DİNLEDEBİYAT
Atın yiğidi kendine kamçı vurdurmaz.
-
Yaşamı ve Edebi Anlayışı:
-
Asıl Adı Mehmed Tevfik olup 26 Aralık 1867 İstanbul doğumludur.
-
Mekteb-i Sultani’yi yani Galatasaray Lisesi’ni bitirdi.
-
Değişik yerlerde memurluk ve öğretmenlik yaptı.
-
1891'de Hz. Muhammed ile ilgili bir şiir yarışmasına birden fazla şiirle katıldı. Hem birinci hem de ikinci oldu. Bu olaydan sonra ismi edebiyat dünyasında duyulmaya başladı.
-
1892'de mezunu olduğu Galatasaray Lisesi’ne Türkçe Öğretmeni olarak atandı.
-
1894'te "Malumat" dergisini çıkaranlar arasında yer aldı.
-
Galatasaray Lisesi’nden hocası olan Recaizade Mahmud Ekrem’in tavsiyesiyle 1896'da Servet-i Fünun Dergisi'nin Yazıişleri Müdürü oldu.
-
Aslen bir bilim dergisi olan bu dergi edebiyat alanında kendini gösterdi ve Edebiyat-ı Cedide'nin ( Servet-i Fünun) yayın organı kimliği kazandı.
-
Psikolojik olarak baskı altında olduğundan “Aşiyan” adını verdiği köşküne çekildi Dergi yönetimini Hüseyin Suat Yalçın’ a bıraktı.
-
Recaizade Mahmut Ekrem’den etkilenmiştir ancak şiire ilk başladığı sıralar onu etkileyenler arasında Muallim Naci de vardır
-
Fransız şiiri ile tanışınca kendine özgü bir şiir anlayışı geliştirmeye başladı. François Coppe' nin etkisiyle ayrıntıların önemli olduğu kendi üslubunu ortaya çıkardı.
-
Her şeyin şiirin konusu olabileceği görüşünü savunmuştur.
-
Şiirde yenilik aramaktan hiç vazgeçmedi. Aslen bir resim akımı olan parnasizmin etkisiyle şiirde kelimelerle zihinde adeta anlatılanların canlandırılmasını sağlayan eserler ortaya koydu.
-
Servet-i Fünun döneminde daha çok bireysel şiirler yazdı. Ancak 1900'de yayımladığı "Rübab-ı Şikeste"de Servet-i Fünun dönemi sonlanmadan da toplumsal konulardan bahsettiğini görmekteyiz.
TEVFİK FİKRET
-
1911 yılında ise "Rübabın Cevabı"adlı eserinde halkın sıkıntılarını işlemiştir.
-
Servet-i Fünun sonrası 1911’de yayımladığı ikinci şiir kitabı "Halûk'un Defteri"nde umutlu ve iyimser şiirleri vardır. Bu şiirlerde oğlunun üzerinden Osmanlı gençliğine öğütler vermektedir.
-
Servet-i Fünun sonrasında şiirlerini sert bir siyasi kimlikle ele alan sanatçı İstanbul’u eleştirdiği “Sis” adlı şiirinde bu sertliği açıkça göstermektedir.
-
Şermin adlı çocuklar için yazılmış şiirini 1914 yılında yazmıştır. Bu yıllarda yazdığı Ferda, Millet Şarkısı gibi eserleri son yıllarında yalın ve anlaşılır bir Türkçeye yöneldiğini göstermektedir.
-
Meşrutiyet'in ilanından sonra siyasi konularda yazmaya başladı.
-
Hüseyin Kazım Kadri ve Hüseyin Cahit Yalçın'la birlikte "Tanin" gazetesini kurdu.
-
Gazete İttihat ve Terakki'nin yayın organı haline getirilmek istenince karşı çıktı ve Tanin'den ayrıldı.
-
Mekteb-i Sultani Müdürlüğü'ne getirildi. Yönetimle anlaşamayınca bir kez geçici son kez de temelli görevinden ayrıldı.
-
Şeker hastalığına yakalandı. Kolundan olduğu bir ameliyat sonrasında 48 yaşında vefat etti.
-
Kabri Eyüp’tedir.
-
Eserleri:
-
Rübab-ı Şikeste (1900)
-
Haluk'un Defteri (1911)
-
Rübabın Cevabı (1911)
-
Şermin (1914-)
-
Tarih-i Kadim (1905)
-
Son Şiirler (1952) (Derleme)