google.com, pub-1772441188610312, DIRECT, f08c47fec0942fa0 2014 Üniversite Sınavında Çıkmış Edebiyat Soruları I dinledebiyat
top of page

1. Günlük tutmaya, daha da cesur davranıp bunları yayımlamaya, edebiyat tarihimizde çok rastlanmaz. Okur huzuruna çıkma amacı hiç aklına düÅŸmeden
 
                                                       I
sadece yazmak, yaÅŸadıklarını yazarak anlamlı kılmak isteyen veya kimi sırlarını yazıyla paylaÅŸan gizli günlükçüler olduÄŸu gibi; yazı mesleÄŸinde itibarlı bir
konuma sahip olup da yayımlanmak üzere güne not
                                                                         II
düÅŸenler de vardır. Birincilerin yazdıkları sansürsüz bir
duygu ve düÅŸünce yumağıdır. Ä°kinciler hesaplı kitaplıdır,                         III                                                       IV
orada her duyuÅŸa ve düÅŸünüÅŸe huzura çıkması için
                                                          V
izin verilmez.


Bu parçadaki altı çizili sözlerle ilgili olarak aÅŸağıda verilen açıklamalardan hangisi yanlıştır?


A) I. söz, “bir ÅŸeyi, bir durumu hatırlamak” anlamındaki bir deyimdir.
B) II. söz, “gün içinde yaÅŸadıklarını, gördüklerini yazmak” anlamındadır.
C) III. söz, “bir görüÅŸ etrafında birleÅŸmek” anlamında kullanılmıştır.
D) IV. söz, “dikkatli, ölçülü olmak” anlamındadır.
E) V. söz, “okura, ilgilisine veya meraklısına sunmak” anlamında kullanımıştır.

​

​

​

2. Moleküler gastronomi ile yakından ilgilenen bilim insanları ve aÅŸçılar; bir yemeÄŸi lezzetli, bir diÄŸerini lezzetsiz yapan etkenin ne olduÄŸunu, sebzelerin yetiÅŸtirilme biçimlerinin veya yemeÄŸin servis ediliÅŸ ÅŸeklinin yemeÄŸin lezzetine olan katkılarını merak ediyor.


Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aÅŸağıdakilerden hangisidir?


A) Günümüzde iyi yemekten anlayan, damak zevki geliÅŸmiÅŸ kiÅŸi sayısı gün geçtikçe artmaktadır.
B) Yemek lezzetleri, modern bilimin ilgi duyduğu yeni araştırma alanlarından biridir.
C) Gastronomiye meraklı olan aÅŸçılar, lezzetli yemek yapma konusunda daha baÅŸarılıdır.
D) YemeÄŸin lezzetini belirleyen etkenler, yalnızca aÅŸçıları ve bilim insanlarını ilgilendirmektedir.
E) Sebzelerin yetiÅŸtirilme koÅŸullarının ve yemeÄŸin sunumunun lezzet üzerindeki etkisiyle ilgilenenler bulunmaktadır.

​

​

​

​

3. AÅŸağıdaki cümlelerin hangisinde neden-sonuç iliÅŸkisi vardır?


A) Çocuklar kadar yetiÅŸkinlerin de ilgisini çeken animasyonlarıyla tanınan ÅŸirket, Oyuncak Hikâyesi ve Arabalar serileriyle birlikte Ä°nanılmaz Aile, Yukarı Bak ve Vol-i filmlerini tek sette bir araya getiriyor.


B) Türkan Åžoray ilk kez kendi hayatını kaleme alıyor; küçük yaÅŸlarda baÅŸladığı YeÅŸilçam serüvenini her zamanki içtenliÄŸiyle anlatırken sinema tarihinin yaklaşık 50 yıllık bir dönemine de ışık tutuyor.

​

C) Sinemanın geliÅŸim sürecini ve sinema dilinin nasıl çözümlenebileceÄŸini anlaşılır bir dille aktaran Sinema Okuryazarlığı, izleyiciye rehberlik yapmayı amaçlıyor.

​

D) Pasolini’nin sinemacılığının yanı sıra ÅŸair, eleÅŸtirmen ve futbolcu gibi farklı yönlerini de ele alan Pierre Paolo Pasolini adlı eser, yönetmenin hayatını bir bütün olarak yansıtıyor.


E) Alfred Hitchcock’un son uzun metrajlı filmi
Aile Komplosu, mirasını bırakmak için kaybolan vârislerini arayan yaÅŸlı bir kadının etrafında ÅŸekillenen entrikaya odaklanıyor

​

​

​

​

4. (I) Hızla geliÅŸen bilgisayar teknolojisinin özellikle mekân tasarlama konusunda sinemaya olan katkısı giderek doÄŸal sayılıyor. (II) ÖrneÄŸin, 2000 yılında gösterilen Gladyatör adlı filmdeki tarihsel mekânların oluÅŸturulmasında bilgisayar teknolojisinden bol bol yararlanıldı. (III) Böylece, Antik Roma’nın Colosseum’u bilgisayarda yeniden oluÅŸturuldu ve burada birkaç yüz kiÅŸilik kalabalık, binlerce kiÅŸilik görkemli bir kalabalığa dönüÅŸtürüldü. (IV) 2001’de gösterilen Pearl Harbour
filminde eski fotoÄŸraflar kullanılarak limanın 50 yıl önceki görüntüsü elde edildi. (V) 145 milyon dolara mal olan bu filmde, bir hava saldırısının tümüyle bilgisayarda tasarlanması için gerekli harcamadan kaçınılmadı ve büyük ölçüde gerçek izlenimi veren görüntüler oluÅŸturuldu.


Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde nesnellik söz konusudur?

​

A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.

​

​​

​

5. (I) Bir grup araÅŸtırmacı, omurilik zedelenmesi sonucu felç olan kiÅŸilerin ellerinde meydana gelen his kaybını ve motor becerilerindeki azalmayı tedavi etmeye yönelik bir aygıt üretti. (II) Bir eldiven gibi görünen
ve “Mobile Music Touch” olarak adlandırılan bu aygıt, müzikli ve kablosuz. (III) Üstünde küçük bir kutu bulunan eldiven, bir piyano klavyesi ile birlikte kullanılıyor.
(IV) AraÅŸtırmacılar, 2011 yılında tamamlanan ön çalışmalardan sonra omurilik zedelenmesi sonucu felç olan kiÅŸilerde olumlu sonuç almayı umduklarını ancak aygıtı kullananlarda bu kadar büyük bir geliÅŸme olmasının kendileri için de sürpriz olduÄŸunu belirtiyor.
(V) ÖrneÄŸin, eldiveni kullandıktan sonra bazı kullanıcılar, omurilik zedelenmesinden bu yana ilk defa çarÅŸaflarının ve giysilerinin dokusunu hissedebilmiÅŸ.


Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aÅŸağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

​

A) I. cümlede, amaç-sonuç iliÅŸkisi vardır.

B) II. cümlede, aygıtın özelliklerine deÄŸinilmiÅŸtir.
C) III. cümlede, aygıtın çalışma ÅŸekliyle ilgili bilgi verilmiÅŸtir.
D) IV. cümlede, aygıtın beklenenden daha iyi sonuçlar verdiÄŸinden söz edilmiÅŸtir.
E) V. cümlede, aygıtın zihinsel geliÅŸime etkileri üzerinde durulmuÅŸtur.

