google.com, pub-1772441188610312, DIRECT, f08c47fec0942fa0 2013 Üniversite Sınavında Çıkmış Edebiyat Soruları I dinledebiyat
top of page

1. Özellikle Orhan Veli Kanık ve arkadaÅŸlarının ÅŸiirlerinde iç uyum, müzikalite ortadan kalkmış; kuru bir görselliÄŸe dayanan bir ÅŸiir, hatta resim-ÅŸiir denilebilecek bir tür ortaya çıkmıştır. Oysa ÅŸiirde ---- müzikte olduÄŸu kadar önemlidir.

 

Bu parçada boÅŸ bırakılan yere, düÅŸüncenin akışına göre aÅŸağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

​

A)           duygu ve akıl

B)           sezgi ve anlam

C)          sözcük ve yoÄŸunluk

D)          tema ve imge

E)           ses ve ahenk

​

​

2.  (I) Ülkemizde çoÄŸu zaman mühendislikle birlikte anılan mimarlığın, nedense sadece teknik bir disiplin veya bir fen bilimi olduÄŸu düÅŸünülür. (II) Oysa aynı zamanda bir sanat dalıdır ve bu yönüyle felsefeyle de doÄŸrudan ilgilidir. (III) Nitekim mimarlık, ait olduÄŸu toplumun estetik ve etik anlayışını, dünya görüÅŸünü en belirgin biçimde yansıtan eserlerin ortaya konulmasını saÄŸlar.

(IV) Bunun gerçekleÅŸtirilebilmesi için mimarların, toplumun kültürel mantığını iyice özümsemiÅŸ olmaları gerekir. (V) Yoksa bu meslekte, herhangi bir anlamdan ve zevkten yoksun beton yapılardan baÅŸka bir ÅŸey üretilemeyecektir.

 

Mimarlığı konu alan bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aÅŸağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

 

A)    I. cümlede, yanlış bir algının söz konusu olduÄŸu sezdirilmiÅŸtir.

B)    II. cümlede, önceki cümleyle ilgili açıklama yapılmıştır.

C)    III. cümlede, niteliÄŸi karşılaÅŸtırma yoluyla anlatılmıştır.

D)    IV. cümlede, öteki mesleklerden ayrılan yönü üzerinde durulmuÅŸtur.

E)  V. cümlede, bir sonuç ortaya konulmuÅŸtur.

​

​

​

​

3.     (I) Vizyona giren filmlerle ilgili tanıtım yazıları, her hafta gazetelerde ve her ay bazı dergilerde yer alıyor.

(II) Bu dergiler çoÄŸu meselenin toplumsal boyutuna ilgi duymaktan öteye gidemiyor. (III) Oysa benim de aralarında bulunduÄŸum bir seyirci grubu, perdeye yansıyan o büyülü ışığa gerçeÄŸin penceresinden bakmak istiyor. (IV) Bu ihtiyaca cevap veren bir kaynak olmayışı da zorunlu olarak üç beÅŸ kiÅŸilik dost meclislerine bırakıyor bu konuyu. (V) Oysa bu yazar, gazetedeki köÅŸesinden, tek başına sayısız muhatabına seslenerek böyle bir ihtiyacı karşılıyor.

 

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde olumsuz bir eleÅŸtiri söz konusudur?

 

A) I. ve II.                 B) I. ve III.                  C) II. ve IV.

 

D) III. ve V.                       E) IV. ve V.

​

​

​

4. (I) “Bir süre yapar, sonra bırakırım.” düÅŸüncesiyle baÅŸladığım ve sadece yapılması gereken bir iÅŸ olarak gördüÄŸüm öÄŸretmenlik mesleÄŸini zamanla çok sevdim.

(II) Bunca yıllık deneyimden sonraysa öÄŸretmenliÄŸin insanları tanıma, onların ruhsal durumlarını çözümleme konusundaki yeteneklerimi önemli ölçüde geliÅŸtirdiÄŸini söyleyebilirim. (III) ÖÄŸretmenlik yaparken farklı deÄŸerlerle yetiÅŸmiÅŸ binlerce genç insanın davranışlarını, duygularını gözlemlemek bende bir birikim oluÅŸturdu.

(IV) Farklı kültürlerden gelen insanların aslında benzer sevinç, keder, heyecan, korku ve ilgilere sahip olduÄŸunu fark ettim. (V) Ä°nsana dair kitaplarda bulamayacağım ayrıntıları bu meslekte, yaÅŸayarak öÄŸrendim.

 

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisi, öÄŸretmenlik mesleÄŸinin kazandırdıklarına yönelik açıklama içermemektedir?

 

A) I.        B) II.       C) III.      D) IV.     E) V.

​

​

​

​

5. AÅŸağıdaki cümlelerin hangisinde “-ıntı,-untu/-üntü” ekinin kullanıldığı sözcük, kökü bakımından diÄŸerlerinden farklıdır?


A) Bu bölgede yapılan kazılarda arkeologlar, eski uygarlıklara ait yeni buluntulara rastladılar.

B) KiÅŸi yersiz kuruntularından kurtulmak için dostlarına, arkadaÅŸlarına daha fazla güvenmeli ve inanmalıdır.
C) Ä°çi süprüntü dolu küreÄŸi merdivenlerin dibindeki çöp kutusuna boÅŸaltmak için dışarı çıktı.
D) Kelimeyle kavram, dille düÅŸünce arasındaki bağıntı üstüne yapılan tartışmalar eski çaÄŸlara kadar gider.
E) Bozuntuya vermeden yanına gittim ve olanları bütün çıplaklığıyla kendisine anlattım.

​

​

6. (I) Küçücük bir bahçem olsaydı duvar dibine pembeli, mavili ortancalar dikerdim. (II) Çünkü ortancalar gölgede büyümek ister. (III) Bir de saksılar alırdım; küpe, sardunya, yılbaşı çiçekleri, kaktüsler yetiÅŸtirmek için. (IV) Sulak yerleri seven Japon ÅŸemsiyelerini de kuyunun veya fıskiyeli mermer havuzun yanına dikerdim. (V) Ä°nsanda, evinin bahçesinde cennet oluÅŸturma düÅŸüncesi bazen bir tutku hâline geliyor.

​

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde nesne, sıfat tamlaması durumundadır?

​

A) I. ve II.
B) I. ve IV.
C) II. ve V.

D) III. ve IV.
E) IV. ve V.

​

​

​

7. Bugüne kadar eserleri 42 dile çevrilen, Japonya’nın en

                     I                                                                  II
büyük yazarlarından biri olarak anılan ve yaÅŸayan en
büyük 100 yazar arasında gösterilen Murakami; 1991
                                                 III
yılında ABD’yi ziyaret edip burada ilk imza gününü
                                 IV
gerçekleÅŸtirdiÄŸinde kitap imzalatmaya sadece 15 kiÅŸi

              V
gelmiÅŸti.


Bu cümledeki numaralanmış sözlerle ilgili olarak aÅŸağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?


A) I. sözcük, edattır.
B) II. sözcük, üstünlük bildiren zarftır.
C) III. sözcük, sıfat-fiil eki almıştır.
D) IV. sözcük, birleÅŸik sözcüktür.
E) V. sözcük, fiil soyludur.

