik ahÅŸap bir evin kolonlarla desteklenmiÅŸ üst katının silüeti logoda yer almaktaydı.

 

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle baÅŸlar?

 

A) II         B) III        C) IV        D) V        E) VI

2017  YGS Çıkmış Türkçe Soruları

20.(I) Egzistansiyalizm bir felsefe sistemidir. (II) Alman filozofu Heidegger tarafından ortaya atılmış, Ä°kinci Dünya Savaşı yıllarında Fransız düÅŸünürü ve romancısı Sartre'ın benimsemesi ve edebiyata uygulamasıyla bütün dünyaya yayılmıştır. (III) Egzistansiyalist eserlerde standart karakterler yoktur, durumlarla karşı karşıya kalmış insanlar vardır. (IV) Karar verme özgürlüÄŸüne sahip olan bu insanlar, karşılaÅŸtıkları durumlarda yaptıkları iÅŸlerle kendi özlerini yaratırlar.

(V) Egzistansiyalist eserlerdeki insanların belirli davranış biçimleri olmadığı için yapacakları iÅŸler önceden kestirilemez. (VI) Bu bakımdan roman örgüsü, okurların merakını sürekli uyanık tutacak ÅŸekilde düzenlenir.

 

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle baÅŸlar?

 

A) II         B) III             C) IV           D) V                    E) VI

 

 

 

21. (I) Bir oyun ya da senaryo, bir hamlede yaratılmaz; yazarının zihninde, birdenbire ve bütünüyle belirmez. (II) Yazarın ilk çabalarıyla ortaya çıkan, en fazla, ilkel bir taslaktır. (III) Yazar, göstermeye dayalı eserini adım adım geliÅŸtirerek ona son biçimini verir. (IV) En ilkel kurgu bile bir birikimin ürünüdür. (V) Bu sürecin uzunluÄŸu, yazarın hazırlığına ve çalışma tarzına baÄŸlıdır.

 

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düÅŸüncenin akışını bozmaktadır?

 

A) I          B) II         C) III        D) IV       E) V

 

 

 

 

22.Her iki yanı aÄŸaçlarla kaplı bir ırmağın ve gitgide silinen gecenin kıyısında sessiz sedasız yürüdük. Acı bile duyulamayacak kadar soÄŸuk, çöllerden daha ıssız bozkırda ışığın gülümseyiÅŸini bekledik. Sırlarla dolu ama her günü bayram ÅŸehirlerde yitirdik kendimizi. Serçeler gibi uzaktan izledik bu güzelliÄŸi.

 

Bu parçanın anlatımında aÅŸağıdakilerden hangisi yoktur?

 

A) Açıklama                               B) Benzetme

 

C) KiÅŸileÅŸtirme                            D) Betimleme

 

                              E) KarşılaÅŸtırma

​

23.Dün akÅŸam genç bir ÅŸairin evinde toplandık. Misafirlerden biri elindeki kitabı karıştırıyor, bir baÅŸkası da odanın köÅŸesindeki gösteriÅŸli piyanonun tuÅŸlarına dokunuyordu. Bu sırada ev sahibi, bana taslak hâlindeki ÅŸiirini okudu ve ne düÅŸündüÄŸümü sordu. Ben, ÅŸiir bitmeden bir ÅŸey dememe imkân olmadığını söyledim. Arkadaşım da ÅŸiiri deÄŸil de içindeki düÅŸünceleri nasıl bulduÄŸumu sordu. Ben de ÅŸiir, sözcüklerle resim yapma sanatıdır, dedim ve Mallarme'nin Degas'ya verdiÄŸi "Åžiir düÅŸüncelerle deÄŸil, sözcüklerle yazılır." yanıtını hatırlattım.

 

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisi söylenemez?

 

A)            Tanımlama yapılmıştır.

B)            Örneklemeden yararlanılmıştır.

C)            Öykülemeye baÅŸvurulmuÅŸtur.

D)            Betimlemeye yer verilmiÅŸtir.

E)            Tanık gösterme vardır.

