google.com, pub-1772441188610312, DIRECT, f08c47fec0942fa0 1995 Üniversite Sınavında Çıkmış Dil Bilgisi Soruları I dinledebiyat
top of page

1995 Üniversite Sınavlarında Çıkmış  Edebiyat Soruları

1995 Üniversite Sınavlarında Çıkmış  Dil Bilgisi Sorularını pdf formatında görüntülemek ve indirebilmek için tıklayınız...

1995- ÖSYM- ÇIKMIÅž DÄ°LBÄ°LGÄ°SÄ° SORULARI

1. Marmara'da her yelken

Uçar gibi neÅŸeli

Yukarıdaki dizelerde olduÄŸu gibi, kimi sözler benzetme amacı gütmeden kendi anlamları dışında kullanılır.

AÅŸağıdaki dizelerin hangisinde bu örnektekine benzer bir kullanım vardır?

A) Dalgalan sen de ÅŸafaklar gibi ey nazlı hilâl

B) Ben ezelden beridir hür yaÅŸadım hür yaÅŸarım

C) Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda

D) Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı

E) Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda

 

 

 

 

2. AÅŸağıdaki cümlelerin hangisindeki ikilemeyi oluÅŸturan sözcükler tek baÅŸlarınakullanılamaz?

 

A) Yalan yanlış bilgileri doÄŸru bir karar veremezsin.

B) Karşıdan, güçlü kuvvetli görünüyordu.

C) Mırın kırın etme de olanları anlat.

D) Aradan aÅŸağı yukarı on yıl geçti.

 

www.dinledebiyat.com

E) Ä°ngilizceyi ÅŸöyle böyle bilir.

 

 

 

 

 

3. AÅŸağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük mecaz anlamıyla kullanılmıştır?

 

A) Gelecek hafta bugün yine buluÅŸalım, dedi.

B) Az sonra beyaz bir at üstünde gelin göründü.

C) ÇocuÄŸunu uyutmak için odaya götürdü.

D) Bu boÅŸ sözleri dinlemekten bıkmıştı.

E) Akrabalarını görmek onlarla konuÅŸmak istiyordu.

 

 

 

 

4. AÅŸağıdaki cümlelerin hangisinde ikileme cümleye "zorlukla" anlamı katmıştır?

 

A) Gece gündüz demeden çalışıyordu.

B) Çamurlara bata çıka yürüdük.

C) Yaptığı yanlışı er geç anlayacak.

D) Bu iÅŸte onun da az çok payı var.

E) Olan oldu artık üzülme.

 

 

 

 

5. AÅŸağıdaki cümlelerin hangisinde kesme iÅŸareti  (')  yanlış kullanılmıştır?

 

A) Siz’de toplantıya katılmalısınız.
B) TV’deki açık oturumu izledin mi?
C) 22.6.1955'te on sekiz yaşına gireceğim.
D) Dr. Sinan Bey’i mi arıyorsunuz?
E) Ä°lkokul öÄŸrencileri Ä°zmir’in kurtuluÅŸunu canlandırdı.

 

 

6. Dilin günlük yaÅŸamdaki kullanımından uzaÄŸa düÅŸen ürünler daha çok ÅŸiir alanında görülmektedir. Öyle ki (I) ÅŸairler arasında ortak dille ÅŸiir yazılamayacağına inananlar bile vardır. Kimi ÅŸairler (II) zaman zaman sözcüklerin seçimi, bir araya getiriliÅŸi, seslerin uyumu konusunda çok aşırı davranabiliyorlar (III) Nitekim (IV) bu yolda coÅŸup, ÅŸiirde bulunması gereken özellikleri taşımayan ÅŸiirler yazanlar olmuÅŸtur. Ama ÅŸunu unutmamak gerekir (V) Åžiirde biçimsel baÅŸarının anahtarı, kullanılan malzemeden çok onun kullanılışıdır.
Bu parçadaki numaralı yerlerden hangisine iki nokta (:) konulmalıdır?


A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

 

 

 

7. Doktorlar, (I)yaÅŸlılıkda (II)spor yapmanın kiÅŸiyi (III)psikolojik ve (IV)fizyolojik bakımdan(V)rahatlattığını söylüyorlar.

Bu cümlede altı çizili sözcüklerden hangisinin yazımı yanlıştır? 


