google.com, pub-1772441188610312, DIRECT, f08c47fec0942fa0 2017 Üniversite Sınavında Çıkmış Edebiyat Soruları I dinledebiyat
top of page

1.(I) Bu yazı, Güven Turan hakkında ayaküstü tutulmuÅŸ notlardan oluÅŸuyor. (II) Birkaç cümleyle "Güven Turan kimdir?" sorusunu yanıtlamam istense aÅŸağı yukarı burada kaleme aldıklarımı söylerim. (III) OkuduÄŸum, yazılarını ve kitaplarını merakla beklediÄŸim isimlerden biri. (IV) Åžairlik, öykü yazarlığı, eleÅŸtirmenlik, editörlük, çevirmenlik gibi alanlarda zaman içinde kendini ispatlamış özgün bir kalem. (V) Birçok ÅŸeyi aynı anda iyi yapabilen isimler azdır, hele sanat dünyasında onun gibi birine çok seyrek rastlarsınız.

 

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde "kısa sürede, acele olarak" anlamlarına gelen bir söz kullanılmıştır?

​

A) I                  B) II                C) III          D) IV          E) V

​

​

2.Dikkat edilirse mutluluk tanımlanırken hazzın, haz tanımlanırken mutluluÄŸun anlam alanından yararlanılır ama mutluluk hazzın bir gömlek üstüne konur. Zira gönlün hissediÅŸi, zihinden önce gelir. Belki bu yüzden haz o anda gözler yumularak; mutluluk ise gözler açılarak katmerlenir.

​

Bu parçadaki altı çizili sözcükle mutluluk ve haz hakkında anlatılmak istenen durum aÅŸağıdakilerden hangisidir?

​

A) ÇoÄŸalma           B) Ayrışma            C) Karışma

D) DonuklaÅŸma     E) DönüÅŸme

 

 

 

3.Bergson, toplumları baÅŸlıca iki grupta toplar: açık toplumlar ve kapalı toplumlar. Kapalı toplumda, üyeler birbirine kenetlenmiÅŸtir; kendi toplulukları dışındakilere karşı ya kayıtsız ya da saldırgan bir tavır geliÅŸtirirler. Daima dar ve ---- olan bu tür toplumlar, ilkel toplumlarda görülen birçok özelliÄŸi de bünyelerinde taşırlar. Açık toplum ise insanlığı bütünüyle kucaklayan toplum çeÅŸididir.

​

Bu parçada boÅŸ bırakılan yere, düÅŸüncenin akışına göre, aÅŸağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

​

A) dışa dönük       B) dışlayıcı             C) deÄŸiÅŸken

D) korunaksız       E) gerçekçi

 

​

​

​

4.AÅŸağıdaki cümlelerden hangisi ayraç içinde verilen ifadeyle uyuÅŸmaktadır?

​

A)Tarihî bir kalenin çevresine kurulan Uçhisar, ilkbahar aylarında mis kokulu, rengârenk çiçeklerle bezenir. (KarşılaÅŸtırma)

B)NevÅŸehir'in yaÅŸayan el sanatlarından biri geleneksel tezgâhlardaki dokuma halı ve kilim üretimidir. (Çıkarım)

C)Ürgüp yakınlarında yöre halkının "Üç Güzeller" adını verdiÄŸi peribacaları, gün boyu fotoÄŸrafçıların akınına uÄŸruyor. (Tanım)

D)Bu yörede uzun yıllar varlığını sürdürmüÅŸ maÄŸara evleri günümüzde güzel ve konforlu birer butik otele dönüÅŸtürülmüÅŸtür. (Nesnellik)

E)Bu topraklarda çok lezzetli ve çeÅŸitli üzümler yetiÅŸtiÄŸinden olsa gerek, yörenin her yerinde baÄŸlara rastlıyoruz. (Tahmin)

 

 

 

 

  

 

5.AÅŸağıdaki yargılardan hangisi kiÅŸisel düÅŸünce içermemektedir?

​

A)Meydandaki hareketlilik, hiç bitmeyecekmiÅŸ gibi hız kesmeden devam ediyor.

B)Bu ülkede gördüÄŸüm her kıyafet ve her hareket birbirine benziyor.

C)İnsanların elindeki bavullar, kendi yaşantılarına dair garip izler taşıyor.

D)Görevlinin sesini duyanlar yerinden ayrılıyor ve iÅŸaret edilen yere ilerliyor.

E)Åžikâyetler de tıpkı eÅŸyalar gibi, tekrarlandıkça eskimeye devam ediyor.

 

​

 

6.Sahip olduÄŸun mal mülk, statü, ait olduÄŸun sınıf, cinsiyet, din ve etnik kimlik seni sen yapan unsurlardır. Sen tüm bunların ve her birinin diÄŸerleriyle etkileÅŸiminin toplamısın. Senin farklılığın ve ayrıcalığın budur. Bir yaÅŸamın ayrıcalığı her kimsen o olmaktır.

​

Bu parçadaki altı çizili cümleyle aÅŸağıdaki yargılardan hangisi arasında iliÅŸki kurulabilir?

​

A)KimliÄŸi belirleyen özellikler, kiÅŸinin yaÅŸamını benzersizleÅŸtirir ve ona deÄŸer katar.

B)Kendini gerçekleÅŸtirmek isteyen birey öncelikle sahip olduklarının deÄŸerini bilmelidir.

C)Her hayat, içerdiÄŸi benzersiz deneyimlerle diÄŸerlerinden ayrılır ve anlam kazanır.

D)Bir insanın kimliÄŸini belirleyen ve etkileyen faktörler hem genetik hem de çevreseldir.

E)Ä°nsan, kimliÄŸini oluÅŸturan unsurları deÄŸiÅŸtiremediÄŸi için bunlarla yaÅŸamaya alışmalıdır.

 

​

 

7.Türkiye'nin ulu daÄŸlarını, ıssız koylarını, göç dışında kimsenin ayak basmadığı sarp geçitlerini anlatan renkler; en az kendileri kadar etkileyici motif ve desenlerde yer yer boy gösteriyor.

​

Bu cümlede aÅŸağıdaki ögelerden hangisi bulunmamaktadır?

​

A) Özne             B) Dolaylı tümleç     C) Belirtili nesne

 

D) Zarf tümleci                                   E) Yüklem

 

 

​

​

​

8.Gözlerin gözlerime deÄŸince Felaketim olurdu aÄŸlardım Beni sevmiyordun bilirdim Bir sevdiÄŸin vardı duyardım Çöp gibi bir oÄŸlan, ipince Hayırsızın biriydi fikrimce

​

Bu dizelerde aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?