​

​

​

8. AkÅŸamlardan, gecelerden, senden uzağım Åžiirlerim rüzgârdır uzak daÄŸlardan esen Durgun sular gibi azalacağım
Bir gün birdenbire çıkıp gelmesen

​

Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur?

​

A) Ä°lgi eki
B) Ek eylem
C) Ä°yelik eki

D) KiÅŸi eki
E) Benzetme edatı

​

​​

​

9. (I) Benim için futbol, bir gencin kendisine meslek seçinceye kadar zaman ayırabileceÄŸi bir eÄŸlence, bir spor dalı olarak kaldı. (II) Hayatımda futbola çocukluÄŸumdan gençliÄŸe geçiÅŸ döneminde yer verdim. (III) Zevk ve istekle oynadım. (IV) Ama tiyatroyu seçtikten sonra futbolu bir an bile düÅŸünmeyi mesleÄŸime ihanet saydım. (V) Bu bakımdan, gereÄŸini zamanında yapıp son vermeyi baÅŸardığım için kendimi çok beÄŸenirim.


Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aÅŸağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

​

A) I. cümle, birleÅŸik yapılıdır.
B) II. cümle, fiil cümlesidir.

C) III. cümle, zarf tümleci ve yüklemden oluÅŸmuÅŸtur.

D) IV. cümlede, dolaylı tümleç türemiÅŸ bir sözcüktür.

E) V. cümlede, isim-fiil ile zarf-fiil aynı edat grubu içinde yer almıştır.

​

​

​

​

10.Göreve yeni baÅŸlayan UÄŸur; Mehmet, Engin ve Hatice gibi üniversite mezunuydu.


AÅŸağıdakilerin hangisinde noktalı virgül (;) bu cümledeki iÅŸleviyle kullanılmıştır?


A) Aylar geçti, yıllar geçti; çocuklar büyüdü, insanlar deÄŸiÅŸti.

B) Genç ÅŸairimiz; özgün, samimi ve doÄŸal bir üslupla yazdığı ÅŸiirlerinden oluÅŸan ilk kitabını yayımladı.

C) Bugün gelecek misafirleri 1, 2 ve 3. kattaki odalara; yarın gelecek misafirleri 4, 5 ve 6. kattaki odalara yerleÅŸtirelim.
D) Ä°zlediÄŸim filmler, tiyatrolar, gösteriler; okuduÄŸum romanlar, hikâyeler, denemeler bende bir iz bırakır.
E) Geçen hafta ÅŸirket yetkilileriyle uzun uzun görüÅŸtük, tartıştık; bu hafta onlarla sözleÅŸme, ödeme, nakliye gibi iÅŸlemleri gerçekleÅŸtireceÄŸiz.

​

​

​

​

11.(I) Her ne kadar ÅŸiirde, düÅŸünce ve hayal bakımından yoÄŸunluk söz konusu olsa da ÅŸiir düÅŸünceyle deÄŸil sözcüklerle yazılır. (II) YoÄŸun bir anlatımda kullanılacak her sözcüÄŸün önemli bir amacı ve iÅŸlevi vardır.
(III) Bu nedenle ÅŸair, ÅŸiirinde yeni sözcükler kullanabilir veya var olan sözcüklere farklı anlamlar yükleyebilir.
(IV) Åžair içinde bulunduÄŸu ruhsal durumu, coÅŸkusunu karşısındakine aktarmak ve benzer duyguları onda uyandırmak için tek anlatım aracı olan dili kullanır.
(V) Kullandığı dil, konuÅŸma dilinde olduÄŸu gibi, anlamın apaçık ortada olduÄŸu deÄŸil, okundukça zenginleÅŸen bir dildir. (VI) Böylece ÅŸiirde dil bir araç olmaktan çıkar, amaç hâline gelir.


Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle baÅŸlar?

​

A) II.
B) III.
C) IV.
D) V.
E) VI.

​

​

12.(I) Sanatçı, eserini oluÅŸtururken gerçeklerden hareket eder. (II) Çünkü duygu ve düÅŸüncelerinin hepsini, yaÅŸadığı dünyadan edinmiÅŸtir. (III) Aslında sanatçı daha çok yaÅŸamı güzelleÅŸtirmek, deÄŸiÅŸtirmek isteyenler arasından çıkar. (IV) Ne var ki sanatçı, gördüklerini olduÄŸu gibi anlatmaz; seçer, büyütür, deÄŸiÅŸtirir, istese
de istemese de kendi kiÅŸiliÄŸini katar onlara. (V) Gerçekle yetinmez; gerçeÄŸi alır, kendi düÅŸleriyle, düÅŸünceleriyle yoÄŸurur.


Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düÅŸüncenin akışını bozmaktadır?

​

A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.

​

​

13.(I) Bu eser, otobiyografik özellikler taşıdığı duygusu uyandırıyor. (II) Okurun böyle bir kanıya varmasında, anlatının içine serpiÅŸtirilen eski aile fotoÄŸraflarının da payı var. (III) Alttan alta oluÅŸturulan bu otobiyografi duygusu, anlatıya sahicilik katıyor. (IV) Bu da bizim gibi sıradan okuru esere sıkıca baÄŸlayan bir özellik
olarak çıkıyor karşımıza. (V) Ayrıca anlatıcının; merkeze ailesini, kendisini ve çocukluk yıllarını geçirdiÄŸi sokakta yaÅŸananları yerleÅŸtirmesi, birinci tekil kiÅŸiyi kullanarak sohbet havasında anlatması da okurda oluÅŸan “sahicilik” duygusunu güçlendiriyor.


Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra düÅŸüncenin akışına göre, “Çünkü okudukça anlatının bir katmanının anılardan oluÅŸtuÄŸunu veya anıların yazara yol gösterdiÄŸini düÅŸünüyor insan.” cümlesi getirilmelidir?

​

A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.

​

​

14.Yıllar boyu çantalarındakileri heyecanla taşıyan postacılar, artık eskisi gibi deÄŸiller. Kredi kartı ekstrelerini, faturaları, noter ve mahkeme bildirimlerini taşımaktan neden heyecan duysunlar ki? Bundan dolayı postacılar artık taşıdıkları evrak ve faturaları apartman giriÅŸine bırakmakla yetinir oldular.


Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisi söylenemez?


A) III. kişili anlatıma başvurulmuştur.
B) Soru yoluyla düÅŸündürme yoluna gidilmiÅŸtir.
C) Karşılaştırma yapılmıştır.
D) Neden-sonuç iliÅŸkisi kurulmuÅŸtur.
E) KoÅŸul öne sürülmüÅŸtür.

​

​

15.Kendi yaÅŸantımı düÅŸündüm; bulunduÄŸum çevreleri, iÅŸ yerlerini, tanıdığım insanları… BoÅŸ verebilseydim,
hiçbir ÅŸeye aldırmasaydım, üzülecek yerde gülseydim… Ama yapamadım, anlamamıştım yaÅŸamın maskeli bir balo olduÄŸunu. Ä°nsanların her gün, her an deÄŸiÅŸik maskeler taktıklarını… Ben de kendime çeÅŸitli maskeler hazırlamalıymışım! Boy boy, renk renk… Yerine göre kullanmalıymışım, duruma göre… Güleç, kızgın, asık suratlı, üzgün, periÅŸan, mutlu… Hepsinin yeri geldi ama yapamadım. Hep kendi yüzümü taşıdım. “Binbir surat” denilen insanlar arasında maskesiz biri yaÅŸayabilir miydi? Dayanabilir miydi?


Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aÅŸağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?


A) Benzetmeden yararlanılmıştır.

B) Öykülemeye baÅŸvurulmuÅŸtur.
C) Niteleyici sözcüklere yer verilmiÅŸtir.
D) Örneklerden yararlanılmıştır.
E) Karşıt kavramlar kullanılmıştır.

​

​

​

​

16.Montaigne, “Büyük ÅŸiir; düÅŸüncelerimizi tatmin etmez, allak bullak eder.” der. Melih Cevdet Anday ise, “Åžiir akıl dışıdır.” diyor. YetiÅŸkin ÅŸiiri için öne sürülen bu görüÅŸler çocuk ÅŸiiri için de geçerlidir. Çocuk ÅŸiiri, söz sanatlarının, edebiyatın uçurtmasına tutunmazsa ona “iyi ÅŸiir” diyemeyiz. Peki çocuk ÅŸiiri yazmanın bir kuralı var mıdır? Montaigne’in dediÄŸi gibi ÅŸiir ve kural yan yana getirilemeyecek iki sözcük. Özellikle çocuk ÅŸiiri söz konusuysa düÅŸ dünyamızı sonsuzluÄŸa açmaktan baÅŸka yapacak bir ÅŸey yok. Çocuklar için sonsuzluÄŸun içinde salınan dizeler yazmak “çocuk iÅŸi” deÄŸil, tam tersi “zor iÅŸ”. Bunun için titizlikle iÅŸlenmiÅŸ bir biçim, yetkin bir dil yeterli midir? Hayır! Bugüne deÄŸin yazılanlar okunmadan üretilen bir dize, köksüz olup da büyümeye çabalamak gibi bir ÅŸeydir.


Bu parçaya göre iyi ÅŸiirin nitelikleri arasında aÅŸağıdakilerden hangisi sayılamaz?


A) Okuyanı sarsan
B) Kalıplara sığdırılamayan
C) DüÅŸ gücünü zorlayan
D) Zaman içinde belli bir düzeye eriÅŸen
E) Sanat değeri taşıyan

​

​

​

17.Ä°nsanların rüyalarıyla yüzleÅŸmesinde hep korkutucu bir yan olduÄŸunu düÅŸünürüm. Ä°ster psikolojik bir çözümleme yapalım ister geleneksel rüya yorumlarıyla açıklamaya kalkalım, her rüya yorumunda ruhumuzun karanlık ve belki de duymak istemediÄŸimiz bir yönüyle yüzleÅŸiriz.
Üstelik bu yüzleÅŸmeye neden olan da kendi zihnimizdir. Bunun yanı sıra rüyalar hem gün boyu yıpranan zihinlerimizin onarıcıları hem de bütün korkularımızın bir arada yaÅŸandığı karanlık bir evdir. Ben yazarken
o evin koridorlarında dolaÅŸmayı severim. Rüyalar ve korkularla yüzleÅŸen anlatının, yazarı çıplak bırakan samimi bir anlatı olduÄŸunu düÅŸünürüm. Hayat denen karmaÅŸayla baÅŸa çıkmanın bir yolu bu, benim için.


Bu parçada rüyalarla ilgili olarak aÅŸağıdaki sorulardan hangisinin karşılığı yoktur?


A) Sizce ne tür iÅŸlevleri vardır?
B) Yazılarınızda nasıl yararlanırsınız?
C) Ä°nsanın iç dünyasını yansıtan yönlerinden söz edilebilir mi?
D) DeÄŸerlendirilmesinde ne tür yöntemlere baÅŸvurulabilir?
E) Yazarın eserini geleceÄŸe taşıyan bir yönü var mıdır?

​

​

18.Yazar, röportaj yapacağı kiÅŸileri, Türk edebiyatının temel taÅŸlarını oluÅŸturan önemli yenilikçi isimleri nesnel
bir bakışla seçiyor. Ortak noktaları edebiyat olan, hemen her kesim ve görüÅŸü temsil eden, edebiyatımızın önde gelen ÅŸair, yazar ve edebiyat tarihçilerini bir araya getiriyor. Yazar bu röportajlarında özellikle iki nokta üzerinde duruyor: Onların Türk edebiyat tarihine bakışları ve bunun içinde kendilerini konumlandırışları. Bu röportajlarda konuÅŸan kimi ÅŸair ve yazarlar, kendilerini anlatmanın yanı sıra akademisyenleri kıskandıracak düzeyde edebiyat tarihimizi yorumluyor. Böylece edebiyatımızın farklı yönleri ortaya çıkıyor.
Anlatılan tarih aynı olsa da bambaÅŸka açılardan ele alınarak derinleÅŸiyor, okuyucunun ufkunu açan farklı renkler seriliyor ortaya.


Bu parçada, sözü edilen röportaj ve yazarıyla ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisine deÄŸinilmemiÅŸtir?


A) KonuÅŸacağı kiÅŸileri yansız bir biçimde belirlediÄŸine
B) GörüÅŸtüÄŸü kiÅŸilerin söylediklerini, kanıtlama kaygısı taşıdığına
C) KonuÅŸtuÄŸu kiÅŸilerden, yaptıkları çalışmalarla ilgili bir deÄŸerlendirme istediÄŸine
D) Edebiyata yönelik deÄŸiÅŸik anlayışların ortaya konmasını saÄŸladığına
E) DüÅŸünceleri deÄŸil, edebî tutumları ölçüt aldığına

​

​

​

19. Bu kitabın en önemli özelliÄŸi, romandaki onlarca kahramanın ve onlara özgü öykülerin hiçbirinin kurgulanmış olmaması. Okuyunca her ÅŸey kurgulanmış gibi geliyor ama aslında ben bu romanda anlattıklarımı yaÅŸar gibi yazdım. Kahramanların tamamına yakınıyla ben de yazarken tanıştım. BirçoÄŸuna ben de kızdım, tepki gösterdim veya hayran oldum. Cesaretleri karşısında ben de ÅŸaşırdım. Hatta belki bir yazarın
asla söylememesi gereken bir ÅŸey ama bazı öyküler, onları yazarken benim denetimimden çıktı, kendi istediÄŸi yere gitti. Hayatı nasıl denetim altında tutamıyorsak ben de bu kitaptaki karakterleri ve yolculuklarını yönlendiremedim. Bana bile isyan
edip “Sen sadece yaz! Biz ne yapacağımızı biliyoruz.” dediler. Bu nedenle tam da bizden insanlar oldu bu karakterler. Bizim kadar çılgın, bizim kadar alıngan, bizim kadar duygusal…


Yazarın bu sözlerinden aÅŸağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?


A) KiÅŸilerini önceden kafasında tasarlamadığı
B) OluÅŸturduÄŸu kiÅŸilerin gerçekliÄŸine inandığı
C) Eserlerini kendi yaşamıyla sınırlandırdığı
D) Gerçek yaÅŸamdakilerle benzer kiÅŸiler oluÅŸturduÄŸu
E) Kimi zaman, anlattıklarının akışını değiştiremediği

​

​

​

​

​

​

20. ve 21. soruları aÅŸağıdaki parçaya göre cevaplayınız.