A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

 

 

 

 

8. AÅŸağıdaki cümlelerin hangisinde “yakınma” anlamı vardır?

 

A) Sınav sonuçları yarın açıklanır mı ki?
B) Bunu alsam beÄŸenir mi ki?
C) Söylesem de beni dinlemez ki!
D) Bu olay onu o kadar üzdü ki…
E) Bu saatten sonra gelir mi ki?

 

 

 

 

9. (I) YaÅŸça sınıfın en küçüklerindendim. (II) Okumayı çok severdim. (III) Haftada en az bir kitap okurdum. (IV) Okuduklarım deÄŸiÅŸik türde kitaplardı. (V) Bunlar arasında en çok serüven romanlarından hoÅŸlanırdım.

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri neden-sonuç iliÅŸkisiyle birbirine baÄŸlıdır?

 

A) I. ve II.   B) II. ve III.   C) II. ve IV.   D) III. ve IV.   E) IV. ve V.

 

 

 

 

 

 

 

10. AÅŸağıdaki cümlelerin hangisinde “karşılaÅŸtırma” söz konusudur?

 

A) Ä°yi bir ÅŸair ve yazar olmasına karşın çok tanınmış biri deÄŸildi.
B) Öykülerinde betimlemeyle birlikte mizahi bir anlatıma da yer verirdi.
C) Sözcükleri, deÄŸiÅŸik anlamlarda kullanmaktan kaynaklanan çarpıcı bir anlatımı vardı.
D) Betimlemelerinde abartmaya kaçan romantik bir tutum görülürdü.
E) Öykülerini de okudu ama bunları ÅŸiirleri ve oyunları kadar beÄŸenmedi.

 

11. AÅŸağıdaki cümlelerin hangisi öznel bir yargıdır?

 

A) Yunus Emre’nin bu ÅŸiirinde “bulut”un gizli gizli aÄŸlamasından söz edilerek buluta insan niteliÄŸi verilmektedir.
B) Bedri Rahmi EyüboÄŸlu’nun bu ÅŸiirinde doÄŸadaki nesnelerin özellikleri insanlar için kullanılmıştır.
C) Faruk Nafiz Çamlıbel’in, “Han Duvarları”ında birçok kez kiÅŸileÅŸtirmeye baÅŸvurduÄŸu görülmektedir.
D) Ahmet HaÅŸim’in “Sonbahar” ÅŸiirindeki kiÅŸileÅŸtirme de çok ilgi çekicidir.
E) Behçet Necatigil’in bu dizelerinde sokaklar için “gülümseyen” sözcüÄŸü kullanılarak kiÅŸileÅŸtirme yapılmıştır.

 

 

12. Çok güçlü ve sınırsız bir hayal gücüne sahip romancılar bile yazarken, kendi anılarından yararlanırlar.
AÅŸağıdakilerden hangisi bu cümlede anlatılmak istenene anlamca en yakındır?


A) Gerçekçi yapıtlar ortaya koyma, yazarın yaÅŸadığı olayları anlatmasını gerektirir.
B) Bir yapıtın kalıcılığı yazarın yaşamıyla olan ilişkisine bağlıdır.
C) Romancıların ortaya koyduÄŸu ürünler, baÅŸlarından geçen olaylardan izler taşır.
D) Sanatçının gücü, deÄŸiÅŸik konuları iÅŸlemesiyle ortaya çıkar.
E) Anılarından, ancak geniÅŸ bir hayal gücüne sahip romancılar yararlanır.

 

 

13. GeleceÄŸe bakmanın en iyi yolu, nereden geldiÄŸinin bilincinde olmaktır; belleÄŸini kaybeden bir halk, ölü bir halktır.

AÅŸağıdakilerden hangisi bu cümlede anlatılmak istenene anlamca en yakındır?


A) Bir toplumun varlığını sürdürmesi, geçmiÅŸini iyi tanımasına ve onu özümseyip korumasına baÄŸlıdır.
B) GeçmiÅŸteki olayları ele alma ve deÄŸerlendirme biçimi toplumdan topluma deÄŸiÅŸiklik gösterir.
C) Toplumların, geçmiÅŸlerini, kendilerine özgü nitelikleri göz önünde tutarak deÄŸerlendirmeleri gerekir.
D) YaÅŸanmış olaylar her toplum için yararlanılması gereken bir kaynaktır; bunlar deÄŸiÅŸik açılardan ele alınıp deÄŸerlendirilmelidir.
E) Bir toplumun geleceÄŸi, geçmiÅŸinin zenginliÄŸine ve parlaklığına baÄŸlıdır.