​

A) Ünsüz benzeÅŸmesi         B) Ünlü düÅŸmesi

C) Ünsüz türemesi               D) Ünlü daralması

E) Ünsüz yumuÅŸaması

 

 

​

​

9.(I) TeÅŸvikiye'deki gökyüzü manzaralı evden Bostancı'ya, Beyazıt'a giderken onca yılın içinden geçtim. (II) Ziyaret ettiÄŸim kiÅŸi; sanat tarihçisi, yazar, akademisyen ve en önemlisi sürekli üreten bir insan. (III) Tükenmeyen merakı ve öÄŸrenme isteÄŸi içinde büyüyen Nurhan'ın, bir kadın olarak meydan okuduÄŸu hayata karşı araÅŸtırarak, okuyarak ve yazarak nasıl dimdik durduÄŸunu öÄŸrendim. (IV) Onu dinlerken tükenmeyen çalışma azminin kaynağına inmeye çalıştım, ipuçlarını aradım.(V) Hafızasının canlılığına tanıklık ederek kültür ve sanat dünyamıza kazandırdığı yayımların yol hikâyelerini dinledim.

​

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aÅŸağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

​

A)I. cümlede sıfat tamlaması vardır.

B)II. cümlede derecelendirme zarfı vardır.

C)III. cümlede farklı türlerde fiilimsi bulunmaktadır.

D)IV. cümlede iÅŸaret sıfatına yer verilmiÅŸtir.

E)V. cümlede birden fazla isim tamlaması vardır.

 

 

 

 

 

 

10.AÅŸağıdaki cümlelerin hangisinde büyük harflerin kullanımıyla ilgili bir yanlışlık yapılmıştır?

​

A)Osmanlı Devleti'nde Batılılaşma hamlesi Tanzimat Fermanı ile başlamıştır.

B)Hicaz, Türk müziÄŸinde en sevdiÄŸim makamlardan biridir.

C)Çocukken gittiÄŸim Uzungöl Beldesi, unutamadığım yerlerdendir.

D)ReÅŸat Nuri'nin Gamsız'ın Ölümü adlı öyküsü, Bakanlığın ders kitaplarına girdi.

E)Homeros'un eşsiz eserlerinde Eski Yunan tanrıları ana kahramanlardır.

 

​

​

 

11.(I) "Haldizen 12 km, Balıklıgöl 17 km" yazan tabelayı geçeli yarım saat oldu. (II) Sağımda köpürerek akan bir dere; ceviz, kestane, ladin, kayın ve göknar aÄŸaçlarından oluÅŸan yeÅŸil bir orman örtüsüyle çevrili vadi uzanıyor. (III) Her dönemeçte baÅŸka bir dere, köpüren sulara karışıyor. (IV) Bazen küçük bazen de büyük ÅŸelaleler oluÅŸturarak Haldizen Deresi’yle bütünleÅŸiyor sular. (V) Giderek alışıldık bir görüntü olup çıkıyor çaÄŸlayanlar.

​

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde öznel bir yargıya yer verilmiÅŸtir?

​

A) I          B) II         C) III        D) IV       E) V

 

 

 

 

 

 

12.Sonbahar güneÅŸinin ilk ışıkları karşı tepelerden göründü. Hemen ardından, hastalıklı bacalar öksüre öksüre tütmeye baÅŸladı. Toprak damlı, güneÅŸe dönük evlerin kapıları birazdan gıcırdayarak açılacak. Az sonra köy bütünüyle uyanacak. En son çocuklar ayaklanacak ve annelerini arayacak. Toprak yolun alt tarafındaki meralar hayvanlarla dolacak; iki ayaklı, dört ayaklı, kanatlı, kanatsız... Tüm hayvanlar arasında amansız bir rızık kapma yarışı baÅŸlayacak. Bugün yaÅŸananlar yarın yaÅŸanacakların bir provasıymış gibi hayat seyircisiz ve eleÅŸtirmensiz akıp gidecek.

​

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisi söylenemez?

​

A)Kimi canlılar betimlenerek anlatılmıştır.

B)GeçmiÅŸ ve gelecek zamana ait olaylara yer verilmiÅŸtir.

C)Bazı varlıklara insana ait özellikler yüklenmiÅŸtir.

D)Kimi yargılarda öznel bir bakış açısı kullanılmıştır.

E)Varlıkların soyut özellikleri ön plana çıkarılmıştır

 

​

​

13.(I) Bir dilin kaybolması, çevremizdeki bir hayvan veya bitki türünün tükenmesinden daha önemsiz bir olay deÄŸildir. (II) Soyu tükenmekte olan bir hayvan türü veya üç beÅŸ örneÄŸi kalmış bir bitki türü için medyada birçok haber görebilirsiniz. (III) Ancak Afrika'da, Asya'da birkaç yüz konuÅŸanı kalmış bir dil için ciddi bir yayın göremezsiniz. (IV) Dil konuÅŸurlarının, ana dillerini terk etmeleri çok deÄŸiÅŸik nedenlere dayanır. (V) Devlet idaresini kaybetme, göç, azınlık durumuna düÅŸme, sosyoekonomik sorunlar vb. buna örnek olarak gösterilebilir. (VI) Ana dil, benzer nedenlerle konuÅŸulduÄŸu coÄŸrafyadan çekilmeye baÅŸlayınca evin içine sıkışır ve sonunda yok olup gider.

​

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle baÅŸlar?

​

A) II         B) III        C) IV        D) V        E) VI

 

 

 

 

 

14. (I) Ä°deolojiler; sanatçının düÅŸünme, yorumlama, yaratma gücünü zayıflatıp köreltmektedir. (II) eteneklerini güdümlü sanatın emrine sunmuÅŸ bir sanatçının hayat, insan ve olaylar karşısında tarafsız olmasını beklemek veya böyle bir tavır sergilediÄŸini iddia etmek mümkün deÄŸildir. (III) Zira o daha masaya otururken zihninde ÅŸablonunu hazırlamıştır. (IV) Åžablonunu belirlediÄŸi konularda çok açık, kesin ve peÅŸin fikre sahiptir. (V) Bu sebeple duygu ve düÅŸüncelerini anlatırken bağımsız davranmak durumundadır.

​

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düÅŸüncenin akışını bozmaktadır?

​

A) I          B) II         C) III        D) IV       E) V

 

​

​

​

15.Yüzlerce yıllık ormanın kuytularında öylece duruyordu iÅŸte, dimdik ve maÄŸrur. GümüÅŸ renkli kabuklarla kaplanmış, ormanın bütün aÄŸaçlarından çok daha uzun boylu bir aÄŸaç. Bursa'nın ünlü kumaÅŸları gibi yeÅŸil yapraklarının arasından ateÅŸ topu gibi patlayan zakkum, pembemsi çiçekleriyle oracıkta duruyor ve kışın kapanmış bir havuzun sessiz hüznüyle "Ben buradayım." diye ünlemsiz çığlıklar atıyordu. Sonra arduvaz grisi yaÄŸmurlar yaÄŸdı. Gelin böceklerinin mekân tuttuÄŸu yapraklar hüzünlü hüzünlü sararmaya baÅŸladı. "Perde!" deyip yavaÅŸça yerlere döküldüler. Sonra meyveler, birer birer uç verdi.

