google.com, pub-1772441188610312, DIRECT, f08c47fec0942fa0
top of page

1983-ÖSYS Türk Dili ve Edebiyatı Soruları


1- Bireyci sanat anlayışı, bize Edebiyat-ı Cedide’den miras kalmıştı ve biz bunu söylemekle ortaya yeni bir görüş getirmiyorduk. Öyle ya, Edebiyat-ı Cedidecilerin, özellikle Hüseyin Cahit’le Mehmet Rauf’un, Dr. Rıza Tevfik’le estetik konusu üzerinde tartışırken ter ter tepinircesine “Güzellik görecedir, güzellik görecedir.” deyişlerinin, bizim “Sanat kişisel ve saygıya değerdir.” sözümüzden farkı neydi?

 

Bu parçada, yazarın “biz” dediği kimler olabilir?


A) Garipçiler

B) Servet-i Fûnuncular

C) Yeni Lisancılar

D) Yedi Meşaleciler

E) Fecr-i Aticiler

 

 

2- “Hasta Çocuk, Nesrin ve Balıkçılar, günlük hayat izlenimlerinden esinlenerek oluşturulmuş manzum hikâyelerdir. Bu manzumelerde Fikret’in yaptığı şey, konuşma diline yakın bir şiir dilini bulmak olmuştur. Ayrıca aruzla yazılmış dizelerin, öteden beri süregelen bağımsızlığını bozmuş ve manzumeyi dizelerden oluşan bir bütün halinden, basbayağı cümlelerden yapılmış bir yazı haline getirmiştir.”

 

Bu paragrafta Tevfik Fikret’in hangi özelliğinden söz edilmemiştir?


A) Nazmı nesre yaklaştırmasından

B) Şiirlerinde toplumsal konulara da değinmesinden

C) Beyit bütünlüğünü kırmasından

D) Aruzu, Türkçeye ustalıkla uygulamasından

E) Şiirlerinde yaşanılan gerçekleri yansıtmasından

 


3- “Bunlar şiirlerinde biçim-içerik ikiliğini kaldırmaya, şiirin anlamı ile yapısını kaynaştırmaya çalışırlar. İsterler ki şiirlerinde ses ve anlam ayrılmaz hale gelsin, düzyazıya çevrilemesin, ses ve anlam öylesine yoğrulsun ki anlam tek başına sıyrılıp çıkarılamasın, şiir katıksız biçim olan müziğe yaklaşsın.”

Bu yargılar, aşağıdaki şairlerden hangisinin şiirleriyle örneklendirilebilir?


A) Faruk Nafiz Çamlıbel

B) Cahit Sıtkı Tarancı

C) Orhan Veli Kanık

D) Kemalettin Kamu

E) Ahmet Haşim

 

 

4- “İyi ile kötünün, akla karanın çatışması az çok her romanda vardır. Fakat XIX. yüzyıl Batı romancılığının yarattığı gelenek, bu çatışmada yazarın apaçık taraf tutmamasını, insanları kahraman değil, kahramanları insan etmesini, kimi insanı ak, kimi insanı kara değil her insani alaca göstermesini ister. Oysa yazar ayırıyor insanları: Ak bir yana, kara bir yana; cılız bir yana, gürbüz bir yana…”

 

Paragrafta sözü edilen “ak-kara” çatışmasının, en belirgin olduğu edebiyat akımı hangisidir?


A) Klasisizm

B) Realizm

C) Romantizm

D) Natüralizm

E) Parnasizm

 

 


5- "1940 şiiri, kendinden önceki şiire bir tepkidir. Daha doğrusu o şiirde bulunmayan özelliklerin ardına düşmüştür. Şiirimiz, bir yandan şairin diline bağ olan engellerden arınırken, bir yandan da hayata yönelmiştir. Şiir masa başı ürünü olmaktan çıkmıştır. Hayatla alışverişini sürdürerek hemen her türlü konunun kapısını çalmıştır. Düşünceye ağırlık vermiş, sıradan insanın hayatına ayna tutmuştur bu şiir."


Parçaya göre 1940'tan önceki şiirimiz için aşağıdaki yargılardan hangisine varılamaz?


A) Konuların işlenişi bir çeşitlilik göstermez.

B) Yazılanla yaşanılan arasında bir bağlantı görülmez.

C) Belirli konuların dışına çıkılmaz.

D) Belirli kurallara uyma zorunluluğu vardır.

E) Duygunun ve düş gücünün payı büyüktür.