 

 

 

14. Sanatçı, “Bebek” hikayesini dokuz kez yazdığını dokuzunda da deÄŸiÅŸik hikayeler ortaya çıktığını söylüyor.
Sanatçının bu sözünden aÅŸağıdaki yargıların hangisi çıkarılabilir?


A) Bir yazarın baÅŸarısı neyi, niçin yazdığını bütün yönleriyle bilmesine baÄŸlıdır.
B) Yazar, üzerinde çalıştığı konuya göre bir anlatım biçimi seçmelidir.
C) Yazar, sözcükleri seçip kullanırken onlara yeni anlamlar yükleyerek dilin olanaklarını zenginleÅŸtirmelidir.
D) Yazar, anlatımını seslenmek istediÄŸi okur kitlesinin düzeyine göre biçimlendirmelidir.
E) Bir yazarın aynı konuda deÄŸiÅŸik hikayeler çıkarması onun yaratma gücünü gösterir.

 

15. (I) Bu kitap, dünyada ve Türkiye’de, baÅŸlangıcından bugüne kadar tiyatro tarihinde önemini koruyan beÅŸ yüze yakın kiÅŸiyle ilgili bilgileri içeriyor. (II) Bu kiÅŸiler arasında, oyun yazarları, tiyatro kuramcıları yönetmenler ve sahne tasarımcıları var. (III) Kitapta, sözü geçen kiÅŸilerin yaÅŸam öyküleri de anlatılmış. (IV) Bunlar anlatılırken, onların sanatsal kiÅŸiliklerine, eserlerine ve sahne uygulamalarına da yer verilmiÅŸ. (V) En yeni kaynaklardan yararlanılarak hazırlandığı için, bu yapıt güncelliÄŸi olan bir boyut kazanmış.
Yukarıdaki parçada sözü edilen kitabın içeriÄŸiyle ilgili en geniÅŸ bilgi, numaralanmış cümlelerin hangisinde verilmiÅŸtir?


A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

 

16. 1950’lerde edebiyatımızda görülen köye yöneliÅŸ hareketi, köy kökenli ya da köyü yakından tanıyan yazarların birbiri ardına ürün vermeleriyle yaygınlaşıp geliÅŸmiÅŸtir.
DüÅŸüncenin akışına göre bu cümleden sonra aÅŸağıdakilerden hangisi getirilemez?


A) Köylü ve köy sorunları, edebiyatımızın temel konularından biri olmuÅŸtur.
B) Köy gerçeÄŸini deÄŸiÅŸik boyutlarıyla yansıtan bu ürünler, günümüz Türk edebiyatının seçkin örnekleri arasında yer alır.
C) Bu iki sanatçımızı köy edebiyatının dar kalıpları içinde düÅŸünmemek gerekir.
D) Bu hareketi benimseyen sanatçılar, köye ve köylüye yeni bir bakış açısıyla yaklaÅŸmışlardır.
E) Bu yazarlar, köyün ve köylünün sorunlarını baÅŸarılı bir biçimde okurlarına yansıtmışlardır.

 

 

17. AÅŸağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük hem yapım hem çekim eki almıştır?

 

A) Aralarında sıkı bir dostluk vardı.

B) Dalgalı denizde yüzmek tehlikelidir.

C) Kapıda bir yabancı var.

D) Dün sokaklar çok kalabalıkmış.

E) Ä°natçılar çevrelerinde pek sevilmezler.

 

 

18. (I) Bu dönem tiyatro yazarları, okunsun diye deÄŸil sahnede oynansın diye oyun yazarlardı. (II) Tiyatro oyunları, deÄŸerli edebiyat örnekleri sayılmadığı için bunlar genellikle yayımlanmazdı. (III) Bugün çoÄŸunluk için film senaryoları neyse, o sıralarda yazılan tiyatro oyunları da oydu. (IV) Ä°ÅŸte bu yüzden o çaÄŸda üretilen tiyatro oyunlarının çoÄŸu yok olup gitti. (V) O dönemde yazılanlardan elimizde sadece bu oyunlar kaldı.

Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangilerinden, altı çizili sözcüÄŸün atılması cümlede anlam deÄŸiÅŸmesine yol açar?

 

A) I. ve II.   B) I. ve III.   C) II. ve III.   D) III. ve IV.   E) IV. ve V.