​

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisi yanlıştır?

​

A)Kişileştirme yapılmıştır.

B)Karşılaştırmadan yararlanılmıştır.

C)Benzetmelere yer verilmiÅŸtir.

D)Örneklemeye baÅŸvurulmuÅŸtur.

E)Betimleyici ögeler kullanılmıştır

 

​

​

​

16.Fellini filmlerinde karakterlerin yolu çoÄŸu kez sahilden geçer. Fellini; sahili bir tür yüzleÅŸme, arınma, hesaplaÅŸma yeri olarak kurgular. Bu yüzden sahilin kendine özgü bir el deÄŸmemiÅŸliÄŸi, dokunulmazlığı ve masumiyeti vardır. Karakterler, kumlara adım atınca gözlerini ufka dikip bir iç hesaplaÅŸmaya girmeden duramazlar. Bu manzaranın en güzel örneÄŸine Tatlı Hayat'ın finalinde rastlarız. Fellini, bu eÅŸsiz final sahnesinde sahili, yozlaÅŸmış karakterin masumiyete olan vedasını göstermek için kullanır. ----.

​

Bu parçanın sonuna, düÅŸüncenin akışına göre, aÅŸağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

​

A)Dolayısıyla üzerinde konuÅŸmadan önce filmin yönetmenini bilmek gerekir

B)Bu türden doÄŸallığını yitirmiÅŸ mekânlarla pek çok filmde karşılaşırız

C)Bu anlamda mekân, karakterin geliÅŸtirilmesinde sembolik bir görev üstlenir

D)AÅŸk filmlerinde âşıkların birbirine kavuÅŸtuÄŸu mekân genellikle sahil olur

E)Çünkü sahil, denizin karayla zamanın mekânla buluÅŸtuÄŸu bir eÅŸiktir

 

​

​

​

17.Okuma alışkanlığı konusunda yaklaşık on yıldır adalet sistemi odaklı "kitap" ve "ceza" kavramlarını bir araya getiren olumsuz bir uygulama sürüp gidiyor. Söz konusu uygulama çok kolay ve anlaşılabilir türden... Ä°yi niyetlerinden kuÅŸku duyulmayacak bazı hâkimler, kimi "basit" suçlara karşı, suç sahiplerine "kitap okuma cezası" veriyor. Ä°stiyorlar ki bu "basit" suçlardan dolayı ilk defa hüküm giyen bireyler, hapishanelere gönderilmesin ve mahkûm psikolojisine girmesin; bunun yerine bu türden bazı basit uygulamalarla cezalarını çekmiÅŸ olsunlar.

​

Bu parçada aÅŸağıdakilerin hangisinden yakınılmaktadır?

​

A)Hâkimler tarafından suçlulara uygun cezalar verilmemesinden

B)Kitap okumanın bir cezalandırma aracı olarak görülmesinden

C)Hâkimlerin ceza uygulamalarında inisiyatif kullanmasından

D)Mahkûmların okuma alışkanlığının yeterince geliÅŸmemesinden

E)Mağdurların haklarının gerektiği gibi korunmamasından

 

 

 

 

 

18.Sanıldığının aksine "kalıplar"ı tamamen ortadan kaldırmak veya yaygın deyimle kırmak, insanın o kadar da iÅŸine gelmez. Çünkü kalıplar, bazen dünyayı insana dar etse de çoÄŸu zaman insanın en büyük yardımcısıdır. Tam da bu yüzden yerlerine koyacağınız daha insancıl, daha kullanışlı, daha rahat kalıplar yoksa var olan kalıpları kırmamanız daha iyidir.

​

Bu parçada "kalıplar"la ilgili olarak asıl vurgulanmak istenen aÅŸağıdakilerden hangisidir?

​

A)İnsanlara bazı olumlu alışkanlıklar kazandırdığı

B)İnsan yaşamını sınırladığı kadar kolaylaştırdığı

C)Daha iyi ve yararlı olanların geliştirilmesi gerektiği

D)Bireyin yaratıcılığını ve üretkenliÄŸini engellediÄŸi

E)YaÅŸamın bazı alanlarında bunlara göre davranıldığı

 

 

​

19.Günümüz gençleri savaşın yarattığı hasarın insani yönünü kavrayamadıkları için nükleer silahları mitleÅŸtiriyor. Bunu okulda öÄŸrencilerimle, evde çocuklarımla konuÅŸurken bile gözlemleyebiliyorum. Gençler tanık olmadıkları için nükleer savaşı yalnızca bilgisayar oyunlarından ibaret sanıyor. Dolayısıyla nükleer silahlar, onların zihninde çizgi filmlerdeki patlayan uzay gemileri veya ÅŸekil deÄŸiÅŸtiren robotlar gibi efsanevi bir öge hâline geliyor.

​

Bu parçada aÅŸağıdakilerin hangisinden yakınılmaktadır?

​

A)Gençlerin nükleer silahların tehlikesini kavrayamamasından

B)Gençlerin bilgisayar oyunlarına bağımlı hâle gelmesinden

C)Teknolojik olanakların iyi amaçlar için kullanılmamasından

D)Teknolojik geliÅŸmelerde insani deÄŸerlerin göz ardı edilmesinden

E)Çizgi filmlerin içeriklerinin yeni kuÅŸakları olumsuz etkilemesinden

 

​

​

20.Edebiyatta özgünlüÄŸe, uzun süre ne DoÄŸu'da ne de Batı'da önem verilmiÅŸtir. Batı'da romanın ortaya çıkışından sonra durum deÄŸiÅŸmiÅŸ; bireyin önem kazanmasıyla birlikte sıradan insanların kendilerine özgü yaÅŸamları, yazarları yeni konular, deÄŸiÅŸik olay örgüleri aramaya itmiÅŸtir. Bunun yanı sıra romantikler; sanatçının kendi hayatı ve kiÅŸiliÄŸini dile getirmesini sanatın önemli bir koÅŸulu sayınca özgünlük bir deÄŸer ölçütü olarak kabul edilmiÅŸtir. DiÄŸer yandan yapısalcılar, bir eserin kendinden önce yazılanlardan bağımsız, tek ve özgün olamayacağını ileri sürerek her metnin kendinden önce gelen metinlerle baÄŸlantısını ortaya koymuÅŸlardır.