24.(I) Dinlemeyle ilgili bütün incelemeler, dinleyicinin, mesajın içeriÄŸine odaklanmasının önemine iÅŸaret eder. (II) ÇoÄŸu zaman konuÅŸmacıyı dinlemez yalnızca dinlemiÅŸ gibi görünürler. (III) Buna karşılık iyi dinleyiciler söylenen her ÅŸeyde ilginç ve faydalanılacak bir ÅŸey bulmaya çalışırlar. (IV) Burada benim ihtiyacım olan hangi bilgiler var? (V) Söylediklerinde yeni bir ÅŸey var mı? (VI) Bu tür sorular bizim ana yoldan ayrılmamamızı saÄŸlar.

 

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra, "Fakat kimi dinleyiciler bir konuÅŸmacının mesajını aktarmasına nadiren fırsat verirler." cümlesi getirilmelidir?

 

A) I          B) II         C) III        D) IV       E) V

 

 

 

25.(I) Bir süredir takip ettiÄŸim eleÅŸtirmen, eser deÄŸerlendirmelerinde genellikle nesnel ölçütler kullanmıyor. (II) Bir eser hakkında ulaÅŸtığı yargılar havada kalıyor. (III) Bir gün beÄŸendim dediÄŸine baÅŸka bir gün beÄŸenmedim demesine, bu yüzden ÅŸaşırmıyorum. (IV) Okur, bunları örnekleriyle görmek ister. (V) Ne var ki son zamanlarda dergiler, eleÅŸtiri dünyasına hiçbir katkısı olmayan yazılarla dolu.

 

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Oysa gerçek eleÅŸtirmen eserle ilgili yargılarını gerekçelere dayandırır." cümlesi getirilmelidir?

 

A) I          B) II         C) III        D) IV       E) V

 

 

 

​

 

26."Kalbim Unut Bu Åžiiri" diye yazarken bile "Kalbim Unutma Bu Åžiiri" diyen bir ses duyulur sözcüklerin arasından. NeÅŸet ErtaÅŸ’ın "Kalpten kalbe bir yol vardır, görünmez." dediÄŸi gibi... Ahmet Telli, kalbiyle yazar, kalbe yazar ve yazdıkları kalbe ulaşır. Gönül adamı dedikleri türden bir geniÅŸlik deÄŸildir bu. Tüm yaÅŸadıklarına ve acılara raÄŸmen hüzünle gülümseyen bir ÅŸiirin, düÅŸünceyi ihmal etmeden geniÅŸlemesi, soluk almasıdır, sözünü ettiÄŸim. Bu, olsa olsa Telli’nin kalp coÄŸrafyasının büyüklüÄŸü ve enginliÄŸinden kaynaklanır.

 

Bu parçada Ahmet Telli’yle ilgili olarak aÅŸağıdakilerin hangisine deÄŸinilmiÅŸtir?

 

A) Duygu dünyasına            B) Sözcük evrenine

 

C) Yenilikçi tavrına              D) Åžiirinin kurgusuna

 

                             E) Sanatsal tutumuna

 

 

 

 

 

27.FotoÄŸrafçının iÅŸi, sürekli bir seçim yapmaktır. SeçtiÄŸi ya da seçmediÄŸidir, baÅŸarısını belirleyen. Seçmek bir zorunluluktur onun için. Kadraja dâhil ettikleri ve etmedikleri, çekeceÄŸi an, hareket etkisi... Seçtiklerinin oluÅŸturacağı duygu ve düÅŸünce tercih sebebidir fotoÄŸrafçı için.

 

Bu parçada fotoÄŸrafçının yaptığı iÅŸle ilgili olarak vurgulanmak istenen aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

A) Konularını etkileyici olaylardan ve kiÅŸilerden çıkarma

B) Zaman içerisinde belirli bir deneyim düzeyine eriÅŸme

C) Dış dünyaya sürekli bir ayıklama eylemiyle yaklaÅŸma

D) "An"ı yakalarken insanda etkili hareket hissi uyandırma

E) FotoÄŸraflar aracılığıyla tarihin kadrajına notlar düÅŸme

 

 

 

​​

 

​

 

 

28.Toplum ile sanat arasında öyle bir baÄŸ vardır ki bir toplumun bütün özelliklerini onun sanatsal birikiminde okumak mümkündür. Sanat, sanatçının iç dünyasını dışa yansıtan ayna olduÄŸu gibi, toplumların da aynasıdır. Sanatçı içinde bulunduÄŸu toplumu etkilemekle kalmaz, toplumsal koÅŸullardan da büyük ölçüde etkilenir. Bu dengenin kurulup iÅŸlediÄŸi toplumlarda, birikim ve deÄŸerler gelecek kuÅŸaklara sanat aracılığıyla taşınabilir.

