DİNLEDEBİYAT

 Timur Anadolu'yu işgal ettiğinde karargahının yakınlarındaki bir köyde sosyal deney yapmak ister. Vergi memurlarına köye gitmelerini ve Yıldırım Bayezıd döneminde devlete ödedikleri verginin iki katını ödemelerinin istendiğini  söylemelerini  emreder.

​

Vergi memurları vazifelerini yaptıktan sonra ajanlarını çağırır ve onlara şöyle der:

​

- Gidin bak, köylünün  benim hakkımda neler söylediğini bana rapor edin.

​

Ajanlar giderler. İstihbaratı toplarlar ama Timur'a gerçeği nasıl söyleyeceklerini bilemezler. Yüzleri kıpkırmızıdır. Korkmaktadırlar. Timur meseleyi anlar.

- Korkmayın, bir şey yapmayacağım. Meseleyi olduğu anlatın. Deyince ajanlardan birisi:

- Sultanım köylü aklına geldikçe size, ailenize ve yedi ceddinize akla hayale gelmedik küfürler yapıyor. Bunun dışında hayatları normal devam ediyor.

Timur bunu duyunca sevinir. Bu duruma ajanlar bir anlam veremez. Ama bir şey de soramazlar . Sessizce huzurdan çekilirler. Timur vergi memurlarını tekrar çağırır ve gidip vergiyi iki kat daha artırmalarını söyler. Vergi memurları lafı ikiletmeden köye gider, emri tellalar ile tebliğ ederler. Timur sonra tekrar ajanlarını gönderir. Ajanlar gelir, önce konuşan ajan:

- Sultanım artık köylü yemek yer, su içer gibi size, ailenize ve yedi ceddinize küfür etmeye başlamış.

Sultan bu sözlere de gülümser. Ajanlar gider, vergi memurları tekrar çağırılır ve vergiyi iki kat daha artırmaları istenir. Vergi memurları hayretler içindedir. Çünkü köylüler bu kadar vergiyi sene boyunca aç kalıp, hiç para harcamasalar bile ödeyemezler imiş. Ama hiçbiri cesaret edip söyleyememiş. Vazifelerini yapıp köylüye durumu bildirmişler. Sonrasında her zamanki gibi ajanlar gitmiş, istihbarat toplamış ve geri gelmişler. Ancak bu sefer üzerlerinde tuhaf bir şaşkınlık varmış. Liderleri söz almış:

-Sultanım, çok şaşkın vaziyetteyiz! İnanın sizi ağzına alan yok. Hiç kimse çalışmıyor. Herkes bayram yapıyor. Ellerinde avucunda ne varsa har vurup harman savuruyor. Biz bu işin içinden çıkamadık. Demiş. 

​

 Bu sözleri duyan Timur kaşlarını çatıp, derin derin düşünerek:

​

- Hımmm! Sanırım sınırı geçtik. Vergi memurlarına söyleyin o köydeki bütün vergileri kaldırsınlar demiş.

​

O günden sonra bu meseleyi bilenler kaldıramayacaklarını düşündükleri sıkıntılarla karşılaşınca ' Timur'un köylüsü gibi oldum.' derler.