 

 

19. AÅŸağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluÄŸu vardır?

A) Toplantıya katılırsak biz de düÅŸüncelerimizi açıklayacağız.

B) Sorunu çözebilmek için sizden de bilgi isteyeceÄŸiz.

C) Bu konuyla ilgili açıklamayı yarın yapacağız.

D) Oraya zamanında varabilmek için erkenden yola çıkacağız.

E) Bu haberin ne kadar doÄŸru olup olmadığını öÄŸreneceÄŸiz.

 

20. AÅŸağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluÄŸu vardır?

 

A) Çocukların eÄŸitiminde hem ailenin hem de okulun önemli rolü vardır.

B) Okuma sevgisi konusunda çocukların en çok anne ve babalarını örnek aldıkları unutulmamalıdır.

C) Çocuklara, yeteneklerini geliÅŸtirmeleri için gerekli olanaklar saÄŸlanmalıdır.

D) Çocuklar bundan en az zarar ya da hiç zarar görmeden kurtarılmalıdır.

E) Oyuncak seçerken çocuÄŸun yaşına uygun olanlar tercih edilmelidir.

 

 

 

21. AÅŸağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluÄŸu vardır?

 

A) Türkiye'nin birkaç bölgesi hariç henüz kar yüzü görmedi.

B) Hava sıcaklığının birkaç derece daha düÅŸmesi bekleniyor.

C) GüneÅŸin zararlı etkilerinden korunmak için, belirli saatlerde dışarıya çıkmamak gerekir.

D) Åžiddetli rüzgârın deniz trafiÄŸini aksattığı söyleniyor.

E) Kar yağışı sürerse okulların tatil edilmesi düÅŸünülebilir.

 

 

22. AÅŸağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluÄŸu vardır?

 

A) Üyelerimize derneÄŸimizin çalışmaları konusunda bilgi vermek istiyoruz.

B) Bu yılki etkinliklerimiz arasında çeÅŸitli geziler de yer alacaktır.

C) Ä°ÅŸte bu yüzden dolayı sizleri buraya toplamış bulunuyoruz.

D) Çevre ile ilgili çalışmalarımızda baÅŸarıya ulaÅŸtığımız söylenebilir.

E) Bu konulan yeni üyelerimizle ayrıca görüÅŸmeyi düÅŸünüyoruz.

 

 

23. AÅŸağıdaki cümlelerin hangisinde aynı anlama gelen sözler gereksiz yere bir arada kullanılmıştır?

 

A) Kahvaltıdan önce tüm öÄŸrenciler, ellerinde süpürgeler, derslikleri ve spor salonunu temizliyorlar.

B) Bu gençler, ölmek üzere olan, can çekiÅŸen bir sanat dalını canlandırmak için yetiÅŸtiriliyorlar.

C) Onlar, iÅŸyerlerini temiz ve düzenli tutmayı, vazgeçilmesi olanaksız bir görev bilmiÅŸler.

D) ÖÄŸrenciler, öÄŸretmenlerine ve arkadaÅŸlarına her zaman saygılı davranıyorlar.

E) Bu eÄŸitim merkezinde, gençlere oyma mobilya ve dekorasyon iÅŸleri öÄŸretiliyor.

 

 

 

24. AÅŸağıdaki dizelerin hangisinde özne-yüklem uyuÅŸmazlığı vardır?

 

A) Gözümün deÄŸdiÄŸi yere gül düÅŸer.

B) Dinle de gönlümü alıver gitsin.

C) Yeryüzünde bir sen bir de ben varım.

D) Ä°stersen dünyayı çağır imdada,

E) Arkandan gelecek hep ayak sesi.

 

25. AÅŸağıdaki atasözlerinden hangisi yüklemine göre ötekilerden farklıdır?

 

A) Gönül kimi severse güzel odur.

B) Göz görür, gönül ister.

C) Her damardan kan alınmaz.

D) Azı bilmeyen çoÄŸu hiç bilmez.

E) Ä°ÅŸten artmaz, diÅŸten artar.

 

 

26. AÅŸağıdaki cümlelerin hangisinde nesne yoktur?

 

A) Kitaplığına, en son çıkan yayınları almıştı.

B) Bütün ricalarımıza karşın istediÄŸimiz parayı veremeyeceÄŸini söyledi.

C) Bu büyük baÅŸarısından dolayı törene katılan herkes onu kutladı.

D) Dünkü piknik, öÄŸleden sonra çıkan fırtına yüzünden tatsız geçti.