 

Bu parçadan hareketle aÅŸağıdaki yorumlardan hangisi yapılamaz?

 

A)Her sanat eseri bir ruhun ifadesi, bir ÅŸahsiyetin göstergesidir.

B)Sanatçı toplumun deÄŸiÅŸim ve dönüÅŸümüne öncülük edebilecek bir konumdadır.

C)Toplumların geçmiÅŸine ait özellikler ve geliÅŸmeler sanat eserlerinde gözlemlenebilir.

D)Sanat ve toplum arasında göz ardı edilemeyecek kadar güçlü bir iliÅŸki vardır.

E)Gelecek nesillerin beğenisi sanat eserinin tasarımında belirleyicidir.

 

 

 

 

29. Genlerimizde kayıtlı olan göz ve saç rengi gibi özelliklerin kodları kesindir. Herhangi bir travma veya sıkıntı hâlinde yakalanma riskine sahip olduÄŸumuz rahatsızlıklar da genlerimizde yer alır. ÖrneÄŸin aynı olay karşısında kimimiz kalp krizi geçirme riskine sahipken kimimiz depresyona girme eÄŸilimindedir. Burada dikkat edilmesi gereken, genlerimizde kayıtlı olan ÅŸeyin "risk" veya "eÄŸilim" olup olmadığıdır. Yani mutlaka kalp krizi geçirilecek diye genlerimizde kesin bir kod yoktur. YaÅŸadığımız herhangi bir olumsuzluk sonrasında yakınlarımızdan göreceÄŸimiz destek, peÅŸi sıra gelen güzel bir olay, bakış açımızın deÄŸiÅŸmesiyle olaya yüklediÄŸimiz yeni anlam; bizi karamsarlıktan uzaklaÅŸtırarak farklı bir tarafa da yönlendirebilir.

 

Bu parçadan hareketle aÅŸağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?

 

A) Bazı fiziksel özellikleri taşıyan genlerin deÄŸiÅŸmeyen kodları bulunabilir.

B) Benzer durum karşısında kiÅŸilerin yaÅŸayacakları olumsuzluklar farklılık gösterebilir.

C) Genlerde risk olarak kodlanan özellikler, çevre etkileÅŸimi sonucunda deÄŸiÅŸebilir.

D) Üzücü olaylar sonucunda oluÅŸabilecek durumlar, genlerden kaynaklanabilir.

E) Genlerde yer alan risk faktörleri insanların olaylara bakışını etkileyebilir.

 

 

 

​

 

30. Sevgili arkadaÅŸlarım, öykülerinizde güzel bir cümle bulup sonra onun sürüklediÄŸi yere gitmek gibi bir illet tespit ettim. Öncelikle ÅŸunu söylemek zorundayım: Cümlelerinize âşık olmamalısınız! Sözlerimi tuhaf bulmayın. Her yazar, bulduÄŸu bir sözcüÄŸe hatta kurduÄŸu bir cümleye âşık olmaz mı? Olur. Bazen hoÅŸtur bu ama iyi yazar, silkinip kendine gelendir. Haydi diyelim ki kendinize gelemediniz, o hâlde kaybolacağınızı bilin. Kaybolmayın! Ha, kaybolmak da bir tercih dediniz. O zaman da keÅŸiflerle dönün. ----.