​

​

​

​

6. (I) Seyahat etme, gezip tozma insanoÄŸlunun temel ihtiyaçlarından biridir. (II) Ä°nsanların bildikleri yerlerden kalkıp bilmedikleri fakat merak ettikleri yerleri gidip görme arzusu, onlara yeryüzünün meçhul yerlerini öÄŸrenme ve keÅŸfetme yolunu açmıştır. (III) Ä°nsanoÄŸlu, öyle tahmin edilebilir ki baÅŸlangıçta rızkını arama mecburiyetinden kaynaklanan bir güdüyle çevresini keÅŸfe çıkmıştır. (IV) Kendi çevresinin dışında baÅŸka zenginliklerin bulunabileceÄŸini öÄŸrendikçe ondaki içgüdü gitgide bilinçli bir keÅŸfetme arzusuna dönüÅŸmüÅŸtür.
(V) Ä°çinde yaÅŸadığımız çaÄŸa gelinceye kadar seyahat etme, gidip görme, görüp öÄŸrenme, baÅŸka dünyalar keÅŸfetme; insanın söz konusu ihtiyaçlarının bir dışa vurumuydu denebilir.


Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde ögelerin diziliÅŸi “özne, dolaylı tümleç, belirtili nesne, yüklem” biçimindedir?

A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.

​

​

​

7.  Duvara mumya gibi vuran gölgeni ara

     Ä°nce çıtırtılarla odanda yansın ocak

     Hayalinin gölünde belirsiz bir hatıra
     Bir yaban kuÅŸu gibi süzülüp kaybolacak


Bu dizelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?


A) Yansıma sözcükten –tı ekiyle türemiÅŸ isim vardır.
B) Sıfat-fiil ekiyle türemiÅŸ sözcük, ismi nitelemiÅŸtir.
C) Belirtili isim tamlamasının başına sayı sıfatı gelmiştir.
D) Zarf-fiil ekiyle türemiÅŸ sözcük, fiili nitelemiÅŸtir.
E) Emir II. tekil kiÅŸi olarak çekimlenmiÅŸ fiil vardır.

​

​

​

​

8. (I) Tasarladığım hikâye, zihnimde cümleler ve algılar hâlinde dönüp dolaÅŸarak geliÅŸirken her ÅŸeyi bir kenara bırakıp masanın başına oturmam için beni zorluyor.
(II) Hikâye, bilgisayarda bir cümle hâlinde baÅŸlanmış duruyor ve ben, zihnimin bir yanında o hikâyeyi geliÅŸtiriyorum. (III) Masamın çekmeceleri, çantamın gözleri hatta ceplerim veya masada karşımda duran pano, küçük kâğıtlara yazılmış notlarla doluyor bu arada. (IV) Defalarca oturuyorum bilgisayarın başına hikâye için, yazdıklarımı defalarca yeniden ele alıyorum.
(V) Hikâye bazen tamamlanmak üzereyken çöpe atılıyor bazen de baÅŸlangıçta tasarlanandan çok farklı bir içerik ve biçim kazanıyor.


Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aÅŸağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

​

A) I. cümle, giriÅŸik birleÅŸik bir cümledir.
B) II. cümle, özneleri ortak birleÅŸik bir cümledir.

C) III. cümle, devrik bir fiil cümlesidir.
D) IV. cümle, sıralı bir cümledir.
E) V. cümle, yüklemi ÅŸimdiki zamanda çekimlenmiÅŸ kurallı bir cümledir.

​

​

​

9. (I) Burası kitap meraklısı aydınların, üniversite hocalarının ve araÅŸtırmayı seven öÄŸrencilerin buluÅŸma yeriydi. (II) Asırlık çınar aÄŸacının gölgesinde kalmış kapalı mekân, elveriÅŸsiz havalarda gelip geçenlerin sığınma yeri olurdu. (III) Bazen de kimi ünlüleri burada, çevresindeki küçük toplulukla sohbet ederken görürdük.
(IV) Åžimdilerde, elinde kitap olanlar veya kitaplardan konuÅŸmak isteyenler bu mekâna uÄŸramıyor artık.
(V) Bir zamanlar üzerimize kol kanat geren asırlık çınar aÄŸacı, bizim gibi eski dostlarını yitirmenin huzursuzluÄŸunu yaşıyor.


Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aÅŸağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?


A) I. cümle, özne ve yüklemden oluÅŸmuÅŸtur.
B) II. cümlede, birden fazla fiilimsi kullanılmıştır.

C) III. cümlede; belgisiz sıfat, adlaÅŸmış sıfatla tamlama oluÅŸturmuÅŸtur.
D) IV. cümle; özneleri farklı, yüklemi ortak, sıralı bir cümledir.
E) V. cümlede; nesne, belirtili isim tamlamasından oluÅŸmuÅŸtur.

​

​​

​

​

10. Ben edebiyatı bir akrabalık iliÅŸkisi olarak görüyorum. Bütün yazar ve ÅŸairlerin aynı soydan geldiÄŸine  aynı
                                                                  I 
yolun yolcusu olduğuna inanıyorum. Hepsinin yaptığı
tek bir ÅŸey var  Türkçenin deÄŸirmenine su taşımak .  

                        II                                                        III
Böylece Türkçenin sesini çoÄŸaltmak, zenginleÅŸtirmek …  
                                                                                       IV
Dede Korkut’tan TaÅŸlıcalı Yahya’ya, KöroÄŸlu’ndan Âşık Veysel’e, Evliya Çelebi’den Ahmet Rasim’e hepsinin
derdi ne  ?  
              V
Bu parçadaki numaralanmış noktalama iÅŸaretlerinden hangisi yanlış kullanılmıştır?


A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.

​

​

​

11.

 I. yeryüzündeki bilinen kaynakları
II. doÄŸada çok ender bulunan veya
III. modern hayatta farkında olmadan birçok materyale
IV. tükenmek üzere olan elementler kullanılarak yapılıyor
V. üstelik olmazsa olmaz dediÄŸimiz birçok araç gereç
VI. bağımlı olarak yaşıyoruz


Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluÅŸturacak biçimde sıralandığında hangisi baÅŸtan beÅŸinci olur?

​

A) I

B) II
C) III
D) IV
E) V

​

​

​

12. (I) EÄŸitimleri sırasında gösterdikleri baÅŸarıları belgelemek için öÄŸrencilere verilen mükâfat belgeleri ve diplomalar iki ciltlik bir yayınla kitaplaÅŸtırıldı. (II) Bu kitaplardan ilki EÄŸitim Tarihimizde Mükâfat Belgeleri ismini taşıyor. (III) Ä°kinci cilt olan EÄŸitim Tarihimizde Diplomalar ile dönemin eÄŸitim süreci panoramik bir bütünlük içinde görülebiliyor. (IV) Serinin son kitabında, devlet görevlilerinin üstün baÅŸarıları neticesinde aldıkları belgelerin ve bu memurların askerlik dönemlerinde aldıkları üstün hizmet madalyalarının bulunduÄŸu bir bölüm var. (V) Ait oldukları dönemde okutulan derslerin yanı sıra öÄŸrencilerin ve eÄŸitim idarecilerinin isimlerine de topluca ulaÅŸmamızı saÄŸlayan bu yayınlar, eÄŸitim sisteminde yaÅŸanan deÄŸiÅŸimi belgelemesi yönüyle de önem taşıyor.


Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düÅŸüncenin akışını bozmaktadır?