​

Bu parçadan "özgünlük"le ilgili olarak aÅŸağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?

​

A)Yapısalcılık ve romantizm akımlarında tartışıldığına

B)Romanın doÄŸuÅŸuyla birlikte üzerinde durulduÄŸuna

C)Eserin deÄŸerini belirleyen bir ölçüt kabul edildiÄŸine

D)Sanatçının, kendini eserine yansıtmasıyla iliÅŸkili olduÄŸuna

E) Batı edebiyatında baÅŸarılı romanın bir niteliÄŸi sayıldığına

 

​

 

21.Bir savaşı; bir kentin, Troya’nın yıkımını anlatan bu kitabı insanlar hem dinlediler hem okudular. Bir yandan resmettiler, bir yandan da oynadılar. Ondan efsaneler ürettiler; düÅŸleri gerçeÄŸe, gerçeÄŸi düÅŸlere dönüÅŸtürdüler. 16 bin dizeyi 3 bin yıl boyunca böyle yaÅŸattılar. Ardında esin kaynağı olduÄŸu paha biçilmez sanat eserleri, ciltler dolusu bilimsel çalışma ve sonsuz tartışma bırakan bu kitabın adı Ä°lyada’ydı.

​

Bu parçada sözü edilen eserle ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisine deÄŸinilmemiÅŸtir?

​

A)            Biçimsel özelliÄŸine

B)            Ele aldığı olaya

C)            Ä°lham verici olduÄŸuna

D)            Evrensel deÄŸerine

E)            Uzun süren etkisine

 

​

 

 

22.Onlar ki beşer hayrına doğmuş, yaşamışlar,

      Onlardan eserdir bu duyuÅŸlar, bu dalışlar...

      Onlar ki yanan fecr idiler daÄŸda, denizde,

      Her manzara onlardan akistir içimizde...

      Onlar ki bugün gökte birer kasra çekildi,

      Devrinde fakat hangisi mes’ûd olabildi?

      Varsın seni ömrünce azâbın kolu sarsın

      Åžâir! Sen üzüldükçe ve öldükçe yaÅŸarsın!

 

Bu dizelerden hareketle şairlerle ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?

​

A)Eserlerini ve kendilerini insanlığa adamışlardır.

B)Ä°nsanların duygularını biçimlendirmede aracı olmuÅŸlardır.

C)Eserleriyle doğayı algılayışımızı etkilemişlerdir.

D)Ä°ç huzurunu yakalayamadıkları bir hayat sürmüÅŸlerdir.

E)Eserlerinde hüzünlü konuları iÅŸlemeyi tercih etmiÅŸlerdir.

​

​

​

​

23.          - 24. soruları aÅŸağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

​

(Ä°)1970 Luanda doÄŸumlu Gonçalo Manuel Tavares, Portekiz'in edebiyat dünyasına kazandırdığı parlak bir yazar olarak gösteriliyor. (II) Edebiyat kariyerine 2001'de baÅŸlayan Tavares'in roman, ÅŸiir, tiyatro oyunu ve çeÅŸitli anlatılardan oluÅŸan kitapları 36 dile çevrilmiÅŸ; 51 ülkede yayımlanmış ve farklı ülkelerde pek çok saygın edebiyat ödülüne deÄŸer bulunmuÅŸtu. (III) Tavares yazmanın yanı sıra Lizbon Üniversitesinde epistemoloji dersleri de vermiÅŸtir. (IV) Sanatçının 2003-2007 yılları arasında tamamladığı Krallık dörtlemesinin ilk üç romanı önceki yıllarda Türkçeye çevrilmiÅŸti. (V) Dördüncü roman Teknik Çağında Dua Etmeyi ÖÄŸrenmek de bu dörtlemesinin son romanı olarak yakın zamanda yayımlandı. (VI) Bu dört kitapta Tavares, iÅŸlenen kavramlar açısından birbirini tamamlar nitelikli bazı karakterler üzerinden ÅŸiddete teslim olan, iradesini yitiren, kaderini baÅŸkalarının ellerine bırakan toplumlarda bireylerin çürümesini anlatıyor.

 

23.      Bu parçada Tavares'le ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisine deÄŸinilmemiÅŸtir?

​

A) Edebiyatın farklı dallarında ürünler ortaya koyduÄŸuna

B) BaÅŸarılı ve baÅŸarısı takdir edilmiÅŸ bir sanatçı olduÄŸuna

C) Sanat hayatındaki ilk ürünlerinin düzyazı türünde olduÄŸuna

D) Birbiriyle iliÅŸkili olarak tasarlanan eserlerinin bulunduÄŸuna

E) Bilgi ve birikimini eğitim kurumlarında paylaştığına

 

 

​

 

24.Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde Tavares'in eserlerinin içeriÄŸiyle ilgili bilgi verilmiÅŸtir?

 

A) II         B) III        C) IV        D) V        E) VI

 

 

​

25.Ä°slamiyetin doÄŸuÅŸundan kısa bir süre sonra ortaya çıkmış olan ----, Ä°slam dünyasındaki etkisi yüzyıllar boyu sürmüÅŸ bir düÅŸünce ve inanç sistemidir. Allah'a sevgiyle ulaÅŸmayı amaçlar. Ä°slami Dönem Türk edebiyatında bu düÅŸünce sistemi çevresinde bir edebiyat akımı oluÅŸmuÅŸtur. Bu akım, kendine özgü nazım türlerine ve ÅŸekillerine sahiptir. ÖrneÄŸin nefes gibi nazım türlerinde ---- düÅŸüncesi ele alınmıştır. Bu düÅŸünceye göre tek varlık Allah'tır ve evrende görünen her ÅŸeyde Allah'ın türlü yansımaları vardır.

​

Bu parçada boÅŸ bırakılan yerlere aÅŸağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir?

​

A) BektaÅŸilik - tevhid           B) tasavvuf - vahdetivücut

​

C) hikemî tarz - fenâfillah   D) Mevlevilik - enelhak

​

                          E)  mistisizm – marifet

​

​

​

​

26. Kutadgu Bilig ile ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisi söylenemez?

​

A)GeçiÅŸ Dönemi ürünleri arasında yer almaktadır.

B)Alegorik söyleyiÅŸe sahip didaktik bir metindir.

C)Ä°çeriÄŸi bakımından nasihatname türüne girer.

D)YoÄŸun Arapça ve Farsça kelimelerden dolayı dili ağırdır.

E)Hem dörtlük hem de beyitlerden oluÅŸmaktadır.

 

 

​

​

 

27.AÅŸağıdakilerden hangisi Karagöz tipinin özelliklerinden biri deÄŸildir?