E) Onun bu konuda ne düÅŸündüÄŸünü açıkça bilmiyoruz.

 

 

27. AÅŸağıdakilerin hangisinde cümlenin anlamını "durum" bakımından tamamlayan bir sözcük vardır?

 

A) Anlatılanları sessizce dinliyorduk.

B) ÖÄŸleyin bize geleceÄŸini söylüyor.

C) Kimlik kartını cüzdanına yerleÅŸtirdi.

D) Bu yıl Ege kıyılarını gezmek istiyoruz.

E) Aşırı sıcaklardan çamların çoÄŸu kurudu.

 

 

28. AÅŸağıdaki cümlelerin hangisinde soru zamiri vardır?

 

A) Arkadaşın Ankara'ya no zaman gelmiş?

B) Bu tabağı buraya kim koymuş olabilir?

C) Ben de onunla gidebilir miyim?

D) Kaçıncı katta oturuyorsunuz?

E) Ä°stanbul'a ilk kez mi gidiyorsun?

 

 

29. "Artık" sözcüÄŸü aÅŸağıdaki cümlelerin hangisinde ad olarak kullanılmıştır?

 

A) Yemek hazır, artık sofraya oturabiliriz.

B) O bardaktaki artık suyu dökebilirsin.

C) Yemek artıklarını değerlendirmemiz gerekir.

D) Havalar ısındı, artık kar yağmaz.

E) Sus artık, biraz da beni dinle!

 

 

30. (I) F. Kafka’nın, çok ilgi çekeceÄŸi sanılan yeni bulunmuÅŸ mektupları, Ä°sveç’te kitap olarak yayımlandı. (II) Bu yayınevi geçen yıl çeÅŸitli yazarların yapıtlarından oluÅŸan bir kitap dizisi yayımlamıştı. (III) Mektuplar Kafka’yı sevenleri de edebiyat tarihçilerini de yakından ilgilendiriyor. (IV) Bunlarda Kafka üzerinde yapılmış kimi eski araÅŸtırmaları aydınlatan bilgiler yer alıyor. (V) Ayrıca, yazarın yaÅŸamının son aylarıyla ilgili önemli noktalar ortaya konuyor.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisi düÅŸüncenin akışını bozmaktadır?


A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

31. (I) Anılar yaÅŸandıktan sonra yazılır. (II) Günlüklerse yaÅŸanırken oluÅŸturulur. (III) Kimi günlükler içedönük bir nitelik taşır. (IV) Anılarla günlükler arasındaki en önemli ayrım budur. (V) Bu bakımdan günlükler anılara göre daha inandırıcıdır.

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisi düÅŸüncenin akışını bozmaktadır?

 

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

 

32. Atatürk, yaÅŸamının her döneminde olduÄŸu gibi, Ankara’daki Atatürk Orman ÇiftliÄŸi’ni kurarken de bin bir zorlukla karşılaÅŸtı. Bu zorlukların hiçbiri onu yıldırmadı. Su yoktu, su getirdi. Toprağın türüne göre deÄŸiÅŸik fidanlar yetiÅŸtirmeyi denedi; kimi fidanlar kurudu, bunların yerine yenilerini diktirdi. Çevreye yeni bir görünüm kazandırttı. Bu irade karşısında doÄŸa lütfunu esirgemedi. Toprak ana canlandı, bozkır ortasında bir cennet doÄŸdu.
Bu parçada anlatılmak istenene en uygun atasözü aÅŸağıdakilerden hangisidir?


A) Azmin elinden bir ÅŸey kurtulmaz.
B) Rüzgâr eken fırtına biçer.
C) Dikensiz gül olmaz.
D) Akıl akıldan üstündür.
E) Cefayı çekmeyen sefanın kıymetini bil

 

 

33. Ömründe ilk kez böyle bir yörük çadırı görüyordu. Çadırın arka tarafında yan yana asılmış nakışlı kilimler vardı. Nakışlarda baÅŸ döndürücü bir hızla renkler uçuÅŸuyordu. Gözü bir kilime takıldı. Kilimin üstünde küçük küçük muhabbet kuÅŸu nakışları vardı. Gaga gagaya vermiÅŸ, yeÅŸil, mavi, kırmızı, mor kuÅŸlar uçuÅŸuyordu. Çadırın orta direÄŸine de som sedeften, uçan, tüyleri yıldır yıldır eden geyikler oyulmuÅŸtu.
Bu parçada yörük çadırıyla ilgili olarak anlatılmak istenen aÅŸağıdakilerden hangisidir?