 

 

6- Aşağıdakilerden hangisi divan şiirinin belirleyici özelliklerinden biri değildir?


A) Aruz vezniyle yazılmış olma

B) Kaside, gazel, mesnevi ve rubai gibi belli nazım şekilleri içinde yazılma C) Parça güzelliğine değil bütün güzelliğine önem verme D) Duygu ve düşünceleri kalıplaşmış birtakım söz sanatlarıyla anlatma E) Yabancı sözcüklerle ve dil kurallarıyla fazlaca yüklü olma

 

 

1984-EDEBİYAT


1- Nedim’le Fuzuli’yi karşılaştıran aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?


A) Nedim, şiirine günlük hayatı yansıtmış; Fuzuli ise bundan kaçınmıştır.

B) İkisi de kasideden çok gazelde başarılı olmuştur.

C) Fuzuli tasavvuftan esinlenmiş, Nedim tasavvufla hiç ilgilenmemiştir.

D) İkisinin de dili, çağdaşlarına göre daha sadedir.

E) İkisinin de “Divan”larından başka, “Mesnevi”leri de vardır.

 

 


2- Aşağıdakilerden hangisi Cenap Şahabettin’le Ahmet Haşim’de ortak değildir?


A) Hem şiir hem nesir alanında eser vermiş olmaları

B) Servet-i Fünun topluluğunda yer almaları

C) Sanat için sanat ilkesini benimsemeleri

D) Fransız sembolistlerinden etkilenmeleri

E) Aruz ölçüsünü kullanmaları

 


3- “Ben gazetedeki köşemde roman eleştirileri yapmam. Zaten bu köşenin görevi de eleştiri değildir. Amacım, okuyucuya bazı günlük sorunları tanıtmak, bu sorunlar hakkında düşüncelerimi, derinliğe inmeden, kanıtlamaya kalkmadan söylemektir. Kısa, yoğun, günübirlik yazılardır bunlar.” diyen bir sanatçının özellikle hangi türde yazdığı söylenebilir?


A) Mektup   B) Fıkra   C) Deneme   D) Makale  E) Anı

1983Cevaplar 1- E 2- D 3- E 4- C 5- E 6- C
1984 Cevaplar 1- E 2- B 3- B 4- E 5- A 6- C
1985 Cevaplar: 1- A 2- E 3- C 4- D 5- D 6- A 7- C

1983-1984-1985 Üniversite Sınavlarında Çıkmış  Edebiyat Soruları

1983-1984-1985 Üniversite Sınavlarında Çıkmış  Edebiyat Sorularını pdf formatında görüntülemek ve indirebilmek için tıklayınız...

4- Sakin ve rüzgârsız havalarda, bacalar üzerinden bir türlü savrulup dağılmayan dumanlar birbiri üzerine nasıl birikirse, bu sesler de öylece göğün boşluğunda toplanıyor, kolay kolay dağılmıyordu.


Bu cümlede birbirine benzetilen iki şey aşağıdakilerden
hangisidir?


A) Hava – Rüzgâr

B) Rüzgâr - Duman
C) Hava – Ses

D) Duman - Gök
E) Duman - Ses

 

 

 

 

5- “Dostum dedi, talih tahminlerimizi gerçekleştiriyor. Şu
karşıdaki müthiş devleri görüyor musun? Otuz kadar var. Ne
olursa olsun, Tanrı’nın ve insanların bu mağrur düşmanlarına
hücum edeceğim. Onlardan kalacak ganimetler bizim ilk
servetimiz olacaktır.”


Bu parça, aşağıdaki yapıtların hangisinden alınmış olabilir?


A) Don Quijote’tan (Don Kişot)

B) Hamletten
C) Faust’tan

D) Tartuffe’den (Tartüf)
E) Goriot Babadan (Goryo Baba)

 


6- “Bunlar, gerçeğin anlatımını, bilimsel kurallara bağlayacak kadar ileri gittiler. Edebiyatı bir ameliyat masasına benzetmek, romanı bir deney aracı yapmak istediler.”


Bu parçada sözü edilen özellikler aşağıdaki yazarlardan
hangisinde bulunabilir?


A) Balzac

B) G. Flaubert

C) E. Zola

D) Tolstoy

E) V. Hugo


 

1985-EDEBİYAT


1- “Ey saz benizli yolcu, sen, söyle bana,
      Kuş uçmaz, kervan geçmez sema yolunda;
      Gündüzün, gecenin hangi kovuğunda
      Dinlenmek için gidip yatacaksın?”