​

A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.

​

​

​

13. (I) “Ben kendi hesabıma hiçbir zaman yazarlık hevesine kapılmadım; romanlar, kısa öyküler, denemeler, yaÅŸam öyküleri hatta tiyatro oyunları bile yazmak istemiyorum.” der Bergman. (II) Bu sözlerini “Filmciyim ben, yazar deÄŸil…” diye baÄŸlamış olması bile beni ikna etmeye yetmiyor. (III) Yazar olmayı o, kendisine temel bir uÄŸraÅŸ yahut bir hayat macerası olarak seçmemiÅŸ olabilir ama onun saÄŸlam bir yazar damarı taşıdığını söyleyebilirim. (IV) ÇocukluÄŸundan söz ettiÄŸi; sinemasını anlattığı; sanatçı kiÅŸiliÄŸini çözümlemeye, kendisini ifade etmeye çalıştığı çeÅŸitli metinler ve kendi yaÅŸamını anlattığı yazılarından yola çıkarak da bu yargıya ulaÅŸmak mümkün. (V) Dili kullanma yeteneÄŸi; duygu ve düÅŸünceleri ifade etme; anları, durumları tanımlama becerisi bize aynı zamanda onun saklı kalmış bir yazar olduÄŸunu gösteriyor.

​

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra, düÅŸüncenin akışına göre, “Yalnızca senaryo yazarlığındaki ustalığından yola çıkarak söylemiyorum bunu.” cümlesi getirilmelidir?

​

A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.

​

​

​

14. Psikiyatrik uygulamaların omurgasını hasta ile yapılan görüÅŸmeler oluÅŸturur. Psikiyatrik görüÅŸme, diÄŸer tıp dallarındaki tanı ve tedaviye yönelik tüm tıbbi iÅŸlemlerin yerini alan temel bir iÅŸlemdir. KuÅŸkusuz diÄŸer tıp dallarında da hastayla yapılan görüÅŸmelerin, alınan bilginin tartışılmaz bir önemi vardır. Ancak bu branÅŸlarda tanı; esas olarak çeÅŸitli fizik muayene yöntemleri, radyolojik ve laboratuvar incelemeleriyle konur. Hastanın görüÅŸmeye katkısı veya çaba göstermesi sınırlıdır. Oysa psikiyatrik tanı, büyük ölçüde hekimle hastanın görüÅŸmesine ve hekimin hastanın sözel ifadeleri ile sözel olmayan ifadelerini yorumlamasına dayanır.

​

Bu parçada psikiyatrik görüÅŸmelerin önemi, aÅŸağıdaki anlatım yöntemlerinden hangisi ön plana çıkarılarak vurgulanmıştır?

​

A) Örnekleme
B) Nesnellik
C) Tartışma
D) Karşılaştırma
E) Tanık gösterme

​

​

​

15. Bazı insanlara sadece yaşından dolayı bile saygı gösteririz. GörmüÅŸ geçirmiÅŸliÄŸine gösterilen haklı bir saygıdır bu. Ama 80’inde olup bir de hâlâ sahnedeki iÅŸini en iyi ÅŸekilde yapıyorsa o zaman saygımız kat kat artar. Leonard Cohen’i Berlin’de izlediÄŸimde aklımdan geçenlerdi bunlar. Sahne onu hayata baÄŸlamış ve gücünü oradan almış. Hayranlıkla dinlediÄŸim Bob Dylan sahnede ÅŸarkı söylemeyi bırakmasına raÄŸmen Cohen sahnede ÅŸarkı söylemeyi o kadar seviyor. Bunu sahneye koÅŸarak gelmesinden anlıyorum. Ayrıca eskisinden bile güzel söylüyor Cohen ve o duygusal alana bizleri de davet ediyor. 


Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisi söylenemez?

​

A) KoÅŸul bildiren cümleye yer verilmiÅŸtir.
B) Neden-sonuç iliÅŸkisine yer verilmiÅŸtir.
C) Niteleyici sözcükler kullanılmıştır.

D) Çıkarım yapılmıştır.
E) Olasılık dile getirilmiştir.

​

​

​

​

16. Günümüzde yaÅŸlanma, fiziksel güçsüzlük ve hayattan kopma anlamına gelmiyor. YaÅŸlanma biçimleri deÄŸiÅŸiyor, insanlar daha uzun ve aktif bir yaÅŸlılık dönemi geçiriyor. Bugün sokaÄŸa çıkıp 70, 80 ve 90 yaşındaki insanlara baktığınızda, hepsinin birbirinden son derece farklı yaÅŸamlar sürdüÄŸünü görürsünüz. Bu nedenle yaÅŸlılığa dair çok dar kalıplar içinde düÅŸünmemeye özen göstermemiz gerekiyor. Nasıl ki birbirinden çok farklı gençlik grupları varsa aynı ÅŸekilde birbirinden çok farklı yaÅŸlı grupları da var artık. Ä°ÅŸte bu bakış açısıyla ortaya çıkan gerontoloji, bu deÄŸiÅŸik insan gruplarının taleplerini anlamak ve bunları yerine getirerek daha iyi koÅŸullar oluÅŸturmak için var. Bu sayede dünyanın birçok ülkesinde yaÅŸlılığa dair algılar deÄŸiÅŸti ancak gidilecek çok yol var daha.


Bu parçadan aÅŸağıdakilerin hangisi çıkarılabilir?


A) YaÅŸamın doÄŸal bir süreci olan yaÅŸlılıkla ilgili algılar deÄŸiÅŸmeli, bu dönem kendi evreleri içinde deÄŸerlendirilmelidir.

B) YaÅŸlılık kültürden kültüre deÄŸiÅŸen bir kavram olup bu kavramla ilgili düÅŸünceleri deÄŸiÅŸtirmek zordur.
C) YaÅŸ ortalamasının artmasıyla yaÅŸlı nüfus hızla artmış ancak buna paralel olarak fiziki imkânların iyileÅŸtirilmesi saÄŸlanamamıştır.
D) Gençlikle yaÅŸlılık arasındaki en önemli fark, hayatı algılayış ve yaÅŸayış biçimi olarak deÄŸerlendirilmelidir.
E) Yarının yaÅŸlıları olmaya aday bugünkü gençlerin, yaÅŸlıları daha iyi anlaması ve onlara sahip çıkması gerekir.

​

​​

​

​

17. Anılarımdan oluÅŸan ilk kitabım yayımlandığında çevremdeki insanların tepkisi beni ÅŸaşırttı. Birçok kiÅŸi, insanın düÅŸünceleri ve hayata bakışı zamanla deÄŸiÅŸtiÄŸi için anıların, ilerleyen yaÅŸlarda yazılması gerektiÄŸine inanıyordu. Onlara göre anılar, yaÅŸam telaşının geride kaldığı günlerde sakin zihinle yazılmalıymış. Bu yaklaşım, anı yazmanın doÄŸasına aykırı bence. Çünkü anı, insanların yaÅŸadığı olaylardan zihninde kalanları, duyguların gücünden de yararlanarak okuyucuyla paylaÅŸmanın bir yoludur. Yazar, anılarını yazarken kendi fotoÄŸrafını çeker. Varsın zamanla düÅŸünceler deÄŸiÅŸsin. Anıları okurken “O yıllarda ne kadar çocukça ÅŸeyler düÅŸünmüÅŸüm.” demek, eski bir fotoÄŸrafa bakarken “Neydi o gençlik günleri!” demek kadar doÄŸal deÄŸil mi?