A) Ä°ç düzenlemesinin sürekli olarak deÄŸiÅŸtiÄŸi
B) Direkteki oymaların ve kilimlerdeki nakışların motif ve renk bakımından zengin olduğu
C) Yerdeki kilimlerin ötekilerden farklı özellikler taşıdığı
D) Kilimlerde muhabbet kuÅŸu motiflerinin daha çok kullanıldığı
E) DireÄŸe, doÄŸaüstü varlık motiflerinin ustaca çizildiÄŸi

 

 

34. Bilgi aktarmacılığına alışmış olan öÄŸrenciler, okudukları bir ÅŸiir, bir öykü üzerine kendi düÅŸünceleri sorulduÄŸunda ÅŸaÅŸkına dönüyorlar. DüÅŸünmeyi bilmediklerinden daha önce ortaya konmuÅŸ olan hazır düÅŸünce kalıplarını benimsiyorlar. Bunları ezberliyor, kendi düÅŸünceleriymiÅŸ gibi ortaya koyuyorlar.
Bu parçada sözü edilen öÄŸrencilerle ilgili olarak vurgulanmak istenen nedir?


A) DüÅŸünmeden çok, eÄŸlenceye önem verdikleri
B) BaÅŸkalarının düÅŸüncelerini önemsemedikleri
C) Sorunlarını çözerken hileli yollara baÅŸvurdukları
D) Sanat değeri bulunan yapıtlardan hoşlanmadıkları
E) Hazır bilgilerle yetindikleri

35. Bir ÅŸiiri oluÅŸtururken bir sözcük ya da bir imge üzerinde çok dururdu. Aklına takılan noktaları ise güvendiÄŸi kiÅŸilere sorar, onlara danışırdı. Önerileri küçücük kağıt parçalarına not eder, sonra bunları kendince deÄŸerlendirir, ölçüp tartardı. Genellikle de pek uymazdı bunlara. Yine de onların kendisi için karanlıkta bir tür mum ışığı olduÄŸunu söylerdi.
Bu parçada sözü edilen ÅŸairle ilgili olarak aÅŸağıdaki yargılardan hangisine varılabilir?


A) Kendine güveni yoktur.
B) Üretken bir ÅŸair deÄŸildir.
C) EleÅŸtirilmekten hoÅŸlanmaz.
D) Çalışmalarında titizdir.
E) Usta şairlerin etkisi altındadır.

 

 

 

 

 

36. Ä°lk ÅŸiirim bir dergide yayımlandığında lisedeki felsefe öÄŸretmenim beni karşısına almış, bir arkadaÅŸ gibi ÅŸiirlerimi eleÅŸtirmiÅŸti. Åžiirin yalnız gençlik duygularıyla beslenemeyeceÄŸini, onu güçlendirecek bir kültürel birikimin ve dünya görüÅŸünün gerekli olduÄŸunu söylemiÅŸti. Ne demek istediÄŸini tam olarak anlayamasam da ÅŸiirin, sevgilinin gözleri ve kaÅŸları için yazılsa bile kültürle, yaÅŸamın tutkularıyla beslenmesi gerektiÄŸini belirtmek istediÄŸini sezmiÅŸtim.
Bu parçada ÅŸiir yazma konusunda aÅŸağıdakilerden hangisi anlatılmaktadır?


A) Konuların çok çeÅŸitli ve deÄŸiÅŸik olaylarla ilgili olabileceÄŸi
B) Duyguların yanı sıra bilgi ve yaşam deneyimi de gerektirdiği
C) BaÅŸarıya ulaÅŸmada duyguların önem taşımadığı
D) Başarının yaşla sıkı bir ilişkisinin olduğu
E) Öncelikle, deneyimli kiÅŸilerin önerilerine uyulması gerektiÄŸi

 

 

 

 

 

37. BildiÄŸi ortamı, tanıdığı insanları anlattı. Bu, nice yazar için de geçerlidir ama onun için deÄŸiÅŸmez bir yasadır. O, gerçekten yaÅŸamdaki kiÅŸileri roman kahramanlarına dönüÅŸtürürken yalnızca romanın gerektirdiÄŸi deÄŸiÅŸiklikleri yapar. Fazla deÄŸiÅŸtirmenin onların hayattaki gerçekliklerini bozacağını düÅŸünür. Yapılacak her eklemenin bir yapıştırmadan öteye gitmeyeceÄŸine inanır.
Bu parçada, sözü edilen sanatçının romanlarıyla ilgili olarak anlatılmak istenen aÅŸağıdakilerden hangisidir?


