google.com, pub-1772441188610312, DIRECT, f08c47fec0942fa0
top of page

SERVET-İ FÜNUN DÖNEMİNDE

ŞİİR ANLAYIŞI

  • Bu dönemde ağırlıklı olarak aruz vezni kullanılmıştır. Ancak çok az olmakla birlikte heceyle şiir yazıldığı da olmuştur. ( Tevfik Fikret’in heceyle yazdığı “Şermin” adlı şiir kitabı Servet-i Fünun dönemi sonrası olduğundan bu dönem özelliklerinde örnek olarak kullanılamaz.)

  • Sanat sanat içindir anlayışına uygun şiirler verilmiştir.

  • Şiirlerde aşk ve doğa gibi bireysel konular işlenmiş, sıfatlara ve doğa tasvirlerine bolca yer verilmiştir.

  • Şiirin konusu genişletilmiş. Recaizade’nin “ Güzel olan her şey şiirin konusu olabilir.” düşüncesi “ Her şey şiirin konusu olabilir.” Şeklinde genişlemiştir.    

  • Kulak için kafiye anlayışı benimsenmiştir.

  • Şiirde musikiye, şekil kusursuzluğuna önem verilmiştir.

  • Aruz Türkçeye uygulama konusunda başarılı olunmuştur. Özellikle Tevfik Fikret bu konuda oldukça başarılı olmuştur.

  • Aruz kalıpları konuya göre seçilmiş, bir şiirde birden fazla aruz kalıbı kullanılabilmiştir.

  • Sone ve terza-rima triyole gibi Batı’da kullanılan nazım biçimleri şiirimizde kullanılmaya başlanmıştır.

  • Müstezat serbestleştirilmiş, “serbest müstezat” adı altında kullanılmıştır.

  • Arapça ve Farsçadan, daha önce kullanılmamış sözcükleri kullanmayı bir hüner olarak görmüşlerdir.

  • Daha önceden pek kullanılmamış imgeler (beyaz titreyiş, anılarımın gecesi vb.) kullanmışlardır.

  • Süslü, sanatlı bir dil vardır.

  • Anlam bir mısrada değil diğer mısrada tamamlanmış, şiirin bütünlüğüne önem verilmiştir.

  • Şiirde sembolizm ve parnasizm akımlarının etkisi görülür.

  • Nazım nesre yaklaştırılmıştır, manzum hikâyeler yazılmıştır.

  • Bu dönemde, mensur şiir örnekleri verilmeye başlanmıştır.

bottom of page