20.Fransa’nın Lille Üniversitesinde yapılan bir araÅŸtırmanın sonucu aÅŸağıda aÅŸamalı olarak anlatılmıştır.
I. Yapılan araÅŸtırmada, gerçek bir ev hayatının sanal ortama taşındığı bir oyun kullanıldı. Katılımcıların oturduÄŸu masada bu oyun açılıp kendilerine iki ev gösterildi. Bu iki ev, odadaki eÅŸyalar, mobilyalar, yapılar, renk ve boyut açısından birbirinden farklıydı.
II. Birinci deneyde katılımcılara, bu iki sanal ev ikiÅŸer dakika gezdirildi. Ziyaret ettikleri ilk evde Mozart’ın Little Night Music adlı eserinin bir kısmı dinletildi.
III. DiÄŸer evi ziyaret ettiklerinde ise rastgele seçilen bir müzik dinletildi. Deneyin son aÅŸamasında katılımcılara, “Sizden, sevdiÄŸiniz evi seçmenizi istiyoruz ancak bu seçimden önce istediÄŸiniz evi tekrar ziyaret edebilirsiniz, geziniz bitince haber verin.” dendi. Bu gezme aÅŸamasında ise katılımcılara hiç müzik dinletilmedi.
IV. Sonuçta, 15 kiÅŸinin 13’ü, Mozart’ın eserinin dinletildiÄŸi odayı ziyaret etti ve bu evi çok sevdiklerini belirtti. Denekler, zamanlarının
% 85’ini geçirmek için yine bu eserin dinletildiÄŸi odayı seçti.
V. Çalışmanın ikinci ayağında ise Mozart’ın aynı eseri, bozuk bir sesle dinletildi. Önce yapılanlar tekrar edildi. Sonuçlar ÅŸaşırtıcıydı: Katılımcılar her ne kadar önceki deneyde ÅŸarkıyı sevseler de ÅŸarkı bozuk biçimiyle çalınınca o evde zamanlarının sadece % 5’ini geçirmeyi tercih ettiler.

​

​

​

20. Yukarıda verilen numaralanmış aÅŸamalarla ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisi söylenebilir?


A) I. aşamada, karşılaştırma yapılmıştır.
B) II. aÅŸamada, ÅŸart bildiren cümlelere yer verilmiÅŸtir.
C) III. aÅŸamada, tanık göstermeye baÅŸvurulmuÅŸtur.
D) IV. aÅŸamada, öznel anlatım söz konusudur.
E) V. aÅŸamada, amaç belirtilmiÅŸtir.

​

​

​

21.Bu araÅŸtırma aÅŸağıdaki genellemelerden hangisini doÄŸrulamak için yapılmış olabilir?


A) KiÅŸilerle nesneler arasında oluÅŸan duygusal baÄŸ zaman geçse de zayıflamaz.
B) Sevilerek dinlenen eserlerin etkileri, dinlendiÄŸi zamana ve dinleyen kiÅŸilere göre deÄŸiÅŸir.
C) KiÅŸinin bulunduÄŸu ortamda kendisini huzurlu hissetmesi; renk, ışık gibi birçok etkene baÄŸlıdır.
D) Dinlenen müziÄŸin etkisi, kiÅŸinin içinde bulunduÄŸu ortama ve ruh hâline göre farklılaşır.
E) Bir yerde çalınan müziÄŸin güzelliÄŸiyle, o ortamın çekiciliÄŸi arasında olumlu bir iliÅŸki vardır.

​

​

22.                                  I
                   Neden yazılır bir ÅŸiir

                   Neden okunur bunca yazı
                   Çünkü nasıl aşılabilir baÅŸkaca

                   Ä°nsanın karmaşıklığı
                             

                                       II
                   Erenler tutmuÅŸ elimizden muhabbetle

                   Avunur gideriz ikliminde ÅŸiirin

                   Devrolur nöbet Veysel’den Veysel’e… 

                   Daha dermedik tamını çiçeklerin
                   Gönül bahçemiz öyle geniÅŸ, öyle derin…


Åžiirle ilgili düÅŸüncelerini böyle dile getiren ÅŸair, ÅŸiirlerinde aÅŸağıdakilerden hangisine öncelik verir?

 

A) Sanatlı bir dile
B) Ä°mgelere
C) Saf ÅŸiirin özelliklerine
D) Ä°nsanın iç dünyasına
E) Biçimsel kusursuzluÄŸa

​

​

​

23.Benim bu gidişe aklım ermiyor

    Fukara hâlini kimse sormuyor

    PadiÅŸah sikkesi selam vermiyor

    Kefensiz kalacak ölümüz bizim


Bu dörtlükle ilgili olarak aÅŸağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?


A) Yarım kafiye kullanılmıştır.
B) Duraklı 11’li hece ölçüsüyle yazılmıştır.

C) Soyutlamaya yer verilmiÅŸtir.

D) Satirik nitelikler taşır.
E) Kafiye ÅŸeması “aaab” biçimindedir.

​

​

​

​

24.Åžiirin en önemli unsurlarından biri de söz sanatlarıdır. Edebî sanatlar, dizelere çaÄŸrışım zenginliÄŸi ve çok boyutluluk katar.


Buna göre aÅŸağıdakilerden hangisinin, çaÄŸrışım yönünden zengin olduÄŸu söylenemez?


A) Kanı çekiliyor evlerin Eriyip dökülüyor damlar
B) SonsuzlaÅŸan yollara dalmış Tasalı gözler olur camlar
C) Bir bahar sabahının karanlığında ıssız Gökte diz çökmüÅŸ iki titrek ışıklı yıldız

D) GüneÅŸle beraber söndüÄŸüm akÅŸam AÄŸlayacak hangi rüzgâr kim bilir

E) Mesut olmuÅŸ görmek isterdim hepinizi Her bahar gününde dertliyi, ümitsizi

​

​

​

​

25.Hasret çekerek uÄŸruna ölmek de kolaydı,

    Görmek seni eÄŸer ukbâdan mümkün olaydı.

    Hâlâ yaşıyor gizlenerek rûhuma “Kâbil”,

    Ä°mkânı bulunsaydı bütün ömre mukâbil

    Sırretmeye elden seni bir perde olurdum.
    Toprak gibi her çiÄŸnediÄŸin yerde olurdum.


Bu dizelerde, aÅŸağıdaki ÅŸiir türlerinden hangisine özgü nitelikler ağır basmaktadır?

​

A) Dramatik
B) Lirik
C) Pastoral

D) Didaktik
E) Epik

​

​

​

26.(I) Destanları meydana getiren ve kuÅŸaktan kuÅŸaÄŸa aktaran destancılara, geçmiÅŸte “ozan” adı verilmiÅŸtir.
(II) Ellerinde sazlarıyla diyar diyar dolaÅŸan “âşık”ların aksine onlar, orduları galeyana getirmek, önemli olayları toplumun hafızasına yerleÅŸtirmek için kahramanlık destanları terennüm etmiÅŸlerdir. (III) Atlı göçebe hayat tarzını benimseyen bu sanatçılar sadece ÅŸiirle uÄŸraÅŸmışlar, yönetimden ve yöneticilerden olabildiÄŸince uzak durmuÅŸlardır. (IV) Ozanlık geleneÄŸinin bir devamı olarak deÄŸerlendirebileceÄŸimiz âşıklık geleneÄŸi ise tekke kaynağından da beslenerek daha çok köy, kasaba insanına seslenmiÅŸtir. (V) Arap ve Fars öykücülük geleneklerinden beslenen, temsilcileri âşıklara nazaran daha eÄŸitimli ve ÅŸehirli olan kıssahanlık veya meddahlık geleneÄŸi ise daha çok ÅŸehirlerde kendisine yer bulmuÅŸtur.


Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

​

A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.

​

​

​

​

27.Her sanatçı önceleri baÅŸkalarını taklit eder. Fakat sonra gerek dünya görüÅŸü gerekse sanat gücüyle kendine özgü bir üsluba kavuÅŸur ve taklitten kurtulur.


Bu parçada dile getirilenler divan ÅŸairi açısından deÄŸerlendirildiÄŸinde aÅŸağıdaki kavramlardan hangisi, divan ÅŸairinin “taklit” dönemi için kullanılabilecek bir kavramdır?

​

A) Nazire
D) Åžerh
B) Tercüme
C) Caize
E) HaÅŸiye

​

​

2013Üniversite Sınavlarında Çıkmış  Edebiyat Soruları

28.AÅŸağıda ayraç içinde verilen terimlerden hangisi, birlikte verildiÄŸi açıklamaya uygun deÄŸildir?

​

A) Uyaklı beyit (Musarra)
B) Gazel ve kasidelerde ilk beyit (Matla)
C) Bir gazelin en güzel beyti (Åžah beyit)
D) Özlü ve güzel anlamlı beyit (Taç beyit)
E) Gazellerde ÅŸairin adının geçtiÄŸi beyit (Mahlas beyti)

​

​

​

​

​

​

​

​

​

29. I. BeÅŸ mesneviden oluÅŸan eserlerin genel adı
II. Divan edebiyatında ünlü kiÅŸilerin biyografilerini ve sanatçı kiÅŸiliklerini anlatıp çalışmalarını örneklendiren eserler
III. Halk edebiyatındaki mâniye benzeyen, aruzun “fâilâtün fâilâtün fâilün” kalıbıyla yazılan nazım biçimi
IV. Uzun okunması gereken bir heceyi vezin gereği kısa okuma
V. Kasidelerde methiye bölümlerine geçiÅŸi saÄŸlayan beyit

 


Divan edebiyatı ile ilgili aşağıdaki terimlerden hangisinin tanımı yukarıda verilmemiştir?

​

A) Hamse
B) Girizgâh
C) TuyuÄŸ
D) Tezkire E) Ä°male

​

​

​

​

​

​

​

30.I. Tez ve antitez ÅŸeklinde savunulabilecek bir konu belirlenir.
II. En az üçer kiÅŸiden oluÅŸan iki grup vardır.
III. Ä°kna edici bir üslup ve çarpıcı örnekler kullanılır.
IV. Grup baÅŸkanları, konuÅŸmacıların ardındansöylenenleri özetler.

​

Yukarıda özellikleri verilen sözlü anlatım türü aÅŸağıdakilerden hangisidir?


A) Konferans
B) Münazara
C) Açık Oturum

D) Forum
E) Panel

​

31.AÅŸağıdaki dizelerin hangisinde, ayraç içinde verilen sanat yoktur?


A) Dolu rüzgârla çıkıp ufka giden yelkenli GidiÅŸin seçtiÄŸin akÅŸam saatinden belli (Hüsnütalil)
B) Uçuyor rüzgâr gibi altımdaki küheylan
Ne kadar dizginlesem yavaÅŸlayacak deÄŸil (MübalaÄŸa)
C) KuÅŸlar küsmüÅŸ yuvaya, aÄŸaçlar yaprak vermez Bu kavgalar bitecek, zulüm ebedî deÄŸil (TeÅŸhis)
D) Gerçek, hayali aÅŸtı, ufuklar uzak deÄŸil En olmaz isteklere uzanmak yasak deÄŸil (Tezat)
E) Gül yaprağına döndü tekmesi düÅŸmanların Sunulan zehir deÄŸil, saplanan bıçak deÄŸil (TeÅŸbih)

​

​

​

​

32.AÅŸağıdakilerden hangisi, divan ÅŸiiriyle halk ÅŸiirinin birbirine yaklaÅŸtığının göstergelerinden biri deÄŸildir?


A) Nedim ve Åžeyh Galip’in hece vezni ile ÅŸiir yazması
B) Gevherî’nin aruz vezniyle ÅŸiirler kaleme alması
C) Bazı halk şairlerinin divan tertip etmesi
D) Halk ve divan şairlerinin mahlas kullanması
E) Benzer mazmunların kullanılması

​

​

​

33.I. Beng ü Bade
II. Leylâ vü Mecnun
III. Åžikâyetname
IV. Rind ü Zahid
V. Åžah u Geda
VI. Hadikatü’s-süeda


Yukarıda verilen eserlerden hangileri türü bakımından diÄŸerlerinden farklıdır?

​

A) I. ve II.
B) I. ve VI.
C) III. ve VI.

D) IV. ve V.

E) V. ve VI.

​

​

​

34.GeçmiÅŸle yapmış olduÄŸumuz hesaplaÅŸmada divan ÅŸiirinin önemli bir bölümünü gözden çıkardık fakat elimizde zamanın çetin sınavını vermiÅŸ birçok eser kaldı. Ä°ÅŸte eski ÅŸiir üzerine yargıya varmak gerektiÄŸinde düÅŸünülmesi gereken, deÄŸiÅŸen zevk ve anlayışa, dildeki birtakım ayıklamalara raÄŸmen hâlâ bir yaratıcılık örneÄŸi olarak kabul etmekten kendimizi alamayacağımız baÅŸarılı dizeler ve beyitlerdir.


AÅŸağıdakilerden hangisi, bu parçadaki düÅŸüncelerle çeliÅŸir?


A) Divan ÅŸiirini anlamakta zorlansak da okumalıyız. Dilimizi gerçekten anlamanın, onun tadına varıp onunla güzel biçimler kurmanın yolu, bugüne kadar varlığını sürdürmüÅŸ örnekleri anlamaktan geçer.


B) Eski ÅŸiirimizi anlamak zordur çünkü o, anlaşılması zor birtakım cinaslar ve telmihlerle doludur. “Okudukça anlayacak, söz sanatlarının zevkini tadacağım.” diyorsanız yanılgıya düÅŸersiniz.


C) Eski ÅŸiirimizde büyük bir duygu çeÅŸitliliÄŸi olmadığını savunanlar çıksa da onun, edebiyatımızın temel taÅŸlarından olduÄŸunu unutmamak ve onu dışlamamak gerekir.


D) Akılda kalması zor gibi görünen divan ÅŸiirinde, bazen öyle beyitlerle karşılaşırsınız ki yeri geldiÄŸinde o bir beyitle bir sayfalık düÅŸünceyi açıklamış olursunuz.

​

E) Fuzuli’nin gazellerini okurken yabancı sözcüklerin gölgesini ve Türkçenin tatlı naÄŸmelerini duymamak mümkün mü?