​

A)DüÅŸündüÄŸünü söylemekten çekinmez.

B)Hacivat'ın söylediÄŸi bazı sözleri yanlış anlar.

C)Hacivat ile hemen her konuda zıt fikirlere sahiptir.

D)Orta Oyunu'ndaki Kavuklu tipini hatırlatır.

E)KonuÅŸmalarında özentili ve süslü bir dil kullanır.

 

​

​

 

28. Gelse celâlinden cefâ

      Yahud cemâlinden vefâ

      Ä°kisi de cana safâ

      Senden hem ol hoÅŸ bu hoÅŸ

​

Bu dörtlüÄŸün nazım türü aÅŸağıdakilerden hangisidir?

​

A) Devriye            B) Ä°lahi                   C) Åžathiye

​

                      D) Nefes          E) Nutuk

 

​

​

 

29.Kulak verdim dört bir yanı dinledim

     Arkam sıra gıybet eden çoÄŸimiÅŸ

     Çok yaÅŸayıp mihnet ile ölmeden

    Az yaÅŸayıp devran sürmek yeÄŸ imiÅŸ

​

Bu dörtlükle ilgili aÅŸağıdakilerden hangisi söylenemez?

​

A)11'li hece ölçüsüyle yazılmıştır.

B)Didaktik bir anlatıma yer verilmiştir.

C)"xaxa" şeklinde uyaklanmıştır.

D)Güzelleme türünde yazılmıştır.

E)Kişisel deneyimler anlatılmıştır

2017 Üniversite Sınavlarında Çıkmış  Edebiyat Soruları

30.       Geleneksel Türk tiyatrosu ile ilgili olarak aÅŸağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?

​

A) Dramatik türde sadece Karagöz ve orta oyununu bilen Türk seyircisi, Tanzimat’tan sonra türün Avrupai ÅŸekillerini de tanımaya baÅŸlar.

B) Karagöz ve orta oyunundaki tüm tipler, tek bir kiÅŸi tarafından taklit yoluyla canlandırılır.

C) Karagöz ve orta oyununda, olayların akışı baÅŸlıca iki kiÅŸinin üzerindedir.

D) Karagöz ve orta oyununda Osmanlı Devleti sınırları içinde yaÅŸayan farklı etnik zümrelerin ÅŸiveleri önemli rol oynar.

E) Karagöz ve orta oyununda diyaloglar belli bir çerçeve doÄŸrultusunda doÄŸaçlama olarak gerçekleÅŸtirilir.

 

 

​

​

​

​

 

31.           1914 yılında seferberlik davulları çalarken Adana’nın Ceyhan ilçesinde doÄŸmuÅŸum. Babam avukat, çiftçi, parti lideri. Annem eski öÄŸretmenlerden Azime Hanım. Biri erkek olmak üzere benden küçük dört kardeÅŸim var. Evliyim, dört çocuk babasıyım. Yıllardır kalemimle geçiniyorum.

​

Bu parça aÅŸağıdaki edebî türlerden hangisine örnek verilebilir?

 

A) Otobiyografi                 B) Biyografi                 C) Fıkra

​

                  D) Deneme                          E) Makale

 

 

 

 

​

​

 

32. 12. yüzyılda Ahmet Yesevi tarafından yazılmıştır.Türk kültürünün Orta Asya sahasında Ä°slamiyet’in kabulüyle baÅŸlayan deÄŸiÅŸiminin ve yeniden yapılanmasının ilk ürünlerindendir.Eser, Ä°slam ruhuna uygun ideal insan ve toplum oluÅŸturma çabalarının bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır.

​

Bazı özellikleri verilen eser aÅŸağıdakilerden hangisidir?

​​

A) Divan-ı Hikmet                   B) Kutadgu Bilig

​

C) Atabetü’l-Hakayık              D) Divanü Lügâti’t-Türk

​

                                 E) Vesiletü’n-Necât

​

33.Türk edebiyatında gerçek anlamda ilk mizahi ürünler; masallar, fıkralar ve seyirlik oyunlardır. Divan edebiyatında bir kimseyi yermek, olumsuz bir gidiÅŸatı eleÅŸtirmek amacıyla yazılan hicviyeler de bir çeÅŸit mizah ürünüydü. Bu tür metinlerde abartılı bir dil kullanılır ve hicvedilen kiÅŸi âdeta yerin dibine geçirilmeye çalışılırdı.----, bu baÄŸlamda akla gelen ilk örneklerden biridir.

Bu parçada boÅŸ bırakılan yere aÅŸağıdakilerden hangisi getirilemez?

A)            Nâbî’nin Hayriyye’si

B)            Åžeyhî’nin Harnâme’si

C)            Nef’î’nin Siham-ı Kaza’sı

D)            BaÄŸdatlı Rûhî’nin Terkib-i Bend’i

E)            Fuzûli’nin Åžikâyetnâme’si

 

 

 

 

34.Seni sevmek bana verse de çile Yılmadan çekerim yeter ki he de Senin gibi biten ender bir güle Gözyaşı dökerim yeter ki he de

 

Bu dörtlüÄŸün nazım türü aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

A) TaÅŸlama             B) Koçaklama         C) Güzelleme

 

                           D) Ağıt         E) Destan

 

 

 

​

35.I. Bahariyye – Pastoral ÅŸiir

     II. Nasihatname – Lirik ÅŸiir

    III. Gazavatname – Epik ÅŸiir

    IV. Menakıbname – Satirik ÅŸiir

 

Yukarıda numaralanmış tür eÅŸleÅŸtirmelerinden hangileri yanlıştır?

 

   A) I. ve II.               B) I. ve III.                             C) II. ve III.

 

        D) II. ve IV.                   E) III. ve IV

 

 

​

 

36.Türk edebiyatındaki en önemli temsilcisi Yunus Emre olan ilahi; Allah aÅŸkını konu edinen, onu övmek için özel bir ezgiyle yazılıp söylenen, herhangi bir tarikat izi taşımayan ÅŸiirlerdir. Bu ÅŸiirler; söylendiÄŸi yere, kesime veya tarikata göre farklı isimler alır.

 

Aşağıdakilerden hangisi bu isimlerden biri değildir?

 

    A) Âyin                    B) Nefes                                   C) TapuÄŸ

 

                   D) Devriye                           E) Deme

 

 

 

 

​

37.Türk nesri, ---- ile edebî bir kimlik kazanmıştır. Divan edebiyatının özenli hatta bir çeÅŸit süslü nesrinin ilk büyük sanatkârı odur. Fars edebiyatının secili cümlelerini ve mecazlı anlatımını benimsemiÅŸ olan sanatçı, bir bakıma klasik nesrin temelini attığı dinî-tasavvufi içerikli ---- adlı eserinin ön sözünde, eseri güzel görünsün diye bu tür söz sanatlarına yöneldiÄŸini belirtmiÅŸtir. Eserin dili süslü ve özenli olsa da devrine göre anlaşılabilir biçimdedir.