Bu parçada asıl anlatılmak istenen aÅŸağıdakilerden hangisidir? 


A) Ä°nsan, anılarını yazarken yaÅŸadıklarını yeniden gözden geçirme fırsatı bulur.
B) Yazar, kaleme aldığı anılarını ancak yıllar sonra tekrar okuduğunda tarafsız olarak değerlendirebilir.
C) Anıları yazarken duygu ve düÅŸüncelerin zamanla deÄŸiÅŸebileceÄŸi dikkate alınmalıdır.
D) Anı yazmanın temel amacı, yaÅŸadıklarımızı o anki duygu ve düÅŸüncelerimizle birlikte kalıcı hâle getirmektir.
E) Anı yazarı, yaÅŸadıklarıyla ilgili her ayrıntıyı deÄŸil, baÅŸkalarının ilgisini çekecek ÅŸeyleri kaleme almalıdır.

​

​

​

​

18. Nasrettin Hoca’ya atfedilen fıkraların sayıca çok olması bir bakıma mizah kültürümüzün zenginliÄŸini göstermektedir. Ancak bu zenginliÄŸin bir sorunu da beraberinde getirdiÄŸi gözden kaçırılmamalıdır. Maalesef bu fıkraların çoÄŸu Hoca’nın asıl ÅŸahsiyeti ve dünya görüÅŸüyle uyuÅŸmayan metinlerdir. Bu durum, Hoca’yı algılama konusunda önemli bir imaj problemine yol açmaktadır. Bu fıkralar, Hoca’nın ÅŸahsiyeti dikkate alınarak yüzde yüz olmasa bile büyük bir oranda ayıklanabilir. Bu ayıklama mutlaka gerçekleÅŸtirilmelidir. Zira Hoca, mizahı sadece güldürme vasıtası olarak gören bir nüktedan deÄŸildir. Mizahı ve nükteyi bir
eÄŸitim aracı olarak kullanmıştır. Bu yüzden onun fıkralarında dıştaki özellik güldürme nitelikli olsa bile içte; düÅŸündürücülük, eÄŸiticilik ve ders verme nitelikleri yer alır. 


Bu parçada asıl yakınılan durum aÅŸağıdakilerden hangisidir? 


A) Nasrettin Hoca fıkralarının tamamının henüz derlenip bir araya getirilmemesi
B) Nasrettin Hoca'ya mal edilen fıkraların önemli bir bölümünün onun kiÅŸiliÄŸini ve felsefesini yansıtmaması
C) Nasrettin Hoca fıkralarının toplum tarafından büyük ölçüde yalnız bir güldürü ögesi olarak algılanması
D) Nasrettin Hoca’ya mal edilen fıkralar ile ona ait fıkraların birbirinden ayırt edilememesi
E) Nasrettin Hoca’nın toplumda yeterince ve layık olduÄŸu ölçüde tanıtılmaması

​

​

​

​

​

​

19. Bilginin hızla arttığı, bilgiye erişimin kolaylaştığı,
yeni teknolojilerin laboratuvarları zenginleÅŸtirdiÄŸi bilgi çağında; fizik, kimya, biyoloji gibi bilim dallarında büyük bir dönüÅŸümün yaÅŸandığına ÅŸahit olduk. Genlerin, atom altı parçacıkların ve gezegenlerin bilgileri kaydedildi; bunlar Ä°nternet aracılığıyla dünyanın dört bir yanındaki bilim insanlarına ve ilgili kitlelere ulaÅŸtı, bilgisayar programlarıyla analiz edildi. Bu verilerin elektronik ortamda toplanması ve analiz edilmesi yalnızca fen bilimlerine özgü deÄŸil. Özellikle son yıllarda sosyal bilimlerde de benzer bir geliÅŸme yaÅŸanıyor. Toplum bilimciler elektronik cihazları, Ä°nternet’i ve sosyal paylaşım sitelerini kullanarak insan iliÅŸkilerinden doÄŸan toplumsal ağı tanımaya çalışıyor. Bu süreçte bilgisayar mühendisleri ve istatistikçilerin katılımıyla “hesaplamalı sosyal bilimler” denen disiplinler arası bir alan doÄŸuyor. DoÄŸru bir eÄŸitim ve doÄŸru kiÅŸilerle çalışarak sosyal bilimcilerin alanlarında köklü deÄŸiÅŸiklikler yapabileceÄŸi belirtiliyor. Ancak bu deÄŸiÅŸimin gerçekleÅŸmesi için bazı engellerin aşılması gerekiyor.

​

Bu parçadan aÅŸağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?


A) Günümüzde, teknoloji sayesinde bilgiye ulaÅŸmak ve bunları yorumlayabilmek oldukça kolaylaÅŸmıştır

B) Toplum bilimciler verileri depolayan elektronik cihazlardan, İnternet gibi sosyal paylaşım sitelerinden yararlanmaktadırlar.
C) Sosyal bilimciler bugün ulaÅŸtıkları baÅŸarı düzeyini Ä°nternet ağı, bilgisayar gibi bilgi depolama ve ayıklama aygıtlarını kullanmalarına borçludurlar.
D) Teknolojik geliÅŸmeler, kimi bilim dallarında önemli deÄŸiÅŸiklikler saÄŸlamıştır.
E) Bilgiye eriÅŸim ve bilgiyi analiz etmede teknolojik araçlar, pek çok alanda büyük bir kolaylık saÄŸlamaktadır.

​

​

​

​

20. Film seyretmekten film seyretmeye fark var. Bazen sonsuz bir tat alarak, her karesinin açlığınızı ve susuzluÄŸunuzu dindirmesine tanık olarak izlersiniz bir filmi. Bazen de filmi seyretme süreci bir derstir: Sinema sanatıyla ilgili bir ders, yaÅŸamla ilgili farklı bir ders… Bazen bittikten sonra bile içinizde yaÅŸamayı sürdürür bir film bazen de uçar gider.


I. Sinema sanatıyla diÄŸer sanatların farklı yönlerini görmemizi saÄŸlar.
II. Bizde yeni düÅŸüncelerin oluÅŸmasını saÄŸlar.
III. Belleğimizde unutulmayacak izler bırakır.
IV. Farklı alanlardaki birikimimize katkıda bulunur.


Bu parçaya dayanarak film izlemenin saÄŸladığı kazanımlarla ilgili olarak yukarıdakilerden hangileri söylenemez?

​

A) Yalnız I
C) I ve II
E) III ve IV
B) Yalnız II
D) II ve III

​

​

​

21. – 22. soruları aÅŸağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

​

Teknoloji ve endüstri hiç kuÅŸkusuz bizler için vazgeçilmez bir deÄŸere sahiptir. Ulaşımı ve iletiÅŸimi hızlandırıp çeÅŸitlendiren, yaÅŸamı her yönüyle kolaylaÅŸtırıp zenginleÅŸtiren, bizleri eÄŸlendirip dinlendiren teknolojik ve endüstriyel uygulamalar eskiye göre o kadar yaygınlaÅŸtı ki artık onlarsız tek bir anımızı bile geçiremez olduk. Özellikle elektronik, iletiÅŸim ve bilgisayar alanlarındaki geliÅŸmeler; çevremizin yapaylık ve sanallık düzeyini her geçen gün biraz daha artırmaktadır. Sonuçta, önceki yüzyıllarda yaÅŸamış olanlar için “inanılmaz bir hayal âlemi” sayılabilecek bir dünyaya sahip olduk. Öyle ki parlak ÅŸehir ışıklarının örtüp kapatması nedeniyle bir süreden beri âdeta unuttuÄŸumuz “yıldızlı semalar”dan sonra, bilhassa büyük yerleÅŸim merkezlerinde, güneÅŸli gökyüzü bile gittikçe yükselen binalar tarafından artık maskelenmeye baÅŸlandı. Çocuklarımız, yeryüzünde yaÅŸamakta olan bitki ve hayvan türlerini, bilgisayar oyunları ve filmlerin sanal kahramanları kadar olsun tanıyamaz; insanlar zorunlu olmadıkça birbirleriyle iletiÅŸim kurmaz hâle geldiler.