A) Konu bakımından birbirine çok benzedikleri
B) KiÅŸilerin, deÄŸiÅŸik ruh halleriyle verildiÄŸi
C) Kişilerin, yaşamda olduğu gibi yansıtıldığı
D) Olayların hep aynı çevrede geçtiÄŸi
E) Değişik anlatım tekniklerinden yararlanıldığı

38. Åžiirlerinde Divan edebiyatının abartısı yanında, Halk edebiyatının yalınlığı var. Bu yalınlık,daha sonraki kitaplarında yer alan ÅŸiirlerinde de görülmektedir. Ona göre Divan edebiyatının ana teması aÅŸk olduÄŸu için, yazdığı aÅŸk ÅŸiirleriyle kendisini bu ÅŸiirin yakınında görmektedir. Yoksa dil ve ölçü bakımından, uyak yönünden böyle bir yakınlığı söz konusu deÄŸildir.
Bu parçadan, sözü edilen sanatçının ÅŸiirleriyle ilgili olarak aÅŸağıdaki yargılardan hangisi çıkarılabilir?


A) SöyleyiÅŸindeki abartı ve konusu yönünden Divan ÅŸiirine benzemektedir.
B) Ölçü ve uyak bakımından özgündür.
C) Bütünüyle Divan ÅŸiirinin ustalığına eriÅŸememiÅŸtir.
D) Dil, zamanla daha kolay anlaşılır bir hale gelmiştir.
E) Halk edebiyatının etkisi giderek daha belirginleşmiştir.

 

 

 

 

39. Tarih açısından çok deÄŸerli olan bu ören yerinde isteyen turist, istediÄŸi duvarın üstüne çıkıp istediÄŸi yerde dolaÅŸabiliyor. Bırakın yasaların gerektirdiÄŸi sorumluluÄŸu, tarihe, kültür mirasına karşı duyulması gerekli sorumluluk bile bu davranışı bağışlatmaz. Mozaiklerin, duvarların, yıpranması akıl almayacak boyutlarda. Alınacak basit önlemlerle bu yıpranma en aza indirilebilir. Yıllardır önlem alınmamış olması gerçekte tarihin yok edilmesidir.
Bu parçada söz konusu ören yeriyle ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisine deÄŸinilmemiÅŸtir?


A) Turistlerin doğru olmayan davranışlarına
B) Ä°lgili kuruluÅŸların görevlerini gereÄŸince yapmadıklarına
C) Gereği gibi korunmadığına
D) Tarihle ilgili kalıntıların yok oluşuna
E) DeÄŸerlerini belirtmek için neler yapılacağına

 

 

 

40. Åžehir içi otobüs yolcularına dikkatlice bakınca neler görürüz? Yolculardan kimileri konuÅŸma gereksinimi duyarlar. Yanlarında oturan yabancıya, öteki yolcuları rahatsız edecek biçimde aile içi sorunlarını anlatmaktan çekinmezler. Kimileri yorgunluktan bitkin, bir an önce gideceÄŸi yere varma ya da kalkacak birinin yerine oturabilme telaşındadır. OturduÄŸu yerde uyuyan yolcular da vardır. Ütüsüz yıpranmış giysililer, boyasız, çamurlu ayakkabılılar da az deÄŸildir. EÄŸer öÄŸrencisi bol bir otobüse bindiyseniz o zaman gülen yüzler görebilir, içinizin aydınlandığını fark edebilirsiniz.
Bu parçada sözü edilen otobüs yolcularıyla ilgili aÅŸağıdakilerden hangisine deÄŸinilmemiÅŸtir?