 

Bu parçada boÅŸ bırakılan yerlere aÅŸağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir?

 

A)            Âşık PaÅŸa – Garibnâme

B)            Nergisî – Nihâlistan

C)            Sinan PaÅŸa – Tazarrunâme

D)            Veysî – Hâbname

E)            Evliya Çelebi – Seyahatnâme

 

​

 

 

38.----; gazellerinde gerçek aÅŸkı, zevki ve eÄŸlenceyi gerçekçi bir üslupla dile getirmiÅŸtir. O, ---- gibi üzüntü ve acılarını tasavvufi kavramlardan hareketle sembolik bir dille yansıtan yanık bir âşık deÄŸil neÅŸeli bir kiÅŸiliktir.

 

Bu parçada boÅŸ bırakılan yerlere aÅŸağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir?

 

A)            Hoca Dehhani – Nesimi

B)            Nedîm – Fuzûli

C)            Bâkî – Hayali

D)            Zâtî – Åžeyhülislam Yahya

E)            BaÄŸdatlı Rûhî – Åžeyh Galip

 

 

 

39.           XVI. ve XVII. yüzyıllarda yaÅŸayan, Yunus Emre ile Nasreddin Hoca gibi nereli olduÄŸu konusunda deÄŸiÅŸik rivayetler bulunan bir saz ÅŸairidir. Çukurova, Balkanlar, Azerbaycan, Türkmenistan gibi deÄŸiÅŸik bölgelerde yaÅŸadığı düÅŸünülen saz ÅŸairi hakkındaki bir baÅŸka tartışma da Barak veya Varsak boyuna mensup olup olmadığıdır. Åžiirlerinin temasını genellikle güzellik ve gurbet kavramları oluÅŸturan âşık, bütün ÅŸiirlerini hece ölçüsüyle söylemiÅŸtir.

 

Bu parçada söz edilen saz ÅŸairi aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

A) KöroÄŸlu                                              B) Âşık Ömer

 

C) KaracaoÄŸlan                                      D) ErciÅŸli Emrah

 

                                E)            Gevherî

 

 

 

40. Devrin siyasi koÅŸulları gereÄŸi içe kapanma, maraziliÄŸe varan bir melankoli ve kiÅŸisellik bu grubun olumsuz özellikleri gibi görülse de estetik deÄŸerlerde derinleÅŸme ve geliÅŸme daha belirgindir. Yeni bir edebî dilin oluÅŸmasını ve geliÅŸmesini saÄŸlamışlardır ama bir önceki nesil tarafından sadeleÅŸtirilmeye çalışılan yazı dilini yeniden ağırlaÅŸtırdıkları için eleÅŸtirilmiÅŸlerdir. Gerek ÅŸiirde gerekse nesirde ahenkli kelimelere, Arapça ve Farsça tamlamalara, eski sözlüklerde bulunan fakat Arapça ve Farsçada dahi artık kullanılmayan bazı sözcüklere ÅŸiirlerinde yer vermiÅŸlerdir.

 

Bu parçada sözü edilen edebî topluluk veya dönem aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

A) Yedi MeÅŸale                                      B) Tanzimat

 

C) Millî Edebiyat                                       D) Servetifünun

 

                                           E) Garip

 

 

 

 

41.Ben “edebî” sayılabilecek hiçbir eser yazmadım. Çünkü benim eserlerimin çoÄŸunu yazdığım sıralarda edebiyattan anlamayanlar, toplumumuzun büyük çoÄŸunluÄŸunu teÅŸkil ediyordu. Benim emelim de fazlaca eser vererek çoÄŸunluÄŸa hitap etmek, onları aydınlatıp dertlerine tercüman olmaya çalışmaktı. Zaten edebiyat yapmaya ne vaktim ne de kalemim müsaitti. Bence o dönemde “edebî” eser vermek, karnını doyuramamış bir kimseye meyve ikram etmek kadar garip bir hareketti.

 

AÅŸağıdakilerden hangisinin edebiyat anlayışı, bu parçadaki yazarla örtüÅŸür?

 

A)            Sami PaÅŸazâde Sezai

B)            Ahmet Mithat Efendi

C)            Mehmet Rauf

D)            Halit Ziya UÅŸaklıgil

E)            Abdülhak Hamit Tarhan

 

 

 

 

42.           Åžair, Tanzimat’tan sonra Divan edebiyatına ilk fakat usta bir söyleyiÅŸe kavuÅŸmuÅŸ ÅŸuurlu bir dönüÅŸü temsil etmektedir. Yeni ÅŸiirin sadece Batı’ya deÄŸil millî örneklere de baÄŸlanmasını istemiÅŸtir. Åžair, Köylü Kızların Åžarkısı adlı ÅŸiiri ile edebiyatımızın ilk ve ÅŸaşılacak kadar yeni olan ahenkli köy ÅŸiirini ortaya koymuÅŸtur. Bu ÅŸiirde köylülerin konuÅŸmaları, yaÅŸayışları ve duygulanışları aruz vezni içinde canlı bir üslupla yansıtılmıştır. Ayrıca Fransız ÅŸiirinden baÅŸarılı tercümeler de yapmıştır. Åžiirlerini AteÅŸpâre, Åžerâre ve Füruzan isimli kitaplarda toplamıştır.

 

Bu parçada sözü edilen ÅŸair aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

A)            Nabizâde Nâzım

B)            Recaizade Mahmut Ekrem

C)            Ziya PaÅŸa

D)            Åžemsettin Sami

E)            Muallim Naci

 

​

 

 

43.Edebiyatımızda, tabiat ve mizacını ÅŸiirlerine onun gibi yansıtabilen pek az ÅŸair vardır. Sevgi ve nefretleri, kırgınlık ve sevinçleri, umut ve bezginlikleri, fazileti ve gururu, buÄŸuz ve istihzası, elle tutulurcasına ÅŸiirinden sezilir. Gerçekten de onun çok etkili ve maÄŸrur bir kiÅŸiliÄŸi olduÄŸu yargısı, hatıra yazan bütün arkadaÅŸlarının ortak yargısını oluÅŸturur. Yahya Kemal Beyatlı ise onun bu özelliÄŸini Portreler adlı kitabında “Hırsını yenemeyecek derecede kindar.” cümlesiyle özetlemektedir. Özellikle Ä°stanbul’a olan kinini anlattığı ÅŸiiri, Yahya Kemal’in bu cümlesine iyi bir örnektir.