 

Bu parçada boÅŸ bırakılan yere düÅŸüncenin akışına göre aÅŸağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

 

A)Genç kalemlerin bu yaygın hastalığa tutulması olaÄŸan bir durumdur

B)Zaten edebiyat, daha önce duyulmamış, özgün parçaların bileÅŸimidir

C)UlaÅŸmayı hedeflediÄŸiniz eseri sevmek zorunda olduÄŸunuzu da aklınızdan çıkarmayın

D)Uyandırmak istediğiniz imgeye hizmet edecek şekilde sunun ayrıntıları

E)Dilin size verdiÄŸi gücün büyüsüne kapılıp gitmemeye de gayret edin

 

 

 

 

31. En basitinden en karmaşığına kadar birçok buluÅŸ, hayata geçmeden önce uzak bir hayalden ibarettir. Bu noktada yapılamaz, gidilemez gibi sınırlamalar insanları bir anlamda tahrik eder. ----. Çünkü olanaksıza boyun eÄŸmeme, meydan okuma içgüdüsel bir davranıştır. KuÅŸkusuz cesaret, bilimde olmazsa olmazlardan biri ve bilim insanlarında itici güç oluÅŸturan bir unsur. Popper, olanaksızı deneyen bilim insanlarını "cesur tahminler yapan ve kendi tahminlerini çürütme yolunda ciddi çabalar gösteren kiÅŸiler" olarak tanımlar.

 

Bu parçada boÅŸ bırakılan yere düÅŸüncenin akışına göre aÅŸağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

 

A) Olmaz deneni gerçekleÅŸtirme isteÄŸi, insan doÄŸasındaki temel unsurlardandır

B) En uzak ihtimaller bile yoÄŸun bir çabayla günün birinde gerçeÄŸe dönüÅŸür

C) Çok bilinen bir atasözü, talihin cesur insanlardan yana olduÄŸunu söyler

D) Bilimdeki her buluş ve yenilik, doğanın engellerine bir meydan okumadır

E) Bilimsel baÅŸarının temelinde öÄŸrenme isteÄŸi ve kiÅŸisel gayret vardır

 

 

 

 

​

 

 

32.Yaşı ilerledikçe insan çocukluÄŸunun bahçelerini nerede arar? BelleÄŸimiz bizi ninnilere, saklambaç oyunlarına, uçurtmaların iplerine nasıl götürür? Nasıl canlanır çocukluktaki eski çarşılar, panayır yerleri, bayram sabahları? Bizi bir yerlerde bekler mi buÄŸday baÅŸakları arasına yuvasını yapan tarla kuÅŸu? Yoksa büyüdüÄŸümüz için ödediÄŸimiz bedel kaybetmek midir doÄŸduÄŸumuz evi, sokağı, köyü? Yitirdiysek eÄŸer, nasıl yaÅŸatmalı onları anılardan çıkarıp?

 

Bu parçada;

 

I.sitem, II. hüzün, III. özlem

 

duygularından hangileri belirgindir?

 

A) Yalnız I              B) Yalnız II              C) I ve II

 

                  D) I ve III              E) II ve III

 

 

 

​

 

 

33. Andy Weir aslında bir bilgisayar programcısı ama hayat hikâyesinin bizi daha çok ilgilendiren yanı, çocukluÄŸundan beri bilim kurgu edebiyatına tutkun olması. Yazıp çizmeye de genç yaÅŸlarda baÅŸlıyor. Tamamladığı ilk roman taslağı yayınevinden ret cevabı alınca bu kitabı kendi sitesinde yayımlıyor. Sonrası tam bir baÅŸarı hikâyesi. Büyük ilgiyle karşılanan kitaba yayınevlerinden teklifler yağıyor. Okurlar tarafından 2014'ün en iyi bilim kurgu romanı seçilen kitap, bol övgü ve birçok ödül alıyor. En nihayetinde, romanın yayın hakları da satın alınıyor ve sinemaya uyarlanıp dünyanın birçok ülkesinde gösterime giriyor.

 

Bu parçada Andy Weir ile ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisine deÄŸinilmemiÅŸtir?