 

 

 

35. Aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

​

A) Türk edebiyatındaki ilk ÅŸairler tezkiresi, Ali Åžir Nevayi’nin XV. yüzyılın sonlarına doÄŸru ÇaÄŸatay Türkçesiyle yazdığı Mecalisü’n-Nefais’tir.


B) Garib-name adlı büyük mesnevisiyle tanınan Âşık PaÅŸa, devrinin önemli düÅŸünürlerinden biridir.


C) Divan sahibi olan Ahmedî’nin en iyi bilinen eserlerinden biri de Ä°skender-name’dir.


D) Åžeyhî’nin baÅŸlıca edebî eserleri; Hüsrev ü Åžirin, Divan ve Har-name’dir.

​

E) GülÅŸehrî’nin Çeng-name adlı eseri, hem dil hem de

üslup yönünden devrinin önemli eserlerinden biridir.

​

​

​

36.AÅŸağıdaki yargılardan hangisi, Tanzimat Dönemi öykü ve romanlarının özelliklerinden biri deÄŸildir?


A) Genellikle saray ve çevresindeki insanların kural tanımaz tutum ve uygulamaları dile getirilmiÅŸtir.
B) Karakterler; doÄŸal bireyler olmaktan çok, yazarın çizdiÄŸi, genellikle insana özgü karşıtlıkları simgeleyen kiÅŸilerdir.
C) Yüzyılın sonuna doÄŸru köy, köylü sorunlarının konu olarak yer almaya baÅŸladığı görülür.

D) Ahmet Mithat’ın Felâtun Bey ile Rakım Efendi adlı eseri ile Recaizade Mahmut Ekrem’in Araba Sevdası adlı eserlerinde benzer konular iÅŸlenmiÅŸtir.

E) Åžemsettin Sami’nin TaaÅŸÅŸuk-ı Talât ve Fıtnat’ı ilk romandır, ancak edebî deÄŸer taşıyan ilk roman Namık Kemal’in Ä°ntibah adlı eseridir

​

​​

​

​

37.Ziya PaÅŸa’nın Avrupa dönüÅŸü yayımladığı eser, Tanzimat yazarlarının hiç deÄŸilse yeni edebiyat kökleÅŸene kadar unutturmaya çalıştıkları divan ÅŸiirini tekrar diriltebilir düÅŸüncesiyle Namık Kemal tarafından amansızca tenkit edildi. Eser çıktığı zaman Magosa’da sürgünde bulunan Namık Kemal, edebiyatta yenilik yapma yolunda arkadaşı olan Ziya PaÅŸa’nın, böyle birdenbire güçlükle yapılanları da yıkabilecek bir eser çıkarmasına haklı olarak içerledi. Ama bu öfkesini, asabi bir yazı ÅŸeklinde deÄŸil, eserin yanlışlarını bir bir göstererek saÄŸlam, inandırıcı, mantığa dayanan güçlü bir eleÅŸtiri hâlinde ortaya koydu.


Bu parçada Ziya PaÅŸa’nın sözü edilen eseri aÅŸağıdakilerden hangisidir?

​

A) Åžiir ve Ä°nÅŸa
B) Zafername
C) Terkibibent

D) Harabat
E) Rüya

 

 

​

38.Recaizade Mahmut Ekrem ve Abdülhak Hamit Tarhan’ın ÅŸiirlerinden edindikleriyle ve yeteneÄŸi sayesinde ----, Avrupai Türk ÅŸiirinin 1880’den sonra atılmış saÄŸlam temelleri üzerinde modern bir yapı kurmayı baÅŸarabilmiÅŸtir. Åžekildeki titizliÄŸi bakımından parnasyenlere benzeyen ÅŸair, duyuÅŸ tarzı bakımından da ÅŸairliÄŸin ilk safhasında, romantiklere baÄŸlıdır.
Aruzun kalıplarını müzikaliteleri bakımından ilk defa deÄŸerlendiren, konuÅŸma diline ait birçok ifade özelliklerini ÅŸiirde kullanan ÅŸair, üslubunun canlı ve özenli oluÅŸuyla Avrupai Türk ÅŸiirinin temsilcisidir.


Bu parçada boÅŸ bırakılan yere aÅŸağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

​

A) Süleyman Nazif
C) Ali Canip Yöntem
B) Tevfik Fikret
D) Åžinasi

E) Hüseyin Suat Yalçın

​

​

​

​

39.Åžiirlerinde aÅŸk ve tabiat öne çıkan önemli iki temadır. Türk ÅŸiirinin en dikkate deÄŸer empresyonist ÅŸairi olarak kabul edilir. “Köylü vezni” dediÄŸi hece
veznini kullanmamış, ÅŸiirlerini aruz vezniyle yazmıştır. Serbest müstezat, en çok tercih ettiÄŸi nazım biçimidir.


AÅŸağıdaki ÅŸiirlerden hangisi bu parçada sözü edilen ÅŸaire aittir?

​

A) Sis
C) O Belde
E) Makber
B) Hürriyet Kasidesi
D) Kar Musikileri

​

​

40.Bu dönemin zevk ve anlayışına uygun kaleme alınmış ÅŸiirler, sanatın “ÅŸahsi ve muhterem” olduÄŸunu söyledikleri hâlde, tek bir ÅŸairin eseri olarak
düÅŸünülecek cinstendir. SöyleyiÅŸte serbestlik arayışları, alışılmış ve kabul görmüÅŸ ÅŸiir formlarını zorlama çabaları, biraz daha Batılı görünme; duyulmamış tabiatı ve yaÅŸanmamış aÅŸkı ÅŸiirleÅŸtirme istekleri kendilerine has sesi ve söyleyiÅŸi bulmalarına engel olmuÅŸtur, denilebilir. Ama asıl neden, o dönemde yaygın olarak benimsenen görüÅŸlere katılmamış olmalarıdır.


Bu parçada sözü edilen edebî topluluk aÅŸağıdakilerden hangisidir?

​

A) Fecr-i Atîciler
C) Garipçiler
E) Hisarcılar
B) Servetifünuncular
D) Tanzimatçılar

​

​

​

41.I. Realizm ve natüralizm akımlarının etkisi altındadırlar.
II. Kendi kiÅŸiliklerini gizlerler.
III. Olaylar genellikle Ä°stanbul’da geçer.
IV. Olay kahramanları genellikle seçkin kiÅŸilerdir.

​V. Çevre tasvirleri, eseri süslemek için deÄŸil, kahramanların kiÅŸiliklerinin oluÅŸumunu tamamlayabilmek için yapılmıştır.


AÅŸağıdaki eserlerden hangisi, yukarıda özellikleri verilen dönem yazarlarından birine ait deÄŸildir?