 

Bu parçada mizacından ve ÅŸiirinden söz edilen ÅŸair aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

A) Mehmet Âkif Ersoy           B) Süleyman Nazif

 

C) Cenap Åžehabettin              D) Namık Kemal

 

                                          E)  Tevfik Fikret

 

 

 

 

44.           ----, konuÅŸulan Türkçeyi roman ve hikâye dili hâline getirmiÅŸ ve bu özelliÄŸi ile bütün çaÄŸdaÅŸlarının takdirini kazanmıştır. Yalın dili, mizah dergilerindeki yazılarında keskinleÅŸen alaycı ifadesi, seçtiÄŸi konular, canlandırdığı tipler, özgün anlatım tekniÄŸiyle her seviyeden okuyucunun kendisinde bir ÅŸeyler bulduÄŸu ve vazgeçemediÄŸi bir yazar olmuÅŸtur. Anadolu’daki gezilerinin izlenimlerini derlediÄŸi Anadolu Notları, onun denemeci yanını da ortaya koyan önemli bir eseridir. Bu kitaptaki nice parça, okuyucuyu gerçeÄŸin birçok köÅŸesiyle karşılaÅŸtırır. Romanlarında canlandırdığı kiÅŸilerini asla feda etmekten yana olmaması, onun bu insanları deÄŸiÅŸik cepheleriyle tanımış olmasından kaynaklanır.

 

Bu parçada boÅŸ bırakılan yere aÅŸağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

 

A)            Yakup Kadri KaraosmanoÄŸlu

B)            ReÅŸat Nuri Güntekin

C)            Halide Edip Adıvar

D)            Refik Halit Karay

E)            Memduh Åževket Esendal

 

​

​

 

 

45.Sanatçı, Divan edebiyatını DoÄŸu’nun; Tanzimat ve Servetifünun edebiyatlarını ise Batı’nın birer kopyası ve taklidi saydığı için onlara millî sanat gözüyle bakmıyordu. Ona göre gerçek millî edebiyat ancak halk edebiyatıydı. Çünkü Türklerin kültürü, dili, duygu ve hayalleri ancak onda mevcuttu. Kendisi aslında destan ve masallardan çıkarılacak bir Türk romantizmi peÅŸindeydi. 1913 yılından sonra dil, üslup ve kullandığı vezin bakımından Yeni Lisan anlayışının ilkelerine sadık kaldı. Åžiirlerini Kızıl Elma, Yeni Hayat ve Altın Işık isimli kitaplarda topladı.

​

Bu parçada sözü edilen sanatçı aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

A)            Ömer Seyfettin

B)            Ali Canip Yöntem

C)            Mehmet Emin Yurdakul

D)            Ziya Gökalp

E)            Rıza Tevfik Bölükbaşı

 

 

46.Bence ÅŸiir bir ÅŸekil meselesidir. Åžekil her ÅŸeyden evvel dilin vezin ve kafiye ile yoÄŸrulmasıdır. Vezin, kafiye ve ÅŸiire ait diÄŸer kurallar, yavaÅŸ yavaÅŸ kiÅŸisel bir teknik hâline gelir. Bu sayede dile önce kendi sesimiz ve biraz da benliÄŸimiz, iç hayatımız, tecrübelerimiz girer. Bütün mesele dili, kendi sesimiz yapmaktır.

​

Aşağıdakilerden hangisi bu şiir anlayışıyla eser vermiş olamaz?

​

A)            Ahmet Hamdi Tanpınar

B)            Ziya Osman Saba

C)            Ahmet HaÅŸim

D)            Yahya Kemal Beyatlı

E)            Orhan Veli Kanık

 

 

 

 

 

47.    I. Gençlik gelip geçti bir günlük süstü

            Ömrüm doymamaktan dünyaya küstü

            Eser darmadağın emek yüzüstü

            Gidiyorum iÅŸim acele

​

         II.Ä°ÅŸim gücüm budur benim

             Gökyüzünü boyarım her sabah

             Uyanır bakarsınız ki mavi

​

Aşağıdakilerin hangisinde, numaralanmış bu şiirlerin temsil ettiği şiir anlayışları sırasıyla verilmiştir?

​

A)            Yedi MeÅŸaleciler – Ä°kinci Yeni

B)            Mistik ÅŸiir – Garipçiler

C)            Yedi MeÅŸaleciler – Toplumcu ÅŸiir

D)            Ä°kinci Yeni – Garipçiler

E)            Mistik ÅŸiir – Ä°kinci Yeni

 

 

​

 

48.Artık ne rübâî ne semaî kaldı!

     San’atta bir âvâre tedâî kaldı!

     Her cephesi ma’mûr ÅŸiirden bugüne

     Mazbût iki üç kalem, fedâi kaldı.

 

Bu dörtlükte ÅŸair, Türk ÅŸiiriyle ilgili olarak aÅŸağıdakilerin hangisinden yakınmaktadır?

 

A) Geleneksel Türk ÅŸiirine ilginin yeterli olmamasından

B) ÇaÄŸrışım unsurlarına yeteri kadar yer verilmemesinden

C) Åžair sayısındaki artışın ÅŸiir kalitesini düÅŸürmesinden

D) Åžiirin sadece belli mekânlarda geliÅŸmesinden

E) Yenilikçi yönünün ilgilenenleri yetkinliÄŸe yönlendirememesinden

 

 

 

 

49.Åžiirini kendinden önceki ÅŸiir zincirine bir yeni halka olarak ekleyemeyen ozanın yaÅŸayabileceÄŸine hiç inanmadım. Ä°lk kitabımdan bu yana, geçmiÅŸ Türk ÅŸiirinin rüzgârları, ÅŸiirlerimin arasında kendini hissettirdi. Duvar’da, Sisler Bulvarı’nda, YaÄŸmur Kaçağı’nda daha çok DadaloÄŸlu, KöroÄŸlu bir yandan; Gevherî, Dertli ve Zihnî de öte yandan olmak üzere bir halk ÅŸiiri, destan ÅŸiiri soluÄŸu vardır. Sonra Divan ÅŸiirini hesaba katmamanın yanlış hatta sersemce bir iÅŸ olacağını düÅŸündüm. Ben Sana Mecburum, Belâ ÇiçeÄŸi bu düÅŸüncemin denemelerini gün ışığına çıkarmıştır.

 

Bu parçada kendisinden söz eden ÅŸair aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

A)            Attila Ä°lhan

B)            Turgut Uyar

C)            Ä°lhan Berk

D)            Edip Cansever

E)            Sezai Karakoç

 

 

 

 

 

50.Edebiyatımızda bazı sanatçılar eserlerinde iÅŸledikleri konulara göre takma isimlerle anılır olmuÅŸtur. Masalcı Baba, Bayrak Åžairi, Halikarnas Balıkçısı, Destan Åžairi, Evler Åžairi... bunlardan bazılarıdır.