 

 

21. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisi söylenemez?

​

A) Karşılaştırma yapılmıştır.
B) Örneklemeden yararlanılmıştır.
C) Açıklama yapılmıştır.
D) Öznellik söz konusudur.
E) Birinci tekil kişili anlatımdan yararlanılmıştır.

 

 

​

22. Bu parçada, aÅŸağıdakilerden hangisi yazarın eleÅŸtirdiÄŸi noktalardan biri deÄŸildir?

​

A) Çocukların öteki canlılara yabancılaÅŸması
B) Sağlıksız şehirleşme
C) DoÄŸal görünümlerin kaybolması
D) Sosyal ilişkilerin zayıflaması
E) Çevrenin hızla kirletilip zarar görmesi

​

​

​

 

23. Benim ÅŸiirim; sokaÄŸa açılan, ciÄŸerlerine temiz havayı doldurmak isteyen bir ÅŸiirdir. Bu bakımdan yüzde yüz gerçekçidir. Öyle sanıyorum ki birçoklarını bu benim gerçekçi yanım yanıltmaktadır. Çünkü bu gerçekçiliÄŸin ne olduÄŸu üzerinde de anlaÅŸmak gerekir. Yapılacak iÅŸ; insan, doÄŸa, eÅŸya iliÅŸkilerini abartmadan, ülküleÅŸtirmeden, soyutlamadan verebilmektir. Bir yazarın nesneleri bozmaya hiç mi hiç hakkı yoktur. Yalnız burada duygunun ve zekânın payını iyi ayarlamak gerekir. Duygunun ölçüsünü biraz kaçırdınız mı hemen ÅŸairaneliÄŸe düÅŸersiniz. Zekânın ölçüsünü kaçırdığınız vakit de sizi zekâcılık bekler.

​

AÅŸağıdakilerden hangisinin, ÅŸiirini böyle tanımlayan ÅŸaire ait olduÄŸu söylenemez?

​

A) Ä°nanın sözüme ÅŸairler
Üçer beÅŸer söneceÄŸiz
Yirmi ikiye varmadan
RüÅŸtü gibi öleceÄŸiz

 

B) Çok üÅŸürdük, hep üÅŸürdük üÅŸümekti yaÅŸadığımız
ÜÅŸürdü ellerimiz, aÅŸkımız, sonsuz sakallarımız.

 

C) Ne yapar çileli Hacivat ÅŸimdi mezarda
Dayak mı yer gene Karagöz’den o yerde.

 

D) Senin bildiÄŸin iÅŸler
Benim bildiÄŸim iÅŸler deÄŸildi.
Ben her Tanrının günü
Kırlarda gezindim.

​

E) KeÅŸke ben de
İpsizleri sapsızları
Şiire değil miire bayılanları
Zeki meki sansaydım

2014 Üniversite Sınavlarında Çıkmış  Edebiyat Soruları

24. Adalardan yaza ettik de veda 
      Sızlıyor baÄŸrımız üstündeki daÄŸ
      Seni hatırlıyoruz VîrânbâÄŸ

​​

Uyuduk kırda, gezindik dağda,
O yazın, âh o engin çaÄŸda,
Geçti en son günü VîrânbâÄŸ’da

​

Bu manzumeyle ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisi söylenemez?

​

A) Mecaza yer verilmiÅŸtir.
B) Özlem duygusu hâkimdir.
C) Aliterasyona baÅŸvurulmuÅŸtur.
D) Murabba nazım şekliyle yazılmıştır.
E) Kafiye ve redif kullanılmıştır.

​​

​

​

​25. GeçmiÅŸten adam hisse kaparmış… Ne masal ÅŸey!
      BeÅŸ bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?
      “Tarih”i tekerrür diye tarif ediyorlar;
      Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?

​

​

Bu dörtlükle ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisi söylenemez?

​

A) İronik bir anlatım tercih edilmiştir.
B) Didaktik bir üslupla yazılmıştır.
C) Mesnevi kafiye biçimi ile kafiyelenmiÅŸtir.
D) Ä°kinci ve dördüncü mısradaki istifham, farklı amaçlara yöneliktir.
E) Ses ve kelime tekrarlarıyla ahenk saÄŸlanmıştır. 

 

​

26. Åžiir topladım durdum karanlıklarında gecenin
      Çocuklar yaz gecesinde ateÅŸ böceÄŸi toplar gibi

​

Bu dizelerde aÅŸağıdaki edebî sanatlardan hangileri vardır?

​

A) TeÅŸbih – Kinaye

B) Ä°stiare – TeÅŸbih

C) TeÅŸhis – Tezat

D) Ä°stiare – TeÅŸhis

E) Kinaye – Tezat

​

​

​​​27.Salındı bahçeye girdi
     Çiçekler selama durdu
     Mor menekÅŸe boynun burdu
     Gül utandı hicabından

​

Bu dörtlükte aÅŸağıdaki edebî sanatlardan hangisi yoktur?

​

A) Ä°stiare

B) Hüsnütalil

C)TeÅŸhis

D) Tenasüp

E) Telmih

28. Hayatın içindeki bir an ve bu andaki küçük olaylar, anlatmak için yeterlidir. Dış âlemde meydana gelen olaylar arasından seçme, ayıklama ve yeniden düzenleme ihtiyacı duyulmaz. Okuyucunun merak duygusunu kamçılayacak entrik unsurlar, iniÅŸ çıkışlar, düÄŸümlerden faydalanma söz konusu deÄŸildir. Olay örgüsünün yürüyüÅŸü büyük ölçüde “diyalog” veya “konuÅŸmaya” dayanmaktadır. Yazar-anlatıcı ya hiç müdahale etmez ya da aralarındaki baÄŸlantıları saÄŸlamakla yetinir. 

​

Bu parçada, aÅŸağıda verilenlerden hangisinin özelliklerinden söz edilmektedir?

​

A) Durum hikâyesi

B) Olay hikâyesi

C)Roman

D) Geleneksel hikâye

E) Klasik mesnevi

​

​

​

29. Tezkire ile ilgili olarak aÅŸağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?

​

A) Dönemin ÅŸairlerinin biyografisine yer verilir.
B) Åžairlerin ÅŸiirlerinden örneklere rastlamak mümkündür.
C) Yer yer şiirle ilgili eleştiriler veya değerlendirmeler yapılır.
D) Birbirinin tekrarı mahiyetinde bilgiler bulunabilmektedir.
E) Şairlerin kendi şiirleriyle ilgili değerlendirmeleri geniş olarak yer alır.