A) Hayal Ä°çinde

B) Pandomima

C) Kırık Hayatlar
D) Ferdi ve Åžürekâsı

E) Genç Kız Kalbi

​

​

42. Ä°ç içe geçmiÅŸ iki olay zinciri ile ----, kiÅŸisel deÄŸiÅŸimleri konu alması bakımından Zehra’nın, hatıra defterindeki maceralar bakımından da MürÅŸit Efendi’nin romanıdır. ÇocukluÄŸundan itibaren babası MürÅŸit Efendi’yi kötü bir insan olarak tanıyan Zehra; hoÅŸgörüsüz, disiplinli, katı kalpli bir öÄŸretmendir. MürÅŸit Efendi okulunu bitirdikten sonra idealist bir memur olarak Anadolu’ya gelmiÅŸ, Anadolu’nun memurları bekleyen çürümüÅŸlüÄŸü içerisinde kaybolmuÅŸtur. Kötü bir evlilik yapmış, çok istemesine raÄŸmen çocuklarıyla gereÄŸi kadar ilgilenememiÅŸtir. Yani kendi iradesi dışında yaÅŸayan bir insan durumuna gelmiÅŸtir. Ä°ÅŸte bu insanın piÅŸmanlıklar ve çaresizliklerle dolu hatıra defteri, ölümünden sonra kızı Zehra’nın eline geçmiÅŸ, böylece Zehra’nın dış dünya ile iliÅŸkisi de yeniden ÅŸekillenmiÅŸtir.


Bu parçada boÅŸ bırakılan yere aÅŸağıdaki eserlerden hangisi getirilmelidir?


A) Dudaktan Kalbe

B) ÇalıkuÅŸu
C) YeÅŸil Gece

D) Acımak
E) Miskinler Tekkesi

​​

​

​

​

​

​

43.Yakup Kadri Karaosmanoğlu ile ilgili olarak aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?


A) Kiralık Konak’ta modernleÅŸme sürecinde apartman ile konak hayatını, dede-torun arasındaki hayat tarzı ve zevk farklılığı çevresinde iÅŸlemiÅŸtir.
B) Nur Baba’da gerçek kimliÄŸinden uzaklaÅŸtırılan tekke hayatını, tekke ÅŸeyhinin (Nuri) yaÅŸadıkları ile anlatmıştır.
C) Hüküm Gecesi’nde Ä°ttihat ve Terakki yıllarını, gazeteci Ahmet Kerim’in yaÅŸadıkları çevresinde anlatmıştır.
D) Yaban’da KurtuluÅŸ Savaşı öncesi Türk aydını ile Türk köylüsü arasındaki derin uçurumu, romana has kurgu ile gözler önüne sermeye çalışmıştır.
E) Ä°ki cilt hâlinde 1953-1954’te yayımladığı Sodom ve Gomore’de, Cumhuriyet’in kuruluÅŸundan Demokrat Partinin iktidara geldiÄŸi zamana kadar geçen süreci, deÄŸiÅŸik zihniyetleri temsil eden kiÅŸiler ve olgu çerçevesinde bir bütünün deÄŸiÅŸik kolları olarak dikkatlere sunmuÅŸtur.

​

​​

​

​

44.Ben çokça gezerim. Bunlar diplomat gezileri gibi, planlı, programlı ÅŸeyler deÄŸildir; daima kendi sınırlarımız içindedir, yelkenli gemiler gibi, esecek rüzgâra göre rota deÄŸiÅŸtirir. Bazen saatlerce tenha bir istasyonda, tren veya güneÅŸle beraber uyumuÅŸ bir kasabanın otelinde uyku beklerim. Fazla bir yaÄŸmur veya kar fırtınasından yolları kapanmış bir köyde bir iki gün kalırsam arayıp soranım olmaz. Gün olur, bomboÅŸ bir ovanın ortasında otomobil bozulur. Etrafta dolaşırım yahut eski taÅŸ basması Muhammediyelerdeki cennet bağı resimlerini andıran bir aÄŸacın altında otururum.
Bu parçanın alındığı kitap ve yazar aÅŸağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Anadolu Notları – ReÅŸat Nuri Güntekin
B) BeÅŸ Åžehir – Ahmet Hamdi Tanpınar
C) Frankfurt Seyahatnamesi – Ahmet HaÅŸim
D) Hac Yolunda – Cenap Åžehabettin
E) Çankaya – Falih Rıfkı Atay

​

​

45.AÅŸağıdakilerden hangisi, BatılılaÅŸma sorununu belirli tipler çevresinde ele alan eserlerden biri deÄŸildir?


A) Ömer Seyfettin – Efruz Bey
B) ReÅŸat Nuri Güntekin – Yaprak Dökümü
C) YaÅŸar Kemal – AÄŸrıdağı Efsanesi
D) Halit Ziya UÅŸaklıgil – AÅŸk-ı Memnu
E) Hüseyin Rahmi Gürpınar – Şık

​

 

 

​

46. ve 47. soruları aÅŸağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

​

Romanlardaki hayalî tasvirler hep köksüz yalanlardır. Ä°nceden inceye araÅŸtırıp soruÅŸturmalı, tahlil etmeden hiçbir ÅŸey yazmamalı, hatta hayatta rastlanılan, az karşılaşılan olaylar bile bir eserde yer almamalıdır.
Günlük hayat, hırgürle, çirkinliklerle, kıskançlıklarla, aldatmalarla örülmüÅŸ bir dokumadır. Ä°yilikler, güzellikler, erdem sayılabilecek nitelikler, birer hayalden baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir, roman konusu olamaz.

​

46. Bu parçada romanla ilgili olarak belirtilen düÅŸünceler aÅŸağıdaki yazarlardan hangisine ait olabilir?


A) Hüseyin Rahmi Gürpınar
B) Abdülhak Hamit Tarhan
C) Recaizade Mahmut Ekrem
D) Ahmet Mithat Efendi
E) Sami PaÅŸazade Sezai

​

​

47. Bu parçada dile getirilen düÅŸünceler aÅŸağıdaki edebî akımlardan hangisiyle örtüÅŸmektedir?

​

A) Realizm

B) Klasisizm
C) Romantizm

D) Empresyonizm
E) Natüralizm

​

​

48.Musiki, her ÅŸeyden önce musiki; Onun için tekli mısradan ÅŸaÅŸma. Kıvrak olur, erir havada sanki, Ağır aksak söyleyiÅŸe yanaÅŸma.
Güzel gözler tül ardında görünsün, Gün ışığı titremeli ÅŸiirde.
Ak yıldızlar maviliÄŸe bürünsün Ilgıt ılgıt sonbahar göklerinde.

 

AÅŸağıdaki ÅŸairlerden hangisi, bu dörtlüklerde dile getirilen anlayışa uygun ÅŸiir yazmamıştır?

​

A) Cenap Åžehabettin

B) Yahya Kemal Beyatlı
C) Ahmet HaÅŸim

D) Mehmet Akif Ersoy

E) Ahmet Hamdi Tanpınar

​

​

​

49.YoÄŸun anlama dayanan, konuÅŸma diline karşı olan ve salt ÅŸiir üzerine yoÄŸunlaÅŸan Ä°kinci Yeni, kendine özgü bir söylemle ortaya çıktı. Ä°stedikleri, bütün deÄŸer yargılarının yıkılmasıydı. Yüzeysel anlamı dışlayan, imge yüklü, kapalı bir dil kullanıyorlardı. Dilin bütün imkânlarıyla okuru sarsan, dağıtan ve anlamı yokuÅŸlara süren bu tavır, Türk ÅŸiir geleneÄŸi içerisinde önemli bir yerde durmaktadır.