 

A) Esas mesleği dışında başka bir işle meşgul olduğuna

B) İlk yazma denemelerine erken yaşlarda başladığına

C) KarşılaÅŸtığı sorunu aÅŸmak için bir çözüm geliÅŸtirdiÄŸine

D) Okumaktan hoÅŸlandığı türde baÅŸarılı bir yazar olduÄŸuna

E) Eserini sinema izleyicisini düÅŸünerek kaleme aldığına

 

 

34. Günümüzde kara parçalarının sekizde biri gibi önemli bir kısmı koruma altına alınmış durumdadır. Dünyada yüz binin üzerinde koruma alanı bulunmaktadır. Bunların kapladığı alan, Çin ve Hindistan'ın toplam büyüklüÄŸüne eÅŸittir. Bu alanların tarihte hiç görülmediÄŸi kadar büyük olması, yaÅŸama alanlarını korumanın bir zorunluluk olduÄŸu anlayışının geliÅŸtiÄŸine iÅŸaret ediyor. Dahası bu geniÅŸleme, endüstriyel geliÅŸmeye de bir engel teÅŸkil etmiyor. DoÄŸayı ve DoÄŸal Kaynakları Koruma BirliÄŸi, bir raporunda yaÅŸam alanlarını koruma altına almayı, doÄŸanın korunmasına yönelik yapılmış en önemli yatırım olarak gösteriyor.

 

Bu parçada koruma alanlarıyla ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisine deÄŸinilmemiÅŸtir?

 

A) Dünyanın dikkate deÄŸer bir bölümünü içine aldığına

B) DoÄŸayı korumada uygun bir yol olarak görüldüÄŸüne

C) Sanayi üzerinde olumsuz bir etkisi bulunmadığına

D) Toplumların geçmiÅŸte bu konuya önem vermediÄŸine

E) Dünyayı koruma gerekliliÄŸinin bir sonucu olduÄŸuna

 

 

35. Erteleme, zor veya istenmeyen iÅŸlerden kaçınma, hepimizin zaman zaman içine düÅŸtüÄŸü bir durum. Belirli iÅŸleri "sonra" yapmaya karar veririz. "Sonra" geldiÄŸinde ise bir sonraki "sonra"ya geçeriz. Bu durum, her erteleme kararının verdiÄŸi anlık ferahlamayla bir süre böyle devam eder. Ancak öyle bir an gelir ki erteleyecek "sonra"mız kalmaz. Ä°ÅŸte o zaman bir sıkıntı kendini gösteriverir ve panik içinde çalışmaya koyuluruz.

 

Bu parçadan hareketle "erteleme"yle ilgili olarak aÅŸağıdakilerin hangisi söylenemez?

 

A) Yaygın görülen bir davranış biçimi olduÄŸu

B) Kısa süreli bir rahatlık saÄŸladığı

C) Önüne geçilemeyen bir rahatsızlık olduÄŸu

D) KiÅŸiler üzerinde benzer etkiler yarattığı

E) Belli bir sürecin ardından son bulduÄŸu

 

36. Yakın zamanda hiç Balkan kökenli bir yazarın romanını okudunuz mu? Veya Balkan kökenli bir yazar ismi sorulsa bir çırpıda cevaplayabilir misiniz? Muhtemelen sayacağınız isimlerin çoÄŸu eserlerini ya Ä°ngilizce ya Fransızca ya da Almanca yazmıştır. Ä°smail Kadare, Herta Müller, Norman Manea, Elias Canetti, Miroslav Penkov... Listeyi daha da uzatabiliriz. Aralarında ödüllü hatta Nobel ödüllü yazarlar da var. Fakat kendi dillerinde eser veren Balkan kökenli yazarlar gölgede kalmıştır. Kendi içindeki bütünlüÄŸü ve çeÅŸitliliÄŸi ile Balkan edebiyatını temsil etseler de yabancı okurlar için hâlâ bilinen yazarlar arasında deÄŸiller maalesef.

 

Bu parçada Balkan edebiyatı ile ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisine deÄŸinilmemiÅŸtir?

 

A) Yazarların kültürel zenginliÄŸi sergileme kaygısı taşıdığına

B) Kimi yazarların ana dillerinden başka dillerde yazmayı tercih ettiğine

C) Dünya çapında baÅŸarı kazanmış yazarların bulunduÄŸuna

D) Yabancı okur kitlesi tarafından yeterince tanınmadığına

E) Yerel dillerde yazılmış eserlerin gerekli ilgiyi görmediÄŸine

 

 

 

 

37.- 38. soruları aÅŸağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

 

(I) XV. yüzyılın ikinci yarısında Erzgebirge ve Alp DaÄŸları ile Schneeberg’de gümüÅŸ yatakları bulundu.