​

​

​

30.I. Özünde genellikle “övgü”ye yer verilen divan edebiyatı nazım ÅŸekli
II. 5-15 beyit arasında deÄŸiÅŸen, ilk beytinin dizeleri birbiriyle, sonraki beyitlerin ikinci dizeleri birinci beyitle uyaklı, genellikle lirik bir eda ile söylenen nazım biçimi
III. Aruz vezninin kısa kalıplarıyla deÄŸiÅŸik konularda yazılan, her beyti kendi içinde kafiyeli uzun manzum eser
IV. Aruzun iki eÅŸit parçaya bölünebilen kalıplarıyla yazılan ve mısra ortalarında iç kafiyesi bulunan gazeller


AÅŸağıdaki terimlerden hangisinin tanımı yukarıda verilmemiÅŸtir?


A) Musammat  B) Kaside  C) Muhammes D) Mesnevi E) Gazel

 

 

31. Türk tarihinin akışına uygun olarak Ä°slamiyet’ten önceki Türk destanları; Eski Türk, Hun, Göktürk ve Uygur destanları olmak üzere dört bölümde toplanabilir.

​

AÅŸağıdaki destanlardan hangisi, bu parçada dile getirilen bölümlerden birine dâhil edilemez?

​

A) Alp Er Tunga B) Ergenekon C)Åžu D) Manas E) TüreyiÅŸ

​

​

​

​

​

32. Dede Korkut Hikâyeleri ile ilgili olarak aÅŸağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?

​

A) Hikâyelerin dili, 14 ve 15. yüzyıl konuÅŸma Türkçesidir.
B) Kelimelerin çoÄŸu Türkçe kökenlidir.
C) Manzum ve mensur anlatım iç içedir.
D) Anlatım son derece canlı ve hareketlidir.
E) Hikâyeler Dede Korkut tarafından kaleme alınmıştır.

​

​

​

​

33. …….. Lale Devri’nin Ä°stanbul’unu yansıtan ÅŸiirlerinde dış dünyadan aldıklarını; duyduÄŸu, gözlemlediÄŸi gibi aktarmaya çalışır. Gazel ve kasidelerinin yanında …….. nazım biçimini tercih etmesi; yaÅŸama sevincini içinde duyan, hor görülen geçici dünya zevklerini tatmayı amaçlayan bir yaradılışın doÄŸal sonucudur.

​

Bu parçada boÅŸ bırakılan yerlere, aÅŸağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir?

​

A) Baki – murabba
B) Fuzuli – mesnevi
C) Åžeyh Galip – ÅŸarkı
D) Nedim – ÅŸarkı
E) Nefî – mesnevi

​

​

​

​

34. Meded meded bu cihânın yıkıldı bir yanı
Ecel Celâlileri aldı Mustafâ Hân’ı

Tolundı mihr-i cemâli bezildi erkânı
Vebâle koydular âl ile Âl-i Osmânı

​

Kanuni Sultan Süleyman’ın oÄŸlu Åžehzade Mustafa’nın

öldürülmesini anlatan ve yukarıda ilk iki beyti verilen mersiye, divan ÅŸiiriyle ilgili olarak aÅŸağıda verilen özelliklerden hangisiyle örtüÅŸmemektedir?

​

A) Sosyal konulardan uzak durması
B) Belli mazmunlara yer vermesi
C) Aruz veznini kullanması
D) Sanatlı bir dille yazılması
E) Belirli nazım şekillerini kullanması

​

​

​

​

35. Divan ÅŸiirinde en çok kullanılan nazım ÅŸekli gazeldir. Bu nazım ÅŸekli daha çok “aÅŸk” kavramıyla özdeÅŸleÅŸmiÅŸ olsa da “hikmet, tasavvuf, rintlik, neÅŸe” gibi pek çok temayı dile getirmede de kullanılmıştır.

​

Buna göre, aÅŸağıdaki beyitlerin hangisinde âşıkane duygu ve düÅŸüncelerin dile getirildiÄŸi söylenemez?

​

A) Ol gün kanı ki gün gibi süzân idim sana
     Olsan revân sâye-i bîcân idim sana

B) Ey Necâtî yürü sabreyle elinden ne gelir
     Hüblar cevr ü cefâyı kime öÄŸretmediler

C) Gözü meyhâne-i nâz ü kaşı mihrâb-ı niyâz
    Yaraşır her ne kadar etse niyâz ehline nâz

D) Gül istedim diken oldu yârim ne çâre kılam
    MeÄŸer libâs-ı hayâtımı pâre pâre kılam

E) El verse safâ fırsatı fevt eyleme bir dem
    Dünyâ ona deÄŸmez ki cefâsın çeke âdem

​

​

​

​

36. AÅŸağıda verilen eserlerin ait olduÄŸu edebî türlerin hangisinde, Tanzimat’tan önceki dönemde eser verilmemiÅŸtir?

​

A) Hürriyet Kasidesi
B) Yurttan Yazılar
C) Terkibibent
D) Vatan Şarkısı
E) Kırık Hayatlar

​

​

​

37. Tanzimat Dönemi’nde aÅŸağıdaki sanatçılardan hangisinin, divan edebiyatına karşı eleÅŸtirel bir tavır aldığı söylenemez?

​

A) Åžinasi
B) Recaizade Mahmut Ekrem
C) Ziya PaÅŸa
D) Namık Kemal
E) Muallim Naci

​

​

​

​

38. AÅŸağıdakilerden hangisi, Serveti fünun ÅŸiirinin özelliklerinden biri deÄŸildir?


A) Åžiirin konusu geniÅŸletilerek hemen hemen her ÅŸey ÅŸiirde iÅŸlenmiÅŸtir.
B) Fransız şiirinden alınan sone, terzarima gibi nazım şekilleri denenmiştir.
C) AÅŸk teması, daha çok romantik bir atmosfer içinde ele alınmıştır.
D) Hayal ve hakikat çatışması çokça iÅŸlenmiÅŸtir.
E) Metafizik ve sosyal olaylara geniÅŸ yer verilmiÅŸtir.

​

​

​

​

​

39. Öz ÅŸiirin güzel örneklerini veren Ahmet HaÅŸim, 1921
               I
yılında, o zamana kadar yazdığı ÅŸiirlerinin büyük bir
kısmını Göl Saatleri adı ile bastırmıştır. Fecr-i Atî
                       II                                              III
edebiyatı ÅŸairlerinden olan HaÅŸim, ÅŸiirlerinde hak ve adalet
                                                                                   IV
olmak üzere iki tema üzerinde durmuÅŸtur.
Vezin olarak da yalnızca aruzu kullanmıştır.
                                           V

Bu parçadaki altı çizili yerlerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

​

A) I.         B) II.          C) III.           D) IV.            E) V.