Bu düÅŸüncelerle Ä°kinci Yeni ÅŸiirini tanımlayan yazara göre aÅŸağıdakilerden hangisi, Ä°kinci Yeni anlayışıyla yazılmış olamaz?


A) Ölürse balıkları güneÅŸin

     Susuzluktan dağın ardında

     DüÅŸerse kuluçkaların altına

     Bu ağır bulanık meydanda

​

B) Tep kralları gibiydim, öyle yalnızdım

     Bir çaÄŸda seni bu beyazlığında tuttum

     Ak, sabah kalyonlarım hep gökyüzündeydi

     Ben rüzgâr deÄŸirmeninizde kaldım

​

C) Tuna’nın üstünde güneÅŸ batarken

     Sevgili yurdumu andırır bana
     Bir hayal isterim BoÄŸaziçi’nden

     Bakarım Ä°stanbul diye her yana

​

D) Kar, buz, tipi
     Kaymaktan korkum yok ki

     Kayarken yalnız tutunmak için

     Ölümlerden bir ölümün seçimi

​

E) Bütün ÅŸiirlerde söylediÄŸim sensin
     Suna dedimse sen, Leylâ dedimse sensin
     Seni saklamak için görüntülerinden faydalandım

     Salome’nin, Belkıs’ın
     BoÅŸunaydı saklamam öylesine aÅŸikârsın, bellisin

​

​

​

50.Evet, benim her ÅŸi’rimde yılan diÅŸli diken var; Sizler gidin bal verecek yeni açmış gül bulun. Belki benim acı sesim kulakları tırmalar; Sizler gidin, genç kızların türküsüyle ÅŸen olun.
Varın sizler, onlar ile korularda el ele Gezin, gülün, bir çift bülbül aÅŸkı ile yaÅŸayın;
Yalnız kendi, yalnız kendi rûhunuzu okÅŸayın.
Zavallı ben, elimdeki ÅŸu üç telli saz ile Milletimin felâketli hayâtını söyleyim; Dertlilerin gözyaşını çevrem ile sileyim.


Yukarıda, ÅŸiirle ilgili olarak dile getirilen düÅŸünceler, aÅŸağıdaki ÅŸairlerden hangisine ait olabilir?

​

A) Ziya Osman Saba
C) Zeki Ömer Defne
B) Mehmet Emin Yurdakul
D) Fazıl Hüsnü DaÄŸlarca

E) Muallim Naci

​

​

​

51.Zor zaman herkesi sınar, en çok da aydınları. Aydın insan toplumun öncüsüdür, yol göstericisidir. Öyle bilinir ve bu yüzden aydın sanatçılar, sorumluluÄŸunun
bilincinde olarak yazıp çizmeye, sorunlara çözüm yolları üretmeye çalışırlar.


AÅŸağıdaki sanatçılardan hangisinin, bu parçadaki görüÅŸ doÄŸrultusunda eser verdiÄŸi söylenemez?

​

A) Mehmet Akif Ersoy
C) Namık Kemal
B) Nâzım Hikmet
D) Orhan Veli Kanık

E) Sabahattin Ali

​

​

​

52.
Bazı edebî metinler, tarihî olaylara dayanır. Bu tür eserlerde bazı gerçeklere baÄŸlı kalınsa da eserin orijinalliÄŸini ve okunurluÄŸunu saÄŸlayan, yazarın kurgulama gücüdür. Okuyucu kalın bir tarih kitabını alıp baÅŸtan sona okumaya yanaÅŸmaz ama birkaç ciltten oluÅŸan sürükleyici tarihî bir romanı çok kısa sürede bitirebilir.


AÅŸağıdaki eserlerden hangisi, bu parçada anlatılan roman türüne örnek olarak gösterilemez?

​

A) Osmancık
C) Yorgun SavaÅŸçı
E) Yılkı Atı
B) Devlet Ana
D) Hep O Şarkı

​

​

53.AÅŸağıdaki eserlerden hangisi, türü yönüyle ötekilerden farklıdır?

​

A) Kara Kitap

B) Kılavuz
C) YaÄŸmur Kaçağı

D) Unutma Bahçesi

E) Ruh ÜÅŸümesi

 

​


54.Âşık Veysel ile ilgili aÅŸağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?

​

A) Kendisinden önceki ÅŸairler gibi zaman zaman aruzla da ÅŸiirler kaleme almıştır.

B) Yedi yaşında gözlerini yitirmesine raÄŸmen ÅŸiirlerindeçiçekler; allı yeÅŸilli, sarılı morlu renkler kol kola vermiÅŸtir.

C) Ä°ç dünyasına çekilen ÅŸairin ÅŸiirlerinde insan önemli bir malzeme olarak yer alır.

D) Âşıklık geleneÄŸinin son dönemde yetiÅŸen büyük ustalarındandır.

E) Åžiirlerinde aÅŸk, yurt ve toprak sevgisi, alışılagelen bir söyleyiÅŸten uzak bir duyarlılıkla dile gelir.

​

​

​

55.Aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?


A) Hemen her öyküsünde okura komik gelecek ögelerden yararlanan Haldun Taner, aynı ÅŸekilde bütün öykü ve oyunlarında bazen de aşırıya kaçarak ÅŸive, lehçe taklitleri yapar.
B) Bu Ülke, Cemil Meriç’in, aydın ve halkı birbirinden ayıran duvarları yıkmak amacıyla yazdığı denemelerinin yer aldığı bir kitaptır.

C) Roman ve öykülerinde ayrıntılara inerek bazen öÄŸretici yanı ağır basan bir üslup sergileyen Selim Ä°leri, deneme ve hatıralarında bir düÅŸünce adamı tavrını benimsemiÅŸtir.
D) Åžiirleriyle tanınan Sevinç Çokum; Batı kültürüyle yetiÅŸmiÅŸ, denemeleri ve Fransızcadan çevirdiÄŸi kitaplarıyla da öne çıkmıştır.

E) Özellikle roman ve öyküleriyle bilinen Fakir Baykurt’un en tanınan eserleri arasında Yılanların Öcü, Tırpan sayılabilir

​

​

​

​

56.1960’lı yıllardan sonra Ä°slami söylem, taklit düzeyindeki BatılılaÅŸma ile geleneksel hayatın ve bu hayata özgü deÄŸerler manzumesinin karşı karşıya getirilmesi ÅŸeklinde dikkati çeker. Çok Sesli Bir Ölüm, Çözülme adlı öykü kitapları olan ----, bu hareketin öncü adlarından biridir.


Bu parçada boÅŸ bırakılan yere aÅŸağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

​

A) Tarık Buğra
B) Rasim Özdenören

C) Mustafa Kutlu
D) Samiha Ayverdi

E) Adalet AÄŸaoÄŸlu

​

​

​

​

1. E       29. E
2. D       30. B
3. C       31. A
4. A       32. D
5. D       33. C
6. B       34. B
7. E        35. E
8. A        36. A
9. D        37. D
10. B      38. B
11. C     39. C
12. C     40. A
13. A     41. B
14. E     42. D
15. B     43. E
16. D     44. A
17. E     45. C
18. B      46. A
19. C      47. E
20. A      48. D
21. E      49. C
22. D     50. B
23. C      51. D
24. E      52. E
25. B     53. C
26. C      54. A
27. A     55. D
28. D      56. B

bottom of page