 

AÅŸağıdakilerden hangisi, bu parçada takma isimleri belirtilen sanatçılardan biri deÄŸildir?

 

A) Arif Nihat Asya

B) Behçet Necatigil

C) Cevat Åžakir KabaaÄŸaçlı

D) Faruk Nafiz Çamlıbel

E) Eflatun Cem Güney

 

 

 

 

 

51.Ä°lk ÅŸiirini 1927’de GüneÅŸ dergisinde yayımlayan ÅŸairin ilk dönem ÅŸiirlerinde Ahmet HaÅŸim’in belirgin bir etkisi görülür. Bireysel duygulanmalarını estetikçi bir yaklaşımla ÅŸiirin dünyasında buluÅŸturur. Karamsar ve içe dönük bir ÅŸairdir. 1940 yılına kadar yazdığı ÅŸiirleri romantik, bu tarihten sonraki ÅŸiirleri ise toplumsal gerçekçi bir özellik taşır. Devrin sosyal yapısı ve geçim sıkıntısı Nâzım Hikmet’in de etkisiyle onu toplumu önceleyen bir sanat anlayışına yaklaÅŸtırır. Yarenlik, Sınıf, YaÅŸadıkça, Devam, Üsküdar’da Sabah Oldu gibi ÅŸiir kitaplarının yanında birçok güldürü dizileri de yayımlanan ----, kendi ÅŸiirini “yaÅŸadığı çaÄŸa tanıklık eden ve konularını yaÅŸadığı çaÄŸdan alan somut bir ÅŸiir” ÅŸeklinde özetler.

 

Bu parçada boÅŸ bırakılan yere aÅŸağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

 

A)            Rıfat Ilgaz

B)            Cahit Irgat

C)            Sabahattin Ali

D)            Ataol BehramoÄŸlu

E)            Ä°smet Özel

 

 

​

52.Yazılarımda, sanıyorum bir tek annemin tesirinde kaldım. Ä°lk romanım Küçük Dünya’da, bence bu tesir açıkça görünür. Ä°kinci romanım Azap Toprakları’nda kendi üslubumu buldum gibi... Konu bulmaya ve nasıl yazdığıma gelince söz gelimi bir konu gelir içimden, mesela Bulgaristan’daki Türklerin durumu yahut sendika olayları... Böyle ÅŸeyleri ve konuyu düÅŸünürken karakterler doÄŸar, önemli karakterler ekseri kendi isimlerini beraberlerinde taşıyıp getirirler, ben bu isimleri deÄŸiÅŸtirmeyi uÄŸursuzluk addettiÄŸim için ne gelmiÅŸse onu yazarım.

​

Bu parçada romancılığından ve yazma yönteminden söz eden yazar aÅŸağıdakilerden hangisidir?

​

A)            Emine Işınsu

B)            Sevinç Çokum

C)            Adalet AÄŸaoÄŸlu

D)            Halide Nusret Zorlutuna

E)            Samiha Ayverdi

 

 

 

53.Yazarlar, eserlerinde içinde yaÅŸadıkları toplumların tarihlerini konu olarak seçebilirler. ÖrneÄŸin, Kırımlı yazar Cengiz DaÄŸcı, II. Dünya Savaşı sırasında deÄŸiÅŸik cephelerde yaÅŸanan vahÅŸeti ilk romanı Korkunç Yıllar ve onun devamı olan Yurdunu Kaybeden Adam baÅŸta olmak üzere Türkiye Türkçesi ile yazdığı romanlarında anlatmıştır. Bu romanlarda olduÄŸu gibi yakın tarihimiz de edebiyatımızda farklı yazarlarca konu edilmiÅŸtir. Türk edebiyatında özellikle KurtuluÅŸ Savaşı’nın izleri eserlere yansımıştır.

 

AÅŸağıdakilerden hangisi bu parçada dile getirilen düÅŸünceye yönelik eserlere örnek olamaz?

 

A)            Yorgun SavaÅŸçı

B)            Sahnenin Dışındakiler

C)            Dersaadet’te Sabah Ezanları

D)            Avare Yıllar

E)            Küçük AÄŸa

 

 

 

 

54. Oyunlarıyla tiyatro edebiyatımıza önemli katkıda bulunan yazarlarımızdandır.

Ä°lk dönemde yazdığı Masum Katiller, Kanaviçe, Duvarların Ötesi gibi eserlerde olaylar arasında mantık bağı gözeten klasik oyun kurgulama yöntemine baÅŸvurmuÅŸtur.

Kendi türünde bir baÅŸyapıt olan Ocak’ta, öyküyü saÄŸlam bir yapıya oturttuÄŸu, karşılıklı konuÅŸmaları gerçek bir alışveriÅŸ ve sürükleyici bir etki-tepki biçiminde örgütlediÄŸi, oyunun duygusal öyküsüne sevecen ve tatlı bir tavırla yaklaÅŸtığı görülür.

Konu seçimi, olaylara yaklaşımı, geçmiÅŸ olaylarla ÅŸimdikiler arasında köprü kurmaya elveriÅŸli anlatımıyla düÅŸündürücü olduÄŸu kadar eÄŸlendirici bir yazardır.

​

Bazı özellikleri verilen sanatçı aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

A)            Turan OflazoÄŸlu

B)            Cevdet Kudret

C)            Necati Cumalı

D)            Haldun Taner

E)            Turgut Özakman

 

 

 

 

55.           I.  Ä°ntibah – Ali Bey

                II. Araba Sevdası – Bihruz Bey

                III. Mai ve Siyah – Ahmet Celâl

                IV. Şıpsevdi – Aliye

                 V.  Eylül – Necip

 

Yukarıdaki numaralanmış roman-kahraman eşleştirmelerinden hangileri yanlıştır?

 

       A) I. ve III.              B) II. ve III.                   C) II. ve V.         

 

                          D) III. ve IV.      E) IV. ve V.

 

 

​

​

 

56.           Hayır, hayâl ile yoktur benim alışveriÅŸim

                 Ä°nan ki ne demiÅŸ isem görüp de söylemiÅŸim

                Åžudur benim cihânda en beÄŸendiÄŸim meslek

                Sözüm odun gibi olsun hakikat olsun tek

 

Bu dizelerde dile getirilen düÅŸünce, aÅŸağıdaki edebî akımlardan hangisi ile iliÅŸkilendirilebilir?

 

A) Romantizm

B) Realizm

C) Sembolizm

D) Sürrealizm

E) Klasisizm

11

bottom of page