​

​

​

​

40. AÅŸağıdaki yazar-eser-kahraman eÅŸleÅŸtirmelerinden hangisi yanlıştır?

​

          Yazar        –                         Eser         –     Kahraman
A) Halit Ziya UÅŸaklıgil          – Mal ve Siyah     – Hakkı Celis
B) Hüseyin Rahmi Gürpınar  – Şıpsevdi             – Meftun
C) Åžinasi                                 – Åžair Evlenmesi – Ebüllaklaka
D) Namık Kemal                    – Ä°ntibah               – Ali Bey
E) Peyami Safa                       – Biz insanlar       – Necati

​

  

​

​

41. Bu ÅŸiirleri anlamıyorum ben. Öyle bir kargaÅŸa, öyle bir karıncalanma var ki onlarda, bir türlü asıl ÅŸiiri yakalayamıyorum. Çünkü sözcükler köprü olacak yerde köstek oluyor ayağıma; tepeler gibi önüme dikiliyor, ne yapsam aÅŸamıyorum. Durmadan biçim oyunlarıyla çarpışıyorum, öyleyken ben söze giremiyorum. Öze girmek diye bir sorun yok bu ÅŸiirler için. Sözcükler özle kaynaÅŸmıyor, dilde yoÄŸunlaÅŸmıyor. Evet bir curcuna bu, baÅŸka bir ÅŸey deÄŸil…


Bu parçada geçen “Bu ÅŸiirleri” ifadesiyle aÅŸağıdaki oluÅŸumlardan hangisine baÄŸlı olan ÅŸairlerin ürünleri kastedilmiÅŸtir?


A) Mavi TopluluÄŸu
B) Hisarcılar
C) Fecr-Î Atî
D) Ä°kinci Yeni
E) Garipçiler

​

​

​

42. Mısra iÅŸlevini yitirdi, ÅŸiiri ÅŸiir yapan birim olarak yürürlükten kalktı. Duygularımızı, gerilimlerimizi, düÅŸünce ve coÅŸkularımızı baÅŸlatıcı bir öge, bir ölçü olmaktan çıktı. Ä°nsanı, insanla gelen en çaÄŸdaÅŸ sorunları karşılayamaz oldu.

​

Åžiir anlayışı göz önünde bulundurulduÄŸunda bu parçada dile getirilen görüÅŸler, aÅŸağıdaki ÅŸairlerden hangisine ait olabilir?

​

A) Edip Cansever
B) Faruk Nafiz Çamlıbel
C) Yahya Kemal Beyatlı
D) Ahmet Hamdi Tanpınar
E) Cahit Sıtkı Tarancı

​

​

​

​

43. Zaman zaman birbirlerinin yerine kullanılan iki terim olsalar da ÅŸiir ve manzume arasında fark vardır. Manzumede anlatma, gösterme ve öÄŸreticilik baskınken ÅŸiirde bireysellik, duyurma ve telkin etme öne çıkar.

​

Buna göre, aÅŸağıdakilerden hangisinin diÄŸerlerinden farklı olduÄŸu söylenebilir?

​

A) Hürriyet Kasidesi
B) Seyfi Baba
C) Çoban ÇeÅŸmesi
D) Batıkçılar
E) Cenge Giderken

​

​

​

​

​

44. AÅŸağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

​

A) Hece ölçüsünü ve konuÅŸulan Türkçeyi büyük bir baÅŸarı ile kullanan Halit Fahri Ozansoy’un ÅŸiir kitaplarından bazıları; Rüya, Efsaneter, Hep Onun için ve Sonsuz Gecelerin Ötesinde’dir.

​

B) Genellikle kendi duygularını iÅŸleyen Orhan Seyfi Orhon ÅŸiirlerini; Fırtına ve Kar, Peri Kızı ite Çoban Hikâyesi, Gönülden Sesierve O Beyaz Bir KuÅŸtu adlı eserlerinde toplamıştır.

​

C) Enis Behiç Koryürek’in en ünlü ÅŸiirleri millî heyecanlarla yüklü epik ÅŸiirleridir. Miras ve Vâridât-ı Süleyman adlı ÅŸiir kitapları vardır.

​

D) Yusuf Ziya Ortaç’ın, ÅŸiirlerini topladığı kitaplardan bazıları; Akından Akına, Cenk Ufuktan, Âşıktar Yoiu ve Bir Rüzgâr Esti’dir.

​

E) Yalnızca hece ölçüsünü kullanan Faruk Nafiz Çamlıbel, ÅŸiirlerini Bir Gemi Yetken Açtı, Yayta Türküsü ve Yurdumun Dört Bucağı gibi kitaplarda toplamıştır.

​

​

​

​

45. AÅŸağıdakilerden hangisi tür bakımından ötekilerden farklıdır?

​

A) Gazoz Ağacı
B) Semaver
C) Abdullah Efendi’nin Rüyaları
D) Beyaz Lale
E) Ä°stanbul’un Ä°ç Yüzü

​

​

​

​

46. Her kim bu halk için yazar, halkın olur;
     Aydınlatabildiyse eÄŸer, aydın olur…
     Muhtaç deÄŸildir eli, altın kaleme:
     Kullandığı her kalem onun, altın olur!

​

Bu dörtlükte dile getirilen düÅŸünce, aÅŸağıdaki ÅŸairlerden hangisinin edebî anlayışıyla örtüÅŸmez?

​

A) Arif Nihat Asya
B) Namık Kemal
C) Ahmet HaÅŸim
D) Mehmet Akif Ersoy
E) Mehmet Emin Yurdakul

​

​

​

47. AÅŸağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

​

A) Halk kültüründen gelen unsurları, Batı ÅŸiiri ile birleÅŸtirmiÅŸ olan Behçet Necatigil, son ÅŸiirlerinde divan ÅŸiirinin özelliklerinden de yararlanarak oldukça kapalı bir ÅŸiire ulaÅŸmıştır.

​

B) Åžiirleri karamsar bir dünya görüÅŸünü yansıtan Ä°lhan Geçer’in içe dönmesi ve aÅŸka sığınması, ÅŸiirlerinin bir yanını oluÅŸturan yalnızlığa baÄŸlıdır.

​

C) Attila Ä°lhan’ın ÅŸiirlerine sadece ÅŸairlerin deÄŸil sinemadan resme, romandan toplumsal bilimlere deÄŸin ÅŸiir dışındaki bir sürü disiplinin de katkıları vardır.

​

D) Cemal Süreya çıkardığı Papirüs dergisiyle Ä°kinci Yeni hareketinin öncülerinden olmuÅŸtur.

​

E) Turgut Uyar’ın ÅŸiirlerinde toplumsal deÄŸiÅŸime baÄŸlı olarak ortaya çıkan deÄŸiÅŸimler asıl konuyu oluÅŸturur.

​

​

​

​

48. AÅŸağıda verilenlerden hangisi, Necip Fazıl Kısakürek’in ÅŸiir anlayışı ile örtüÅŸmemektedir?

​

A) Åžiirlerinde korku ve ruhsal burkuntu dikkati çeker.
B) Bireyi ve toplumu sorgulayıcı bir söylemi vardır.
C) Konu seçiminde geleneÄŸe sıkı sıkıya baÄŸlıdır.
D) Şekil bakımından kusursuzluğu aramıştır.
E) Mistik düÅŸüncelere yer vermiÅŸtir.

 

​

​

49. Aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

​

A) Kemal BilbaÅŸar’ın ünlü eseri Cemo, Åžeyh Sait Ayaklanması sırasında, DoÄŸu Anadolu’daki aÄŸa-kul-devlet üçgeni içindeki iliÅŸki ve çatışmalar üzerine kurulmuÅŸtur.

​

B) Necati Cumalı’nın Tütün Zamanı adlı romanında Cemal ile ZeliÅŸ’in aÅŸkı çevresinde Batı Anadolu’daki tütün ekicilerinin kendi aralarındaki sevgileri, yanlızlıkları, umutları, topraÄŸa baÄŸlılıkları vb. trajik bir ÅŸekilde hikâyeleÅŸtirilmiÅŸtir.