A) Giyim kuÅŸama önem vermeyenlerin de bulunduÄŸuna
B) Kimilerinin görgü kurallarına uymadıklarına
C) Sıkıntılarını yansıtan bir tutum içinde olduklarına
D) Çevrelerindeki insanları küçümsediklerine
E) Gençlerin öteki yolcular üzerindeki etkisine

41. Elimdeki kitabın kapağında, bütün öÄŸrencilerinin sevgiyle baÄŸlandıkları, tatlı sert kiÅŸiliÄŸi adeta fotoÄŸraftan dışarı taÅŸan sevgili hocamız masasına oturmuÅŸ. Mürekkepli kalemi eline almış, belli ki eserlerinden birini özenle temize çekiyor. Her zamanki gibi şık, gömleÄŸi tiril tiril. Elbisesinin kumaşında mutlaka bordo rengi bulunmalı. Gülmeye her an hazır yüzü ile ne kadar canlı; sanki fotoÄŸraftan dışarı çıkıverecek, ya hemen bir ÅŸeye kızacak, alınacak ya da hoÅŸnut kaldığı günlerde yaptığı gibi sarılıp öpecek sizi.
Bu parçadan, sözü edilen kiÅŸiyle ilgili olarak aÅŸağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz?


A) Kılık kıyafetini önemser.
B) Duygularını dışa vurmaktan kaçınır.
C) Çevresindekilerce çok sevilir.
D) Karşısındakinin davranışlarından hemen etkilenir.
E) Çalışmalarında titizlik gösterir.

 

 

 

 

42. Yapıtlarında daha çok kiÅŸisel duygularını ÅŸiirleÅŸtirmiÅŸ, toplumsal konulara dolaylı olarak yer vermiÅŸtir. Bunlarda, kiÅŸinin sıkıntılarını, korkularını, ayrılıklarını, yalnızlıklarını, sevgi ve beklentilerini iÅŸlemiÅŸtir. Bu ÅŸiirlerde arı bir dil kullanmış ve onların özüne uygun bir söyleyiÅŸ oluÅŸturmuÅŸtur. Sözcük oyunlarından kaçınmış, ÅŸiirlerimize yepyeni bir ses getirmiÅŸtir.
AÅŸağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen ÅŸairle ilgili bir özellik deÄŸildir?


A) Her konuda ÅŸiir yazma
B) Ä°çerikle uyumlu bir söyleyiÅŸe baÅŸvurma
C) Yalın bir anlatıma yer verme
D) Kendine özgü bir anlatımı olma
E) Anlaşılır bir dil kullanma

 

 

 

 

43. Bugüne kadar huzurlu bir yaÅŸamım oldu. Bu yaÅŸlara kadar geldim. Artık vaktim çok az. Bütün zamanımı okumaya, yazmaya ayırıyorum. Çeviri yapmadan ya da ciddi bir eser okumadan yatarsam vicdanım rahatsız oluyor. Beni özellikle çeviri yaÅŸatıyor diyebilirim. Hiç olmazsa geride beni hatırlatacak birkaç kitap bırakmak istiyorum. Bu da beni sürekli çeviri yapmaya zorluyor.
Bu sözleri söyleyen kiÅŸi, kendisiyle ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisine deÄŸinmemiÅŸtir?


A) Ä°yi bir yaÅŸam geçirdiÄŸine 
B) Çeviri yapmayı çok sevdiÄŸine
C) Ölümünden sonra hatırlanmak istediÄŸine
D) Ä°lgi alanlarının çeÅŸitliliÄŸine
E) Çevirilerin, unutulmamasını saÄŸlayacağına

 

 

44. Bir kadın ozanın, kızına yazdığı ÅŸiir biçimindeki güncelerden oluÅŸuyor bu yapıt. Yapıtın dokusuna, ozan olmanın kadın olmakla kesiÅŸtiÄŸi yerde, dünyada ve ülkede yaÅŸananlar ustaca sindirilmiÅŸ. Bu yönden bu ÅŸiir biçimindeki günceler, tek başına, bir ozanın gençlere sesleniÅŸi, bir annenin kızına çığlığı olmadığı gibi bir aydının saÄŸduyusu, yüreÄŸi ve aklı da deÄŸildir. Bunların tümünü içeriyor bu satırlar. Hem de son derece soÄŸukkanlı, gülümseyen bir tavırla. Bunun doÄŸal sonucu olarak da etkileyici, bir solukta okunacak bir tat kazanmış bu yapıt.
AÅŸağıdakilerden hangisi, bu parçada sözü edilen kadın ozanın özelliÄŸi deÄŸildir?


A) Bir aydın olarak yaÅŸadığı günlerin sorunlarını deÄŸerlendirme
B) Annelikle ozanlığı şiirlerinde birleştirebilme
C) Åžiirlerini duygusallıktan uzak, iyimser bir havayla biçimlendirme
D) Gençlere ilgi duyacakları mesajlar iletme
E) Şiirlerini oluştururken geleneksel kalıplara bağlı kalma

bottom of page