(II) Böylece gümüÅŸ miktarında muhteÅŸem bir artış oldu ve dönemin pek çok darphanesi bu madenle dolup taÅŸtı.

(III) GümüÅŸ bolluÄŸu Avrupa’da para basımının çehresini deÄŸiÅŸtiren bir reforma da öncülük etti. (IV) 1472 yılında Venedik’te baÅŸlayan bu reformla birlikte ilk kez ince, yassı Orta ÇaÄŸ sikkelerinden daha kalın ve saÄŸlam sikkeler basıldı. (V) Orta ÇaÄŸ boyunca Avrupa’daki sikkelerin tümü altın veya gümüÅŸ üzerine basılıyordu. (VI) Hatta bu sikkeler öylesine inceydi ki bir elin parmakları arasında kolayca kırılabiliyordu. (VII) Oysa Venedik’teki yeni sikkeler kesinlikle kıvrılıp bükülemeyecek kalınlığa sahipti.

 

37. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin anlatımıyla ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisi söylenemez?

 

A) I. cümlede nesnel bir anlatım vardır.

B) II. cümlede öznellik söz konusudur.

C) III. cümlede genelleme yapılmıştır.

D) IV. cümlede karşılaÅŸtırma yapılmıştır.

E) VI. cümlede neden-sonuç iliÅŸkisi vardır.

 

 

 

 

38. Bu parçada aÅŸağıdakilerden hangisine deÄŸinilmemiÅŸtir?

 

A) Farklı bölgelerde bulunan gümüÅŸ kaynaklarına

B) GümüÅŸ madeninin para basımındaki rolüne

C) Venedik’te basılan paraların niteliklerine

D) Darphanelerin teknik açıdan özelliklerine

E) Avrupa’da basılan paralardaki deÄŸiÅŸikliklere

 

 

 

39.- 40. soruları aÅŸağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

(I)Dünyada bilinen en eski halı, Orta Asya’da Pazırık Kurganı'nda bulunan halıdır. (II) Bugün Rusya’daki Hermitage Müzesi’nde korunan bu halı, Türklerin göçebe alışkanlıklarını açıkça gözler önüne seriyor. (III) Yaklaşık 2600 yıl önce dokunan bu halıdan günümüze kadar binlerce çeÅŸit halı dokundu. (IV) Bu halılar sadece ihtiyaçlarımızı karşılamakla kalmadı, aynı zamanda her bir ilmeÄŸinde insana ait tüm duyguları desenlerle, renklerle veya sembollerle ortaya koydu. (V) Bugün hâlâ duyguların tercümanı olmaya devam eden Türk el dokuma halıları ilk kez 1843 yılında Sultan Abdülmecit tarafından Hereke'de kurulan fabrika ile adını tüm dünyaya duyurdu.

 

 

 

 

39. Bu parçadan kesin olarak çıkarılabilecek yargı aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

A) Sultan Abdülmecit Türk halısını dünyaya tanıtmada öncü rol oynamıştır.

B) Pazırık'ta bulunan halı, dünyada dokunmuÅŸ ilk Türk halısıdır.

C) Türk halıları, XIX. yüzyıla kadar Rusya haricindeki ülkelerde bilinmiyordu.

D) Türk halı dokumacılığında iÅŸlevsellikten çok estetik ön plandadır.

E) Halı dokumacılığının, Türk göçebe kültüründe vazgeçilmez bir yeri vardır.

 

 

​

 

​

 

40.Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde kiÅŸisel görüÅŸe yer verilmemiÅŸtir?

 

A) I ve II                 B) I ve III                C) II ve III

 

                   D) II ve IV           E) III ve V

 

 

​

 

​

TÜRKÇE TESTÄ°

 

1.               D

2.               D

3.               C

4.               E

5.               B

6.               B

7.               B

8.               A

9.               C

10.             C

11.             B

12.             D

13.             C

14.             D

15.             C

16.             E

17.             B

18.             E

19.             E

20.             B

21.             D

22.             A

23.             B

24.             A

25.             C

26.             A

27.             C

28.             E

29.             E

30.             B

31.             A

32.             E

33.             E

34.             D

35.             C

36.             A

37.             C

38.             D

39.             A

40.             B

bottom of page