​

C) Sabahattin Ali’nin ilk romanı Kuyucaklı Yusuf’ta Anadolu’da çürümüÅŸ, parasal gücün yönlendirdiÄŸi adalet mekanizmasının bireysel isyanları oluÅŸturması anlatılır.

​

D) Bir DüÄŸün Gecesi’nde, 1970’li yıllarda Türk toplumunun genel bir tablosunu sunan Adalet AÄŸaoÄŸlu; dönemin farklı görevlerde bulunmuÅŸ, farklı dünya görüÅŸlerine sahip tiplerini bir düÄŸünde buluÅŸturur.

​

E) Kemal Tahir, Esir Åžehrin Ä°nsanları’nda Osmanlı Devleti’nin kuruluÅŸ dönemini anlatmıştır; olaylar 1290 yılında iki aylık süre içinde geçer.

​​

​

​

50. Postmodern anlatımın kullanıldığı -— birçok anlamsız unsurun bir bütüne yürümesini önleyen eksiklikler var. Böylece her okuyucu, eline geçen tanıdık bir ipucunu tutarak görmek istediklerini bu romanda bulmaktadır. Bu bakımdan eserde “ayna” kavramının kullanılması anlamlıdır. Zira okuyucu kendi bilgisini ve hayallerini, bu romanda bulduÄŸu “aynalardan birine yansıtmak ve onu eserin bütününe hâkim kılmak imkânına sahiptir. Aynı özellikleri Yeni Hayat’ta da bulmak mümkündür.

​

Bu parçada boÅŸ bırakılan yere, aÅŸağıdakilerden hangisi getirilmelidir?


A) Kara Kitap’ta
B) Sessiz Ev’de
C) Benim Adım Kırmızı’da
D) Cevdet Bey ve OÄŸulları’nda
E) Beyaz Kale’de

​

​​

​

5

.• Åžairin ÅŸiir coÄŸrafyası, siyasi sınırları aÅŸarak gönül coÄŸrafyasını kuÅŸatan bir özellik gösterir. Bu geniÅŸ coÄŸrafyanın ses bayrağı Türkçedir.

• Åžiir dilinin zenginliÄŸiyle dikkat çeken ÅŸair, imge yerine güçlü ve vurucu bir dil kullanmayı tercih eder.

• Åžiirlerini Yalnızlık, Duvak, Seninle ve Harmanda toplamıştır.

​

Yukarıda hakkında bilgi verilen şair aşağıdakilerden hangisidir?

​

A) Mehmet Çınarlı
B) Yavuz Bülent Bakiler
C) Erdem Bayazıt
D) Cahit ZarifoÄŸlu
E) Sezai Karakoç

​

​

52. Destan ve mitlerde görülen, insanların bir kahraman oluÅŸturma eÄŸiliminin çaÄŸdaÅŸ bir tiyatro eserine uygulanışı ve geleneksel tiyatronun modern ögelerle sahneye konuÅŸu olarak nitelendirilebilecek eserlerin başında Brecht’in etkisiyle yazılmış olan -— gelir.


Bu cümlede boÅŸ bırakılan yere, aÅŸağıdakilerden hangisi getirilmelidir?


A) Keşanlı Ali Destanı
B) Bir Adam Yaratmak
C) Susuz Yaz
D) Eski Çarıklar
E) Reis Bey


​

53. Her Gece Bodrum’dan sonra “roman yazma” isteÄŸi bir dönem çok ağır bastı. Bunda öyle sanıyorum ki Attila Ä°lhan’ın etkisi olmuÅŸtur. Nasıl Yeni Dergi yıllarında, Memet Fuat’ın etkisiyle öyküler yazdıysam Attila Bey’in yol açışıyla da Ölüm iliÅŸkileri’ni, Cehennem Kraliçesi’ni yazdım. Galiba hep yazma isteÄŸiydi asıl ağır basan. Ama öyküden hiçbir zaman kopmadım. Sonra bir dönem geldi, öykümüzün geldiÄŸi noktayı kendime çok yabancı buldum. Belki bu da seyrek yazmama yol açtı.

​

Bu parçada kendisi ve eserlerinden söz eden sanatçı aÅŸağıdakilerden hangisidir?

​

A) Oktay Akbal
B) Sabahattin Kudret Aksal
C) Selim Ä°leri
D) Bilge Karasu
E) Orhan Pamuk

​​

​

​

54. Samiha Ayverdi ile ilgili olarak aÅŸağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?

​

A) Sanatında mistisizmin büyük bir yeri vardır.
B) Roman ve öykülerinin teknik ve anlatım özellikleriyle pek fazla ilgilenmemiÅŸ, daha çok vereceÄŸi mesaj üzerinde yoÄŸunlaÅŸmıştır.
C) Roman kiÅŸilerinin çoÄŸu, çevresinde tanıdığı insanlardan izler taşır.
D) Eserlerindeki olaylar daha çok Anadolu’nun muhtelif ÅŸehirlerinde geçmektedir.
E) DoÄŸu-Batı, madde-mana, sevgi-nefret, dünya-ahiret, sabır-öfke gibi temel karşıtlıklar eserlerinin konusunu oluÅŸturur.

​

​

55. – 56. soruları aÅŸağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

​

​​

​

​

Böyle bir yazı tarzında nokta, virgül, noktalı virgül gibi iÅŸaretlere lüzum yoktur; bunları kullanmak tehlikelidir bile. Noktalama iÅŸaretleri, içimizdeki akışın mutlak devamına ÅŸüphesiz engeldir. Canınız istediÄŸi kadar devam ediniz. Mırıltının tükenmek bilmeyen karakterine kendinizi veriniz. EÄŸer akış, yaptığınız dikkatsizlik diyeceÄŸim ufak bir yanılma yüzünden duracak gibi olursa kaldığınız yerde durunuz. Çıkışı sizce ÅŸüpheli görülen kelimeden sonra herhangi bir harfi, söz gelimi “i” harfini, daima “i” harfini koyunuz ve böylece bu harfi izleyecek olan kelimelere elveriÅŸli anı bekleyiniz. Åžiirinizin tamamlanması gecikmeyecektir.

​

​​

​

55. Bu parçada dile getirilen düÅŸünceler, aÅŸağıda verilen akımlardan hangisinin edebî düÅŸüncesiyle örtüÅŸür?

​

A) Romantizm

B) Realizm

C) Parnasizm

D) Sembolizm

E) Sürrealizm

​​

​

​

​

​

​

56. AÅŸağıdakilerden hangisi, bu parçada verilen düÅŸüncelere uygun ÅŸiir yazmıştır?

​

A) Ä°lhan Berk
B) Fazıl Hüsnü DaÄŸlarca
C) Necip Fazıl Kısakürek
D) Behçet Necatigil
E) Bedri Rahmi EyüboÄŸlu

​

​

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

​

CEVAP ANAHTARI

1. C 2. E 3. E 4. D 5. E 6. B 7. C 8. B 9. D 10. B
11. A 12. D 13. C 14. D 15. E 16. A 17. D 18. B 19. C 20. A
21. E 22. E 23. B 24. D 25. C 26. B 27. E 28. A 29. E 30. C
31. D 32. E 33. D 34. A 35. E 36. E 37. E 38. E 39. D 40. A
41. D 42. A 43. C 44. E 45. E 47. E 48. C 49. E 50. A 51. B
52. A 53. C 54. D 55. E 56. A

11

bottom of page