Burada şairin “yolcu” diye seslendiği “ay”dır. Bunu, şiirdeki hangi sözlerden çıkarabiliriz?


A) sema yolunda
B) kuş uçmaz, kervan geçmez
C) saz benizli
D) gündüzün, gecenin hangi kovuğunda
E) dinlenmek için gidip yatacaksın

 

 


2- “Artık dağlar sırtlarından kürklerini attılar. Fakat henüz
sabahları serince olduğundan, omuzlarına sislerden birer atkı
alıyorlar. Şimdi rüzgâr, ağaçlar arasında ılık ılık esiyor. Hele
böcekler, görülecek şey!”


Parçada kişileştirilen varlık, aşağıdakilerden hangisidir?


A) böcekler

B) sisler

C) rüzgâr

D) ağaçlar

E) dağlar

 


3- “Her gün yazıyorum. Her gün gazetede çıkıyor bunlar. Güncel sorunlar yanında edebiyat yazıları da yazıyorum. Bunları, hikâyelere benzer, hikâyecikler biçiminde oluşturuyorum. Yazılarımı bu türün bilinen, alışılmış tekniğiyle değil, kendi istediğim gibi yazdım ve okuyucu da bunu benimsedi. Bu da benim için sürekli edebiyat çalışması oluyor.”
Yazarın paragrafta sözünü ettiği yazı türü aşağıdakilerden hangisi olabilir?


A) Makale

B) Deneme

C) Fıkra

D) Hikâye

E) Günlük

 


4- “Romancı eserinde bir bilim adamı tarafsızlığıyla gerçeği
yaşatmak istediği için konuşma biçiminde bir çığır açmış,
kişilerini hangi sosyal gruptan seçmişse o grubun diliyle
konuşturmuştur.”


Burada sözü edilen romancı, hangi edebiyat akımına bağlı olabilir?


A) Klasisizm
B) Romantizm
C) Realizm
D) Natüralizm
E) Sembolizm

 

 

 


5- “Roman, edebiyatımıza yeni bir tür olarak Tanzimat
döneminde girmiştir. Tanzimat’tan önce (---) ve Halk
edebiyatında hikâyelerin, hikâye ve roman tekniği ile bir ilgisi yoktur. Özellikle Divan edebiyatında düzyazı ile ya da manzum olarak yazılan hikâyeler belli konuların dışına çıkmaz. Halk hikâyelerinin birçoğu da (---) karakteri gösterir.


Parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerin hangisi getirilmelidir?


A) Tekke - destan
B) İslamlık öncesi - şiir
C) Tekke - mesnevi
D) Divan - masal
E) Divan - mizah

 


6- “Fuzuli, Leyla ve Mecnun’u ile bütün edebiyatımız boyunca tek başına kalmış bir eserin sahibidir. Baki’nin Mersiye’si gibi, onun Mesnevi’si de uzun zamanı kapatan eserlerdendir. Çağdaşı Yahya Bey gibi, Atai gibi bu yola heves edenler az çok bölgesel konuları ele almışlar ya da çeviriye özenmişlerdir.”


Parçaya göre, Fuzuli’nin Mesnevi’si ile Baki’nin Mersiyesi’nin ortak özelliği aşağıdakilerden hangisidir?


A) Uzun zaman, eşdeğerde benzerlerinin yazılmamış olması
B) Şairlerinin bu türlerde başka eser vermemiş olmaları
C) Bu eserlerle “mesnevi” ve “mersiye” devrinin kapanmış
olması
D) Türlerinin ilk örnekleri sayılmaları
E) İki büyük çağdaş şair tarafından yazılmış olmaları

 

 

 


7- Edebiyatımızda Realizm’in öncüsü olmuştur. Romanlarında aydın kişileri ve çevrelerini, hikâyelerinde ise halkın yaşayış ve adetlerini anlatmaya çalışmıştır. Eserlerinde, alışılmış olandan ayrı bir sözdizimi vardır. Batılı roman ve hikâye tekniğine uygun, ilk başarılı örnekler onundur. Romanlarında ruh çözümlemelerine çok önem vermiştir.


Bu özelliklerin tümüne birden sahip olan yazar,
aşağıdakilerden hangisidir?


A) Recaizade Mahmut Ekrem
B) Nabizade Nazım
C) Halit Ziya Uşaklıgil
D) Yakup Kadri Karaosmanoğlu
E) Halide Edip Adıvar

bottom of page